Dijital çağı yaşıyoruz.

Ancak çağın gerekliliklerini en baştan fark eden ve atılımlarını buna göre yapan devletler aldı başını gitti.

Biz ise ülkemizde kıt kanataat ürettiklerimizi satarak, kazandığımız parayı onların ürettiklerine harcadık.

ülkenin cari açığı, sadece dijital ürünlere ödedeğimiz paralarla bile epeyce açıldı gitti.

+++

Dünya bu çağı yaşarken, başkaları aslan payını kaparken hep izledik yani.

Daha kötüsü;

Birkaç sektör haricinde izlemeye de devam ediyoruz.

Bu işin artık daha fazla aynı şekilde devam etmeyeceği de aşikâr!

Yani yeniçağın gerekliliklerini başkaları üretecek;

Biz ise onlardan almaya devam edeceğiz.

Buna hangi ülkenin ekonomisi dayanır ki?

+++

Dayanmıyor zaten!

ülke ekonomisinin bugün geldiği noktanın çokta sağlıklı olduğunu;

Geleceğinin de çokta iyi olmadığı gün gibi ortada!

Reçete ise, bu işi bilenler tarafından yıllardır bağırılıyor.

“üretim!”

+++

üretmeyen ülkeler hep sömürü düzeninin avlanan tarafları olmuştur.

Hele hele yenidünya düzeninde, yani dijital çağda üretimi kaçıranlar her türlü ekonomik darbağazı yaşamaya mahkûm olacaktır.

Tıpkı şu günlerde bizlerin yaşadığı gibi!

O halde en azından trenin son vagonuna atlama zamanı geçmeden bu iş için  artık kolları sıvamanın zamıanı çoktan geldi.

+++

İşte böylesine bir krtik zamanda Eskişehirli sanayiceiler ayağa kalktı

“Dijital dönüşüm” dediler.

Bunun için çok önemli bir zirve tertip ettiler.

Celalattin Kesikbaş ve arkadaşları, “Bu daha fazla böyle gitmez” mesajını verdiler.

Tüm kentin sanayicilerini dün bir araya getirip bu konuda ilk adımı attılar.

Dileğimiz, bu adımın ileleriki süreçlerde daha da hızlanması ve hatta koşar adıma dönüşmesidir.

++++

Zirvenin dün yapılan açılış konuşmalarına bakıyoruz.

Kesikbaş’ın hedefleri oldukça büyük!

Sanayideki bir dönüşüm değil sadece;

Tüm şehri bu dönüşümün içerisine dahil etmek istiyor.

Ciddi ciddi eğilinir, planlı, programlı ve projelerle yürünürse neden olmasın?

Cumhuriyet tarihinin sanayi üretimleri konusunda hep lokomotifi olmuş bir şehir bunu yapamaz mı?

Elbette yapar ve yine ülkeye rol model olur!

Yani Kesikbaş, bir şehrin komple ayağa kalkmasının yolunu gösteriyor.

Hepimizi heyecanlandırıyor…

+++

Ve Başkan Büyükerşen’in sözleri…

Vizyonu ve ufku içirn ne söylenebilir?

O halde bu konudaki sözleri altın değerini taşıyor.

Diyor ki;

“Artık yeni şeyler söylemenin, yeni şeyler konuşmanın vakti geldi de geçiyor!”

Kesikbaş’ın yaktığı kıvılcıma şehrin hamisinden de destek geliyor.

+++

Gerçekten de artık yeni şeyler söymemek gerekiyor.

Bakın bunu sadece dijitalleşen dünya için söylemiyoruz.

Sosyal hayatımızdan tutunda, siyasete, spora kadar her alan için söylüyoruz.

Klişeleşmiş, yapılmış, bitmiş sözleri, uygulamaları, her şeyi…

Artık bir kenara bırakalım.

Sanattan spora, şehirden, üretime ve siyasete kadar artık yeni şeyler söyleyip, yeni şeyler üretelim.

Şu bir gerçek ki,

“Değişmeyen tek şey değişimdir”

Bu değişimi Eskişehir olarak sağlayamazsak, gelecek adına çokta umutlu olamayacağız.

Bu vesile ile zirveyi düzenleyen ve bu yönde ilk adımı atan ESO’yu canı gönülden kutluyoruz.

Yapacakları her çalışmanın kentin tümü tarafından desteklenmesi gerektiğini de söylemeden geçmiyoruz…