1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Eskişehir'deki MHP'liler...

Eskişehir’de yapılan her seçimin kilit partisi MHP…
üçüncü parti konumunda olmasına rağmen MHP’lilerin Eskişehir’de, gerek mahalli seçimlerde gerekse milletvekili genel seçimlerinde kazanan ve kaybedeni belirleme özelliği var.
Eskişehir’deki MHP’liler eğer Milletvekili ya da Belediye Başkan adaylarını benimsemiyorlarsa, kesinlikle kendi partilerine oy vermiyorlar.
Genelde, adaylarını benimsemedikleri için her seçimde oyları başka partilerin adaylarına gidiyor.
örneğin son yapılan mahalli seçimlerde, MHP’nin ciddi oranda oyu, Büyükşehir’de yılmaz Büyükerşen’e, Tepebaşı’nda ise Ahmet Ataç’a gitti.
MHP’nin tabanı tarafından benimsenen Odunpazarı adayı ise, bölgenin neredeyse tüm MHP oylarını aldığı gibi, CHP’nin küskünlerinden bile oy toplayabildi.
öte yandan…
Son yapılan Milletvekili genel seçimlerinde ise pek çok MHP’li Eskişehir’de AK Parti’ye oy verdi.
Liste memnuniyetsizliği nedeniyle çoğunluğu AK partiye giden MHP oyları nedeniyle, MHP Eskişehir’de vekil dahi çıkartamadı.
Sonuç olarak…
Eskişehir’de, CHP’nin mahalli seçimleri kazanmasında ve AK Partinin milletvekili genel seçimlerinden birinci çıkmasında MHP’li seçmenlerin büyük payı bulunuyor.
Şimdi önümüzde bir referandum var.
Bu referandumda AK Parti bir tarafta, CHP diğer tarafta…
MHP ise kritik bir noktada.
Genel Başkan ve yönetiminin AK Parti ile birlikte hareket ettiği fakat tabanda aynı görüşün benimsenmediği bir durum yaşanıyor.
Bu, MHP oylarının referandumda her iki tarafa da gideceğini gösteriyor.
Yani…
Genel başkanları gibi düşünen MHP’liler, yapılacak olan referandumda “Evet” derken, aynı görüşte olmayan MHP’liler referandumda “Hayır” diyecek…
Muhtemelen, referandumun Eskişehir’deki sonuçlarını da tıpkı önceki seçimlerde olduğu gibi yine MHP’liler belirleyecek.
Eskişehir’deki referandum sonucunda “Evet” de çıksa “Hayır” da çıksa, bunda MHP seçmeninin tam anlamıyla katkısı olacak.
Zira…
Sonucun ne çıkacağını MHP’liler söyleyecek…


......


Başkanlık seçimi ve ortaya çıkabilecek garabetler…


Nisan ayında referandum yapılacak.
Referandum sonucunda “Evet” çıkarsa, Türkiye başkanlık sistemi ile yönetilmeye başlanacak.
Başkan ve milletvekilleri aynı seçim ile belirlenecek.
Başkan aynı zamanda partisinin genel başkanlığı görevini de sürdürecek.
Referandum sonucunda “Evet” çıkarsa…
Yapılacak olan ilk seçimde de başkan ile mecliste çoğunluk elde eden parti aynı olursa mesele yok…
Ancak…
Başkanlık seçiminde hiçbir aday yüzde 50’nin üzerinde oy alamazsa…
Seçim 2’nci tura kalırsa…
İkinci turda muhalefet tek bir aday üzerinde birleşirse…
Muhalefetin üzerinde birleştiği aday 2’nci turda yüzde 50 üzerinde oy alıp kazanırsa…
Ortaya bir garabet çıkacak…
çünkü…
Başkanlık muhalefette, meclis çoğunluğu iktidarda olacak.
öte yandan…
Başkan başka partiden seçildi ama partisi ikinci parti oldu…
Bu defa, Cumhurbaşkanı aynı zamanda Ana Muhalefet Partisi lideri olacak ki, bu da başka bir garabet olarak çıkacak karşımıza…
Neticede bir seçime gidilecek.
Başkan ile meclis çoğunluğunun aynı partiden olacağına ilişkin bir garanti yok seçimlerde.
Her türlü sonucun çıkabileceği bir durum söz konusu…

Hatta…
Yukarıda sıraladığımız seçenekler de dahil olmak üzere…


......


Engelliyiz işte kardeşim!


Hangi Avrupa şehrine giderseniz gidin, otoparklar tıklım tıklım da olsa 3-5 tane boş yer mutlaka vardır.
Bu 3-5 park yerine de hiç kimse aracını getirip koymaz.
çünkü o 3-5 boş yer, engelli vatandaşlar için ayrılmış yerlerdir.
Aslına bakarsanız…
O ülkelerde engelliler için ayrılan park yerlerine araçlarını park eden engelsizlere ceza falan da kesilmez.
Zira…
Engelli olmamasına rağmen engelliler için ayrılan yerlere araç park edenler, bunun en büyük vicdani ceza olduğunu çok iyi bilirler.
ülkemizde hangi şehre giderseniz gidin, otopark yarı yarıya boş olsa da ilk dolan yer, engelliler için ayrılan yerlerdir.
üstelik bu yerleri dolduranlar da engelsiz insanlardır.
çünkü…
Engelliler için ayrılan park yeri, giriş-çıkış kapısına en yakın olan yerde bulunur.
Hiçbir engeli olmamasına rağmen 10 adım daha az atabilme uğruna getirip aracını engelliler için ayrılan yere rahatlıkla koyabilirler.
üstelik.
Bu yaptıklarından herhangi bir vicdan azabı da duymadan.
Aslına bakarsanız…
Biz sözde engelsizler, bu düşüncesizlik ve vicdansızlığımızla engellilerin işini iki kat daha arttırıyoruz…
Ne dersiniz?

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi