4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

ESKİŞEHİR VE ŞEKER FABRİKASI

Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı' nın adeta yangından mal kaçırırcasına, sat-kurtul mantığıyla ülke menfaatleri ile örtüşmediğini söyleyerek, "257 milyon dolar değer biçilen şeker fabrikaları, 10 milyon dolara satılacağını" belirterek, ihaleyi yargıya taşıyacaklarını söyledi.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından, geçtiğimiz yılın Kasım ayında gerçekleştirilen özelleştirme ihalesinde, Türkşeker'e ait portföy B grubunda yer alan, Elazığ, Malatya, Erzincan ve Elbistan Şeker Fabrikaları'nın, 266 milyon dolara Kolin-Limak Ortak Girişim Grubu'na satılmıştı. C portföyünde yer alan Kastamonu, Kırşehir, Turhal, Yozgat, Çorum ve Çarşamba şeker fabrikaların ise 656 milyon dolara Ak-Can Şeker'e verilmişti.
Şeker-İş'in, ihale sürecini takibe aldığını ve sendikanın yapmış olduğu incelemelerde, söz konusu ihalelerin şeffaflıktan uzak, ciddiyetle bağdaşmayan ve kamuyu zarara uğratan, bir mantıkla yapıldığını tespit ettiğini belirtti.
Eskişehir Kazım Taşkent Şeker Fabrikası, 4 il, 12 ilçe, 187 köyde, 135 bin 200 dekar alanda, 800 bin tonun üzerinde, yaklaşık 7 bin çiftçi ile pancar üretimi yapmaktadır. Eskişehir piyasasına, her yıl 300 milyon TL katma değer sağlayan fabrikanın yıllık kârı 30 milyon civarında olduğu söyleniyor.
Eskişehirli sendikalar ve sivil toplum örgütleri, şeker fabrikalarının özelleşmesiyle ilgili Eskişehir işadamlarına çağrıda bulundu. Çağrı yankı buldu. ESO Başkanı Sayın ÖZAYDEMİR, "teklif yok ama desteğe hazırız" derken, işadamı Sayın Cemalettin SARAR, "Elimizi taşın altına koyacağız" diyerek umutlandırdı.
Aslında ETO ve ESO' nun, önderliğin de, Eskişehir Kazım Taşkent Şeker fabrikası, Eskişehir'de kalmalıdır. Çünkü Şeker Fabrikası, Eskişehir' in sanayisine, işgücüne, sanayileşme bilincine, tarımsal gelişmeye ve kent ekonomisine, özellikle de sosyal yaşamına ciddi katkıda bulunmuştur. O nedenle de Eskişehir Kazım Taşkent Şeker Fabrikası, mutlaka Eskişehirliler tarafından alınmalıdır.
Eskişehir Kazım Taşkent Şeker Fabrikası da, pazarlık usul ile özelleştirilecektir. Çünkü Malatya, Erzincan, Elbistan ve Elazığ fabrikalarının "Portföy B" grubu olarak bir bütün halinde, Kastamonu Kırşehir Turhal, Yozgat, çorum ve Çarşamba Şeker fabrikalarının ise "Portföy C" grubu olarak bir bütün halinde, "VARLIK SATIŞI" yöntemi uygulanmak suretiyle, pazarlık usulü özelleştirilmek üzere ihaleye çıkartılmıştı. Şeker-iş Sendikası Özelleştirme İdaresi Başkanlığı kararı ile bu karar ekinde yer alan, ihale şartları belgesinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay da dava açmıştı.
Danıştay Dairesi, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş' ye ait 10 şeker fabrikasının, pazarlık usulüyle özelleştirilmek üzere ihaleye çıkarılmasına ilişkin Özelleştirme İdaresi Başkanlığı kararı ile bu kararda yer alan, ihale şartları belgesinin yürütmesinin durdurulması istemini reddetti.
Türkiye' de, özelleştirmelerle ilgili pek çok eleştiri yapıldı. Genel kanı, Türkiye'de, kamu tesisleri satılarak elde edilen fonlar, ya siyasî amaçlarda, ya da ekonominin açıklarını kapatmak için kullanılıyor. Kamu kuruluşu yabancıya satılmışsa, sağlanan kâr döviz olarak dışarıya gidiyor. Türkiye'de özelleştirme uygulamalarının, ekonomik ve sosyal dayanışmaya katkısı olmamıştır.
Oysa İngiltere'de, özelleştirmenin sosyal boyutu öne çıkarılmış, "PAYDAŞ TOPLUM" kavramı geliştirilmiştir. Paydaş toplum anlayışı, özelleştirmede, halka arz uygulamalarına öncelik verir. O nedenle de Türkiye Şeker Fabrikalarını, halka arz şeklinde özeleştirmeliydi. Çünkü bu fabrikalar, onların vermiş olduğu, vergilerle yapıldı.
Eskişehir Kazım Taşkent Şeker Fabrikası' nın, özelleştirmesi ile çalışanlar, işsiz kalacak mı bilinmez ama Türkiye'de, özelleştirmelerle işini kaybedenlerin sayısı, 17 binin üzerindedir. Ayrıca özelleştirmeden elde edilen gelirler, özelleştirme mağdurlarına iş yaratmak için kullanılmamıştır. Yatırıma dönüşmesi gereken, özelleştirme gelirleri, hazineye irat kaydedilmiş veya israf edilmiştir.
Özelleştirilen tesis yabancıya satılmışsa, Yabancı girişimci genellikle ihracat eğilimi göstermiyor. Tersine, ithalatı artırıyor, büyük alış veriş merkezleri örneğinde olduğu gibi kendi ülkelerinden ithal ettikleri malları yurt içinde satıyorlar. Sonuçta kâr transferleri cari işlemler dengemizi olumsuz etkilemektedir. Nitekim böyle de olmuştur.
Eskişehirliler, özeleştirmelerdeki olumsuzlukları yaşamak istiyorsa, Kazım Taşkent Şeker Fabrikası' nı, almak için, fedakârlık yapmalıdır. Ayrıca Pancar, Eskişehir' in yıllarca geçim kaynağı oldu. O nedenle de Fabrikanın, özelleştirme yolu ile Eskişehir' de kalması çiftçilerimizi de rahatlatacak, Eskişehir ekonomisine de ciddi katkıda bulunacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi