4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

ESKİŞEHİR VE RAYLI SİSTEMLER

Eskişehir' de, son yıllarda, Raylı sistemle ilgili toplantılar yapılıyor, söylemler gündemden düşmüyor. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı, Sayın Feridun Bilgin de milli tren, milli yüksek hızlı tren, milli metro araçları gibi sistemlere yönelik aletlerin, araçların, Türkiye'de, üretilmesine yönelik önemli politikaları, hayata geçirmek için, büyük gayret sarf ettikleri sürekli belirtti.
Elbette söylemler, yapılan toplantılar ve alınan kararlar, umut ve heyecan vericidir. Ancak bugüne kadar elle tutulan, gözle görülen, somut bir gelişme yok. Bu durum eleştirildiği zaman, ilgililer, hemen savunmaya geçiyor, mazeret de üretiyorlar.
Nitekim ESO Başkanı, Sayın ÖZAYDEMİR 'le, TÜLOMSAŞ' da, yaptığımız sohbet, Anadolu Üniversitesi tarafından gerçekleştirilmesi düşünülen, Ulusal Raylı Sistemler Mükemmeliyet Merkezi (URAYSİM) projesini eleştirdiğimizde, Proje için, 600 milyon TL gerekli olduğunu, o nedenle gerçekleştirilemediğini söyledi. Oysa Proje başladığı zaman içinde, Anadolu Üniversitesi tarafından, 950 milyon Tl. Hazineye, 300 milyon, Türk dünyası Başkenti Ajansına aktarıldı.
Öte yandan Anadolu Üniversitesi, üretim yapacak, hatta işletme kuracak insanları, yetiştirmekle görevlidir. O nedenle de bu misyon ve vizyona sahip üniversitenin, maddi yeterli maddi imkanlara sahip olmasına rağmen, Ulusal Raylı Sistemler Mükemmeliyet Merkezi (URAYSİM) projesi' ni, hayata geçirememesi ve sürüncemede bırakması, dikkat çekicidir.
Öte yandan Eskişehir Sanayi Odası (ESO) öncülüğünde, kurulan Raylı Sistemler Kümesi (RSK) ise "Milli Tren" üretecek, imkân ve olanaklara sahip değildir. Ancak bu küme, yan sanayi olarak projey katkıda bulunabilir. O nedenle de Raylı Sistemler Kümesi, TÜLOMSAŞ' ın, Milli Tren Projesinde, etkili ve yetkili olması için uğraş vermelidir.
TÜLOMSAŞ Genel Müdürü Sayın Hayri Avcı da, RSK Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Eskişehir'deki üreticiler ile Eskişehir'i raylı sistemler alanında, ulusal değil, uluslararası bir merkez haline getirmek istediklerini ve Eskişehir OSB'de bulunan raylı sistem üreticilerinin, gittikçe geliştiğini belirtikten sonra, "ESO öncülüğünde kurulan kümemiz, OSB'deki önemli üreticilerle birlikte, dünyaya açılmak zorunda. Bu konuda Ortadoğu ve Afrika pazarları, bizlerin hedefi olmalı. Buralarda birlikte pazar oluşturabiliriz." Sözleri ile hedef belirlemişti.
Eskişehir Milli Tren Projesi' nde, söz sahibi olmak istiyorsa TÜLOMSAŞ' a sahip çıkmalı, üretimin, TÜLOMSAŞ' da gerçekleştirilmesini sağlamalıdır. Bunu için de TÜLOMSAŞ, özerk hale getirilmeli, kendi kararlarını, kendisi alabilmelidir. Kentteki tüm kesimlerde, özellikle de ildeki siyasi parti il teşkilatları, ETO, ESO gibi sivil toplum örgütleri, bu alanda gayret ve caba göstermelidir.
TÜLOMSAŞ, Milli Tren Projesini gerçekleştirebilecek imkân ve olanaklar yanın da yeterli bilgi birikimine, özellikle de altyapıya sahiptir. TÜLOMSAŞ, "İŞGÜCÜ-EMEK " , "SERMAYE " ve "ENERJİ" verimliliği gibi alanlarda da ciddi mesafeler alındı. Kişi başına düşen katma değerde de ciddi bir artış oldu. İşgücü maliyetinin, rasyonel çizgiler içinde tutulması içinde, caba gösterildi. Bunda da başarılı olundu.
Milli Tren projesi ve bu alanda elde edilecek bilgi, gelişmenin, bireylerin, ya da kurum/kuruluşların, tek başına sağlayamayacağı bir gerçektir. Bütün bu gelişmeler için, iş bölümünün, işbirliğinin, birlikte çalışma kültürünün, gerektiği de çağımızın bir gerçeğidir.
Milli tren projesini, Eskişehir'deki, firmalar, üniversiteler ve bakanlığa bağlı kurumlar başlattı. O nedenle de Milli Tren Projesi'nde, Eskişehir, özellikle de TÜLOMSAŞ söz sahibi olmalıdır.
Aslında, yeni nesil milli elektrikli-dizel tren setinin de konsept tasarımı yapıldı. Endüstriyel ve mühendislik detay tasarım çalışmalarına da başlandığı söylendi. Yeni nesil milli yük vagonu konsept tasarımını da gerçekleştirildi. Orta vadede, milli dizel setleri, milli yüksek hızlı tren ve milli yük vagonu, mutlaka hizmete sunulacaktır.
Elbette Milli tren, milli yüksek hızlı tren, milli metro araçları gibi, bütün bu sistemlere yönelik aletlerin, araçların ülkemizde üretilmesine yönelik strateji ve politikaların olması memnuniyet vericidir. Ancak yeterli de değildir. Bu alanda tüm kesimler, üzerine düşeni yapmalı, özellikle de nitelikli işgücü ve evrensel anlamda, bilgi ve teknoloji üretecek insanlarını yetiştirilmesi ve Ar-Ge çalışmaları için, her türlü fedakârlık yapılmalıdır.
Bugün dünyada, demiryolu endüstrisi pazarı, kısa ve orta vadede, 1 trilyon doların üzerinde potansiyele sahip. O nedenle de Türkiye ve Eskişehir' in,. bu pazarda söz sahibi olması ve demiryolu sanayisinin yerlileştirilmesi ve gelişmesi için, Eskişehir'deki tüm kesimler, elini taşın altına koymalı, Eskişehir'in, bu pazardan pay alması, öncelikli hedefler arasında olmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi