1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Eskişehir'de seçimin şifreleri...

Yaklaşan seçimlere AK Parti penceresinden baktığımızda:
-17 Aralık operasyonu ile başlayan, bakan oğullarının tutuklanmaları, bakanların istifa etmesiyle devam eden ve Başbakan'ın oğlu ile yaptığı konuşma tapelerinin yayınlanması ile ayyuka çıkan yolsuzluk ve rüşvet iddiaları, AK Parti oylarını ne şekilde etkileyecek?
-AK Parti ile Cemaatin birbirlerine başlattığı savaş seçimlere ne şekilde yansıyacak?
-AK Partide Harun Karacan'ın Büyükşehir Belediye Başkan adayı olması partiye oy mu kazandıracak? Yoksa, oy mu kaybettirecek?
-Tepebaşı'nda Orhan Soydaş, Odunpazarı'nda da Nevzat Önder'in adaylığı parti oylarını arttıracak mı? Yoksa düşürecek mi?
-İlçe adayları konusunda AK partide yaşanan olaylar partinin seçimdeki oylarına ne şekilde yansıyacak?
-AK Partinin oluşturduğu meclis üyeleri listelerinin sandığa yansıması nasıl olacak?
- Burhan Sakallı'nın Odunpazarı adayı olmak istememesinin seçimlere bir etkisi olacak mı?
-Eskişehir,e Hükümet imkanlarıyla gelen hizmetler seçmen tarafından yeterli mi bulunacak? Yoksa, yetersiz mi?
-Bu Mahalli seçimde ilk kez 12 İlçenin de Büyükşehir için oy kullanacak olması AK Partiye avantaj mı sağlayacak? Yoksa, dezavantaj mı?
***

Yaklaşan seçimlere CHP penceresinden baktığımızda:
-Daha önce üç kez DSP'den aday olup kazanan Büyükerşen'in,önümüzdeki mahalli seçimlere ilk kez CHP'den girecek olması, kendisine oy anlamında ne kazandırıp ne kaybettirecek?
-DSP adayı olarak üç seçimde de sağ seçmenden oy alan Büyükerşen, CHP adayı olarak yine sağ seçmenlerin oyunu alabilecek mi?
-CHP nin Odunpazarı adaylığı konusunda yaşadığı sıkıntı, Eskişehir'deki seçimlere nasıl yansıyacak?
-Kazım Kurt'un Odunpazarı adayı olması CHP ye yarar mı getirecek? Yoksa zarar mı?
-CHP nin ilan edilen meclis üyesi listesi seçim sonucunu nasıl etkileyecek?
-Büyükerşen'in üç dönemdir Belediye Başkanlığı yapıyor olması bu seçimde kendisi için avantaj mı? Yoksa dezavantaj mı yaratacak?
HHH

Seçimlere MHP penceresinden baktığımızda:
-Bu seçimde MHP oylarının hareketi ne şekilde olacak?
-Milletvekili seçimlerinde 70 bin oy alıp, mahalli seçimlerde oyu 20 bine düşen 50 bin MHP seçmeni bu seçimde yine başka parti adaylarına mı? Yoksa kendi partisinin adaylarına mı oy verecek?
-MHP'nin Büyükşehir adayı olan eski vali Kadir Çalışıcı'nın ismi MHP oylarına nasıl bir katkı sağlayacak?
-Odunpazarı'nda kadın aday Emine Edizgil ve Tepebaşı adayı Murat Sanlar seçimlerde nasıl bir performans ortaya koyacak?
HHH

Seçimlere diğer etkenler üzerinden baktığımızda ise:

- Seçimlerde bir taraf hükümet imkânlarını, diğer taraf da Belediye imkânlarını kullanacak. Seçmen bunlardan hangisine itibar edecek?
- DSP ve İşçi Partisi gibi diğer sol partilerin CHP'ye vereceği, Saadet Partisi ve Demokrat Parti gibi diğer Sağ partilerin AK Partiye oy anlamında vereceği zarar hangi boyutta olacak?
-İlçelerde bulunan seçmenlerin ilk kez bu seçimde Büyükşehir için de oy kullanacak olması hangi partinin işine yarayacak? Hangisine yaramayacak?
Sonuç olarak...
Biraz kafanız karıştı ama...
Her ne kadar cevaplarını vermek bugünden imkansız olsa da, kendi çapınızda bulabileceğiniz cevaplar, Eslişehir'de seçimi kimin kazanacağını ve kimlerin kaybedeceğini de bir anlamda ortaya koymuş olacak.
.......

Kırım'da yaşayanların çektiği çile yetmezmiş gibi...
Bundan 8 yıl önce ilk kez gitmiştik Kırım'a Mesut Ör ve Yetkin Tetik ile birlikte.
Kırım'da yaşayan Türkler karşılamıştı bizi Havaalanında.
Otele yerleşip dinlendikten sonra Kırım Milli Meclisine gitmiş, Kırım halkının "Mustafa Aga" dediği, yaşamının büyük bölümü hapislerde geçmiş Kırım Milli Meclis başkanı Cemiloğlu'nu ziyaret etmiştik.
-"Baskı altındayız" demişti önce.
Ardından da içinde bulundukları zor şartları anlatmıştı bir solukta.
Ertesi gün kırımlı bir ailenin evine konuk olmuştuk.
Evin hanımı Doktordu.
94 yaşında annesi vardı evde.
Hafızası yerindeydi. Oturup hatıralarını dinlemiştik nefes bile almadan.
Soykırımı çocukken yaşamış.
-"Sürgünde çok insanımız öldü. Herkesi resmen ölüme gönderdiler. Bizi trene bindirip Özbekistan'a gönderdiler. Vardığımızda büyüklerin bir çoğu ölmüş, yolun büyük bölümünü ölülerle birlikte gitmiştik. Tam bir vahşet vardı. Bir çok insanımızı gemilere bindirip ölüme yolladılar. İçi soydaşlarımızın olduğu gemileri denizde ateşe verip diri diri yaktılar. Yıllar sonra topraklarıma döndüm ama gördüklerim, yaşadıklarımı hiç unutamadım. Katliam unutulur mu ?" Diye anlatmıştı.
Çok etkilemişti anlattıkları.
Adeta yaşatmıştı o acıları bize.
Sonrasında bir kaç kez daha gittik Kırım'a.
Her gidişimizde Kırımda yaşayan Tatar halkının verdiği mücadele ile Ukrayna hükümetinin yaptığı baskının aynı paralelde olduğuna bizzat şahit olduk.
Bütün bu yaşananlar yetmiyormuş gibi, Kırım şu günlerde işgal altına alındı.
Milli Meclis işgal edildi, Havaalanı üniformalarını çıkartan Rus askerlerin kontrolü altına girdi.
Kısacası...
Binlerce Kırım Türkü yine endişeli günler yaşamaya başladı.
Onca çekilen katliam ve sürgünleri yaşadıklar yetmiyormuş gibi...
.......

Miting meydanları...
Seçimin vazgeçilmezidir Miting meydanları.
Partililerin heyecanının göstergesidir.
Mahalli seçimlere geri sayımın başladığı şu günlerde Meydanlar şenlenmeye başladı.
Genel Başkanlar o meydandan diğerine koşar oldu.
Dün CHP Genel Başkanı vardı Sıhhiye Meydanında.
Haftaya AK Parti lideri Eskişehir'de olacak.
17 Mart'ta MHP lideri geliyor.
Seçimin yapılacağı tarihe kadar konuşulacak bu mitingler.
Toplanan kalabalığın sayısından tutun da, meydandaki heyecana kadar hemen herkes bir değerlendirme yapıp, bu değerlendirme üzerinden seçim sonucunu tahmine uzanacak.
Liderlerin meydanlarda yaptığı konuşmalar değerlendirmeye alınacak örneğin.
Etkilenenler olacak bu konuşmalardan, belki de hayal kırıklığına uğrayanlar da olacak.
Çevreden insan taşıma iddiaları ortaya atılacak her defasında olduğu gibi.
Yabancı plakalı otobüslerin fotoğrafları yayınlanacak gazeteler ve internet sayfalarında.
Sonuç olarak...
Miting meydanları her ne kadar seçim sonuçlarını vermese de, siyasete bir renk, bir ahenk getirecek.
..........

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Yaşlı İtalyan kasabanın papazına günah çıkarmaya gitmişti.İhtiyar adam itiraflarına başladı
-"İkinci Dünya savaşının ilk günlerinde bir güzel kız kapımı çalıp kendisini Almanlardan saklamamı istedi. Onu bodruma sakladım. Onu asla bulamadılar."
-"Bu harika bir şey" dedi, papaz..
-"Devamı var" dedi ihtiyar..
...-"ben zayıf karakterli bir adamım. Bir gün ondan, kendisini saklamamın bedelini seksüel arzularımı gidererek ödemesini istedim."
Papaz bir süre düşündü, sonra..
-"Hımmm.. Savaş yılları. Zor günler.. O koşullarda böyle bir zaaf affedilebilir. Çok büyük bir riski göze almışsınız.. Kaldı ki, kız Almanların eline düşse, başına çok daha kötü şeyler gelirdi. Allah anlayışlı, hoş görülü ve affedicidir. Yaptığınız iyilik ve kötülükleri tartar, sizi şefkatle yargılar.."
-"Teşekkür ederim peder" dedi, yaşlı adam..
-"Şimdi içim rahatlamışken,bir soru daha sorabilir miyim?."
-"Tabii sorabilirsin oğlum" dedi, papaz..
-"Ona savaşın bittiğini söylemem gerekiyor mu?.."

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi