1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Eskişehir'de seçim sonucunu değiştirmek AKP ve MHP'nin elinde...



ALBERT Einstein'ın tarihe geçmiş bir tespiti var.
Yaptığı tespite "Aptallığın tarifi" de deniyor.
Tespit şu: "Aynı şeyleri defalarca yapıp her seferinde farklı sonuçlar beklemek aptallıktır"
Şimdi bu tespitten yola çıkarak, partilerin 1 Kasım seçimlerine aynı liste ile girip girmemesi meselesinin tahlilini yapmak mümkün.
7 Haziran seçimleri çok değil, şunun şurasında 3 ay önce yapıldı.
Eskişehir'de seçimleri kazanan taraf CHP oldu.
Zira, uzun bir aradan sonra ilk kez Eskişehir'de birinci parti çıktı CHP.
Buradan hareketle CHP nin 1 Kasım tarihi'nde yapılacak olan seçimlere aynı liste ile girmesinin aynı sonucu getirebileceği varsayılabilir.
Yani...
CHP, 1 Kasım seçimlerine tıpkı 7 haziran seçimi aday listesi ile girerse, Eskişehir'de yine seçimi kazanabilir.
Ancak...
Aynı durum AK parti ve MHP için geçerli değil.
Çünkü:
AK parti ve MHP 7 haziran seçimlerinin kaybeden tarafı...
7 Haziran seçimlerinde ne AK parti bu güne kadar Eskişehir'de sürdürdüğü birinciliği koruyabildi, ne de MHP bu güne kadar Eskişehir'de aldığı sonuçların üzerine çıkabildi.
O halde...
Basit bir mantık yürütülecek olunursa, AK parti ve MHP nin 1 Kasım seçimlerine tıpkı 7 Haziran seçiminin aday listesi ile girmeleri halinde, sonucun kendileri açısından değişmeyeceğini söylemek zor olmasa gerek...
O halde...
Eskişehir'de 7 Haziran seçimlerinin kaybeden tarafları olan AK parti ve MHP'nin 1 Kasım seçimleri için yapabileceği en basit değişiklik, 7 Haziran seçiminin aday listesi ile 1 Kasım seçimlerine girmemek olmalı.
Yani...
AK parti ve MHP 1 Kasım seçimlerine farklı isimlerden oluşan bir aday listesi ile girmeli.
Bu durum iki parti için de en azından 7 Haziran seçimlerinin telafisi için tek seçenek gibi görünüyor.
Yok, sözünü ettiğimiz bu iki parti inat edip 1 Kasım seçimlerine tıpkı 7 haziran seçiminin aday listesi ile girmekte ısrar ederse...
Eskişehir'de, ALBERT Einstein'ın tarihe geçen Aynı şeyleri defalarca yapıp her seferinde farklı sonuçlar beklemek aptallıktır" sözü, büyük ihtimalle ve bir defa daha gerçekleşmiş olacaktır ki, bunun da telafisi her ki parti açısından n az 4 yıl sürebilir...
.....


Yanlıştan dönebilmenin erdem olduğunu anlamıyorlar ki!

Nedendir bilinmez, özür dileme ve yanlıştan dönebilme erdemi şehri yönetenlerin çok da sık başvurduğu bir yöntem değil.
Verdiği yanlış kararlara rağmen bir tanesi de çıkıp "Yanlış yapmışız" demiyor.
Birçoğu bırakın özür dilemeyi ve yanlıştan dönmeyi, birçoğu eleştirileri sayesinde geldikleri görevde, en küçük eleştiriye bile tahammülü olmayan insanlar olup çıkıyor.
Bakanından Milletvekillerine, Belediye Başkanlarından Kulüp, Dernek ve Oda Başkanlarına kadar bu şehirde söz sahibi olan isimleri şöyle bir aklınızdan geçirin.
Bugüne kadar her birinin yanlış kararları oldu.
Her biri yanlış söylemlerde bulundu.
Hangisi çıkıp özür diledi?
Hangisi çıkıp da "Bu iş yanlışmış. Yanlış olduğunu sonradan anladık. O yüzden bu yanlış işi sonlandırıyoruz" diyebildi?
Aksine...
Her yönetici, yanlış olduğunu bile bile yanlışı devam ettirme yoluna gitti.
Yanlışı kabullenmeyi kendileri için zafiyet zannetti.
Yanlıştan geri adım atmayı onuru ve gururuna yediremedi.

Halbuki, yanlışı kabul etmek de, yanlıştan geri dönmek de büyük bir erdemdir.
Çoğu zaman 5 adım öteye gidebilmek için iki adım geri çekilmek zorunda kalınmalıdır.
Ama nerde?
Bizi yönetenlerin geri vitesi yok.
Girdikleri yolun yanlış olduğunu bile bile, yanlış yolda sürmeye devam ediyor araçlarını.
Hem de...
Yanlış yolun doğru Caddeye çıkmayacağını bile bile...
Ne diyelim?
Yol da onların araba da...
Sonunda nasıl olsa...
Bu tavırlarıyla ya yolları bitecek, ya da arabaları devrilecek.
Çünkü gittikleri yol yol değil...
......

Çekeceği çile hala bitmemiş.

CHP'de doğrusu en çok merak edilen konu, Erman Gölet'in yeniden Milletvekili aday adaylığı başvurusu yapıp yapmayacağı...
Aday adaylığı başvurusunda bulunsa bir türlü, bulunmasa başka bir türlü.
Aday adayı oldu diyelim...
7 Haziran seçimlerinde olduğu gibi 4 ncü sıraya konulsa, seçilemeyeceğini bile bile boş yere bir seçim çalışması daha geçirecek...
4'ncü sıranın da altında bir yere konulsa, hem bir darbe daha yemiş olacak, hem de seçim çalışmasına katılmak durumunda kalacak.
Listeye hiç konulmasa, bu kez çok büyük bir prestij kaybı olacak.
Bu defa aday adayı başvurusu yapmasa...
Anında partiyi satan kişi olacak.
Kendisine kızanlara büyük bir malzeme veren konumuna düşecek.
-"Demek ki amacı seçilmekmiş. Sıkıyı görünce kaçtı" diyecek çoğu kişi.
7 Haziran seçimlerinde, seçilemeyecek yerde olmasına rağmen yaptığı çalışma dahi hatırlanmayacak.
Sonuç olarak...
Başvuru yapsa da yapmasa da birilerine yaranamayacak.
Anlaşılan o ki:
Erman Gölet'in çekeceği çile hala bitmemiş.
......

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM

Üç yaşlı adam oturup sohbet ediyorlardı. Birisi: 
-"Yahu ben biraz bunadım galiba. Geçenlerde kapı çaldı, açtım baktım bir kadın. Misafir geldi diye düşündüm, buyur ettim oturttum, hal hatır sordum. Kadın: Yahu, bey sen iyice bunadın her halde ben senin kırk yıllık karınım demez mi."
Öteki:
-"Oda bir şey mi, ben geçenlerde merdivenlerin tam orta yerine gelmiştim, birden durdum düşünmeye başladım. Yahu, ben yukarımı çıkıyordum, aşağımı iniyordum.Bir türlü bulamadım."
Üçüncüsü:
-"Yahu sizlerde iyice bunamışsınız Allah'a şükür bende hiç öyle bunama belirtileri yok demiş. 
Bunu söylerken de sağ elinin iki parmağı ile sağ kulak memesini çekiştirip, tahtaya vurmuş. Tak tak tak, adından, yine kendisi KİM OOO? diye bağırmış.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi