
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
ESKİŞEHİR VE TAKIM RUHU
Hafta sonu, Maliye Bakanı Sayın Unakıtan, Eskişehir'de bir dizi inceleme ve ziyaretlerde bulundu. Beylikova'da hayvancılık organize bölgesi, ortaöğretim kız yurdu. Lojistik Merkezi, çevre yolunu ile ilgili projeler üzerindeki gelişmeleri, kamuoyu ile paylaştı. Ancak her zamanki "HOŞGÖRÜLÜ" ve ESPİRİLİ" tavrı ve kişi/kişilere ve kurum/kuruluşlara karşı, eşit yaklaşımı yanında, "Bize oy verene de, vermeyene de hizmet edeceğiz" sözü, ile de Eskişehir' de, "Takım Ruhu" ,"Ortak akıl" , "Ortak Payda" ve Toplum Katılımı" gibi kavramları da, kent gündemine hakim kılacağının, sinyallerini de verdi. Bu tavrı ile de aklıselim insanlarımızı da umutlandırdı. .
Sayın Unakıtan' ın, bu yaklaşımı ve yarattığı ortam, diğer milletvekilleri, Vali, belediye Başkanları, halkımız, meslek odaları, sivil toplum örgüleri, tarafın çok iyi değerlendirilmeli ve kentte, bir "TAKIM RUHU" gerçekleştirmek için, gayret ve caba gösterilmelidir. Bu, Eskişehir'deki tüm kesimler için, bir görev olduğu kadar bir haktır da.
Aslında Eskişehir' de, "TAKIM RUHU" oluşturmak için, Sayın Unakıtan' la bir fırsat doğdu. Bu fırsat mutlaka en iyi şekilde değerlendirilmelidir. Çünkü Eskişehir, 1950'li yıllarda Türkiye'nin altıncı büyük kenti idi. Bugün ise sıralamadaki yeri ortalardadır. Sorunlara, her gün bir yenisi ekleniyor. Eskişehir'e, düşünülen hatta kaynağı bulunan, pek çok proje, ya başka illere kaydırıldı, ya da ilgisizlikten atıl kaldı. İşsizlik çığ gibi büyüdü. Kırsal kesimden, kent merkezine göç hızlandı. Geçmiş yıllarda, her hükümete bakan veren kent, siyasi platformda sürekli erozyona uğradı. Sonuçta da güç kaybetti.
Elbette bu kötü gidişin sebep/sebepleri ortada. İlde siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, meslek odaları, bürokratlar, milletvekilleri ve halkımız arasında arzu edilen boyutta güç ve işbirliği yok. Kente, nemelazımcılık, vurdumduymazlık, en kötüsü de "BANA NE " havası hakim. Özellikle de siyasi alanda ve kitle örgütlerinde, aynı kişilere görev alıyor veya veriliyor. Eskişehir'e, hizmet getiren veya canla başla çalışan bürokratlara sahip çıkılmıyor. Elit güçler, verimli icraatın, önünde en büyük engeldir. Sahip yöneticilik ise, adeta ilin kaderidir. Ekip çalışması yok denecek kadar az. Üniversitelerle kurum/kuruluşlar arasında, istenen düzeyde, işbirliği yok Toplum katılımı ise istenen boyutta değildir. Halka ve dünyadaki gelişim ve değişimlere rağmen, bir şeyler yapılmak isteniyor. Eldeki değerlere ise sahip çıkılmıyor. Makro hedefler, hamasi söylemlerde bulunuluyor ama ortada bir şey yok.
Bu tablo kentin kaderi değildir. Olmamalıdır da. Çünkü Eskişehir, bünyesindeki maddi ve manevi değerleri ve demografik yapısı ile bu tabloya ne layık, ne de mahkûmdur. Yapılması gerekenlerde ortadadır. Yeter ki Eskişehir deki kişi/kişiler ve kurum/kuruluşlar, elini taşın altına koysun," EKİP" çalışmasını her alana hakim kılsınlar. Eskişehir'in, içte ve dıştaki menfaatleri karşısında, birlik ve beraberlik içinde hareket edilsin.
Üniversitelerimizle, kurum/kuruluşlar arasındaki işbirliği mutlaka sağlanmalı. Tüm kesimlerin katılımı ile merkezi idareye karşı güçlü bir "lobi" oluşturulmalıdır. Sen-ben kavgasının, ETO Başkanı, Sayın Sarar' ın söylediği gibi, kapalı kapılar arkasında iş çevirenler, bu alışkanlıklarında da vazgeçmelidir. Bu davranışın ve kısır çekişmelerin, Eskişehir'i, her alanda getirdiği nokta ortadadır. Ayrıca Eskişehir'de icraata, duygusallık değil, akıl ve mantık hakim olmalıdır. Ayrıca kişisel ve siyasi çekişmeler, kesinlikle Eskişehir'in, birlikte hareket etmesinin önünde engel teşkil etmemelidir.
Türkiye'de, her alanda söz sahibi olmuş iller, kentin sorunlarının çözümünde ve ilin menfaati olan gelişmelerde, merkezi idareye karşı birlikte hareket ediyorlar; Siyasi, odaklar bile kentlerinin bugününü ve geleceğini birlikte düşünebiliyorlar.
İşte Kayseri ve Konya!
Yıllardır birlikte düşünüp, birlikte karar vermeleri sonucu, her alanda çıtayı yükselttiler. Her iki ilin konumu, Eskişehir'den daha iyi olmamasına rağmen, sanayi de büyük aşama kaydettiler. Şehircilik de ise ciddi gelişmeler sağladılar. Eskişehir, hedeflerine ulaşmak, ulusal ve global alanda söz sahibi olmak istiyorsa, kentteki tüm kesimler, siyasi kısır çekişmeleri bir tarafa bırakarak, ekip oluşturmalı ve takım ruhu içinde de çalışmalıdır. Ayrıca her kesim, kentin sorunlarının çözümünde, elini taşın altına koymalı, üzerine düşen görevleri de eksiksiz yerine getirmelidir. Çünkü gidebileceğimiz, başka bir Eskişehir Yok.