
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
ESKİŞEHİR VE YABANCI SERMAYE
Eskişehir Sanayi Odası, yeni yönetimi, Eskişehir'i 'Ortak Akıl' vizyonuyla, birlik ve beraberlik içerisinde, geleceğe taşıyacak adımlar atmaya başladıklarını ve devam ettireceklerini, tüm iş dünyası temsilcilerini, bir araya getireceklerini ve birlikte kazanmayı da öğreneceklerini sıkça vurguluyor.
özellikle de ülkemizin, gelecek hedeflerine, Eskişehir gibi, şehirlerin yüksek performansı ile ulaşacağı tespiti ise doğru bir öngörüdür. çünkü dünya'daki, ilk 10 ekonomiye sahip ülkeler, uzay, havacılık, savunma sanayi, bilişim, makine ve otomotiv sektörlerine ağırlık vermektedir.
Eskişehir’de, hassas mekanik alanında da, ciddi alt yapı bilgi birikimi ve yetişmiş insan gücü var. Yabacı ve yerli sermaye ile uzay, havacılık, savunma sanayi, bilişim, makine ve otomotiv yabancı sermaye ile birlikte makro projeler, hayata geçirilebilir.
Aslında Eskişehir sanayisi, bu hedefler de geç kaldı. çünkü kentte gelen yabancı sermaye tüketime yönelikti Nitekim 2005 yılında, köşemizde,” Eskişehir’e yapılacağı söylenen 100 milyon dolarlık iki süper market, nihayet start aldı. Bu yatırım, mevcut süper marketlerdeki tablo, iyi değerlendirilse veya sorgulansa, bu yatırımların, kente şehircilik açısından sorun getirirken, kent esnafını da zor durumda bırakacak“ demiştik.
Aradan, on üç yıl gibi, bir süre geçti. Bu süre içinde, Eskişehir’e küçümsenmeyecek sayıda süper market geldi. Dikkat ediyoruz, Yabancı ortaklı süper marketlerde, sürekli yabancı menşeli, mallar artıyor. Türk malları ise, her geçen gün azalıyor.
Hülasa, yabancı sermaye süper marketleri sevdi.
Eskişehir, üreten değil, tüketen bir kent olma yolunda, hızla ilerliyor.
Yine yabancı sermaye, devletin ve özel sektörün çıkardığı bonoları satın alıyor. Bunu tercih etmelerinin, en önemli sebebi ise, faizlerinin yüksek olmasıdır.
Aslında bu tür yabancı sermayenin, ülkemiz için, zararlı olduğunu, siyasi otorite de biliyor ama cari açığı kapatabilmek için, bu tür yabancı sermaye girişine de olumlu bakmak zorunda kalıyor.
Bu gün tartışılması gereken de budur. çünkü, vadesiz ve kısa vadeli, kredi ve portföy yatırımlar, yüksek faiz ve çarpık kur nedeniyle, ülkemizde yüksek reel gelir elde eder ve kazançlarını da dışarı çıkarırlar.
ülkemiz ve Eskişehir’ de sıfırdan yatırıma gelen yabancı sermaye, yok denecek kadar azdır. Türkiye’ye, gelen yabancı sermaye, kesinlikle yeni bir yatırım yapmıyor. Babadan kalma veya insanımız tarafından gerçekleştirilen, fabrikaları satın alıyor. Böylece de sektörde, iç pazarı ele geçirirken, insanımızın, global pazarlarda, kendilerine rakip olmalarını da engelliyorlar. Yani bir taşla da, iki kuş vurmuş oluyorlar.
Türkiye ve Eskişehir için, yararlı olan, “sabit sermaye yatırımı”. İstenen yabancı sermaye de budur. Bu tür yabancı sermaye, insanımız için, aş ve iştir. Teknoloji getirir. Kalite ve maliyet avantajları yaratır. İhracata ciddi katkıda bulunur. O nedenle de ülkemize, gelecek yabancı sermaye mutlaka üretime yönelik olmalıdır.
Eskişehir’e, üretime yönelik yabancı sermaye ve yatırımcı gelir mi veya gelmez mi bilinmez ama yılardır, bu alandaki söylem ve vaatler, hep gündemde oldu. Ancak arzu edilen yabancı yatırım ise, bir türlü gelmedi.
Aslında yabancı sermaye için, Eskişehir, cazip bir kent olabilir. Eskişehir’de, dünya standardında rezerve sahip madenler var, Madenler, yabancılarla birlikte, çıkartılabilir veya sanayinin motoru haline getirilebilir.
Eskişehir’ de, yabancı veya yerli yatırımların ivme kazanması için, bir “ MASTER PLAN” şarttır. Eskişehir için yapılacak bir Mastır Plan, hem bölge sanayicisi için, hem de yerli veya yabancı yatırımcı için rehber olacaktır.
Doğrudan yabancı yatırımlar, cari açıkla mücadele etmekte oldukça yarar sağlayabilecek bir yöntem olabilir ve diğer ülkelerle, rekabet gücümüzü artırabilir. Ancak doğrudan yabancı yatırımlar, ulusal yatırımların yetersiz kaldığı bir ülkede, işgal etkisi de yaratabilecektir. Tüm büyük kuruluş, şirket ve işletmelerin, yabancıların ellerinde bulunması, ülke ekonomisinin, bir anlamda yabancılara mahkûm olması anlamına gelmektedir.
Elbette üretime yönelik, yabancı sermaye teşvik edilmelidir. Ancak ulusal yatırım gücünü artırmaya yönelik, hareketler de hız kazanmalı ve ekonomimizi, yabancı yatırımlara muhtaç olmayacak şekilde, kendi öz varlıklarımız ve şirketlerimizle ayakta tutulmalıdır.
Ayrıca ESO Başkanı Sayın Celalettin KESİKBAŞ ve ekibinin, Eskişehir sanayisini makro projeler ve ihracatla büyütmeyi hedefleyen, güçlü bir Eskişehir Sanayisi için. stratejik sektörlere önem vermesi ve bu sektörlere yönelik, mükemmeliyet merkezlerini oluşturma hedefi. Marka, İnovasyon, Tasarım (MİT), Made in Eskişehir, Invest in Eskişehir, konularını, ilke edinmesi, yabancı sermaye ile kaygıları ortadan kaldıracak niteliktedir.