
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Eskişehir'deki yabancılar...
Yayınlanma:
Eskiden çok duyardık.
Türkiye'den Almanya ve benzeri Avrupa ülkelerine giden gençler, o ülkede kalabilmek ve çalışabilmek için,o ülkenin kızlarıyla evlenirlerdi.
Çoğu anlaşmalı ve paralı dediğimiz cinstendi bu evlilikler.
Sırf oturum ve vatandaşlık izni için yapılırdı.
Belli bir süre sonra bu iş sektör haline geldi.
Yabancılarla para karşılı evlenen insanlar, belli bir süre sonra, yani oturum ve vatandaşlık izni alındıktan sonra ayrılıyor ve herkes kendi yollarına gidiyordu.
Dün duyduk ve şaşırdık.
Eskişehir'de de buna benzer bir uygulama başlamış.
Suriye ve diğer Arap ülkelerinden Eskişehir'e gelen insanlar, Eskişehir'de evlenmeye başlamışlar.
Muhtemelen para karşılığında Eskişehirli erkek ve kızlarla evlenen yabancıların sayısı bir hayli artmaya başlamış.
Bu sayede oturma izni ve vatandaşlık alma amaçlanıyormuş.
Kısacası...
Bizim yıllar önce Avrupa'ya giden Türklerden duyduğumuzu, bu gün Eskişehir'de biz yaşamaya başlıyoruz.
Yakında...
Eskişehir'de de para karşılığı evlilik sonucu oturma ve vatandaşlık hakkını kazanmış bir sürü Suriyeli ve Irak'lı hemşerilerimiz olacak iyi mi?
......
Vefa'yı unutursan sen de unutulursun..
Birkaç gündür AK parti'nin Eskişehir'de her seçim biraz daha kan kaybettiğine ilişkin konulara değiniyoruz.
Bunun nedenlerini kendimizce sıralıyoruz.
Sonuçta, başından beri yapılan ve bir türlü düzeltilme gereği duyulmayan yanlışlar nedeniyle AK partinin Eskişehir'de kan kaybettiğini ifade ediyoruz.
Dün, yazılarımız ile ilgili bir AK partili aradı.
İsmini vermeyeceğiz ama, kendisi partinin geçmişte etkin görevlerini üstlenmiş bir isim.
Geçtiğimiz günlerde bir vefat olmuş.
Vefat eden isim, AK partinin Eskişehir'de kuruluşunda görev almış, tanınan ve partililerin de saygı gösterdiği bir isimmiş.
İsminin Seyit Türk olduğunu söyledi.
Aslen Bolvadin'li olan Seyit Türk'ün cenazesi de haliyle Bolvadin'den kaldırılmış.
-"Duyunca hemen gittim cenazeye" dedi AK partili önemli isim.
Ardından da...
-"Cenazede Eskişehir'den gelen ne bir yönetici vardı, ne de partinin bir çiçeği" diye ekleme yaparak "Halbuki hem kendisi hem de oğlu bu partiye hizmet etmiş, etmeye de devam eden kişilerdi. Orada utandım" diyerek tamamladı sözlerini.
AK Partili isim "Eğer vefa'yı unutursan, sen de unutulursun" diyor.
Son olarak da:
-"Belki de bizim bu şehirde her seçim geriye gitmemiz, unuttuğumuz vefa yüzündendir" diye de saptama yapıyor.
......
Rektör adayı Hasan Tosun ile bir saat...
Osmangazi Üniversitesi Rektör adaylarından Prof Dr Hasan Tosun geldi ziyaretimize.
Üniversiteyi konuştuk.
Haliyle, Rektör olması durumunda hayata geçirmek istediklerini de dinledik.
ODTÜ mezunu, Yüksek lisans ve doktorasını da aynı Üniversitede yapmış donanımlı bir isim Hasan Tosun.
İyi niyetli olduğu, daha ilk cümlelerini duyduğunuzda hissediliyor.
Son derce ilginç ve dinlediğinizde de "Bu güne kadar niçin yapılmadı ki bunlar" dediğiniz pek çok projesi var.
Örneğin: "Kampüsün ortasına 'dert kürsüsü' kuracağım" diyor...
-"Öğrenci odaklı bir yönetim anlayışım olacağı için herkesi orada dinleyeceğim. Üniversite ile ilgili yapılacak her iş oylamaya sunulacak. Mecliste olduğu gibi online referandum sistemi kuracağım" diyor.
Rektörlerin deyim yerinde ise 'Kral' olduğunu söylüyor Tosun.
-"Bu iyi bir şey değil. İnsanı yanlış kararlar almaya yönlendirebilir" diye ekleyerek, göreve gelmesi halinde Üniversite bünyesinde, şehirde karşılığı olan insanlardan oluşan bir mütevelli heyeti oluşturacağını söylüyor örneğin.
Osmangazi Üniversitesi Fen Fakültesi'nin, sahip olduğu fiziki imkanlar nedeniyle Araştırma merkezi haline gelebileceğini söyleyip, bu bilim dallarında yüksek lisans ve doktora programlarına ağırlık verileceğini ifade ediyor.
En önemlisi de...
Tıp Fakültesi hastanesinin, kurumsallığını arttırmak suretiyle, şehirdeki diğer hastanelerinin üzerinde bir pozisyon almasının sağlanacağını belirtiyor.
Söylediği ve üzerinde durduğu daha pek çok proje var Hasan Tosun'un.
Görünen o ki, bilgi ve donanımını da içine kattığı iyi bir hazırlık dönemi geçirmiş.
Kendinden son derece emin olarak söylemiş olduğu "Zor olan Rektör seçilmek değil. Asıl zor olan Rektör seçildikten sonra bu hazırladığımız projeleri hayata geçirebilmek" sözü de, yapmış olduğu hazırlığın ne denli dolu ve gerçekçi olduğunu gözler önüne seriyor...
......
Biraz da gülmek lazım
Adam New York'ta lüks bir randevu evinin kapısını çalar: Merhaba, Samantha ile görüşmek istiyorum. Bir... Dakika efendim. Adamı içeri alırlar. Bir sure sonra çok güzel bir kadın merdivenlerden iner: Beni aramışsınız. Evet. Geceyi seninle geçirmek istiyorum. Tamam ama benim tarifem biraz pahalıdır. Geceliği bin dolar. Parası önemli değil. Geceyi seninle geçirmek istiyorum. Beraberce yukarı çıkarlar. Geceyi birlikte geçirirler. Ertesi gün adam yine randevuevine gelir. Samantha ile görüşmek istiyorum. Beyefendi başka kızlarımız da var. Umurumda değil, Samantha ile görüşeceğim. Samantha gelir: Yine mi sen! Evet. Geceyi seninle geçirmek istiyorum. Yalnız fiyatımı hatırlıyorsun değil mi? Bin dolar. Hiç önemli değil. Ben geceyi seninle geçireceğim. Birlikte yukarı çıkarlar, o geceyi de beraber geçirirler.Ertesi gün,ayni adam, ayni randevuevi: Merhaba, Samantha ile görüşmek istiyorum. Samantha aşağı iner: Tanrım, yine mi! Bak, devamlı müşterilere indirim falan yapmıyorum. Fiyatım ayni, bin dolar. Önemli değil. Geceyi seninle geçirmek istiyorum. Yine yukarı çıkarlar. İslerini bitirdikten sonra: Benden bu kadar hoşlanman çok güzel ama anlayamıyorum. Üç gece üst üste bana bin dolar ödedin. Nerelisin sen? -"Tel Aviv." Tel Aviv mi? Benim kız kardeşim de Tel Aviv'de yaşıyor. -"Biliyorum, sana getirmem için bana üç bin dolar verdi..."