Bir haftalık tatil programını çok önceden yapmıştık.
Bu kez programda Deniz olmayacak, onun yerine detaylı bir Ege gezisi yer alacaktı.
Çanakkale'den başlayıp, özellikle de İzmir'i kıyı şeridi boyunca turlayacaktık.
Öyle de yaptık.
Bir haftalık gezinin son gününde ise, programımızda Foça, Dikili, Sarımsaklı ve özellikle uzun süredir görmek istediğimiz Ayvalık ile, onun ünlü adası Cunda vardı.
Cunda denilince alka gelen pek çok ünlü isim var.
Bu isimler, özellikle Yaz tatilini geçiriyorlar bu cennet parçasında.
Bu ünlülerden birisi de Eskişehir'in yakından tanıdığı, geçmişte bu şehrin Milletvekilliğini yapmış eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk.
Gittiğimizde öğrendik ki ailesi ile birlikte Adadaymış.
Tatilimizin son günü olduğu için hem "işe adapte oluruz", hem de "sıcak gündemi değerlendirtiriz" düşüncesiyle dayandık yazlığının kapısına...
Bizden önce Vatan gazetesi yazarı varmış yazlıkta.
Ergenekon soruşturması ile ilgili gelişen olaylar ile ilgili uzunca bir değerlendirme yapmış Cindoruk.
Bir gün sonra gazetede okuduk ki, bir hayli de ilginç tespitlerde bulunmuş.
-"Burada bir Eskişehirli görmek ne güzel" sözleriyle karşıladı bizi...
Ardından başladık konuşmaya...
O bizden "Eskişehir'de neler olup bittiğini" öğrenmek istiyor...
Biz ise ondan, Eskişehir ile ilgili düşüncelerini...
O yüzden, Ülkenin sıcak meselelerini biran önce es geçmek istiyoruz.
Ama yine de;
-"Bu soruşturmanın neticesinde sizce ne olacak?" diye sormadan da edemiyoruz.
Cindoruk hem iyi bir siyasetçi, hem de iyi bir hukukçu.
Olayları daha iyi okuyabiliyor...
-"İnanın bu işin sonunda bir şey çıkmayacak?" diyor...
Tutuklamaların olduğunu hatırlattığımızda ise...
-"Ben ihtilalleri görmüş ve yaşamış biriyim. Darbeleri emekli subaylar değil, Askerler yapar. Askerlerin yaptığı darbe de, kararın alınıp, uygulamaya konulması arasında 8 saatlik bir zaman vardır. Öyle darbe hazırlığı bir sene sürmez" şeklinde konuşuyor...
KISA KESİP ESKİŞEHİR'E
GETİRİYORUZ SÖZÜ
Cindoruk'a, Eskişehir'den haber alıp almadığını soruyoruz...
-"Her ne kadar uzak olsam da, Eskişehir'den sürekli haberdarım" diyor...
Ardından da, Eskişehir'in son yıllarda yaptığı atılımın önemli olduğunu ifade ediyor...
Bu gelişmede, Büyükşehir belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in payının büyük olduğunu da söyleyen Cindoruk;
-"Böylesine modern bir kenti, sahil kenarı olan şehirlerde belki yaratabilirsiniz. Ama Anayolunun ortasında böylesine bir modern kent yaratmak daha da bir önemli" diyor.
BÜYÜKERŞEN BİR DÖNEM DAHA SEÇİLMELİ
Hüsamettin Cindoruk'un kentlerle ilgili değişik bir tespiti var.
-"Eğer bir şehrin nüfusu 700 bini aştıysa, o şehir zaten tutulmuyor. Her türlü gelişme arkadan geliyor" şeklinde konuşuyor.
Bu yüzden, bu güne kadar yapılanların da sayesinde Eskişehir'in modernleşmeyi tamamlamak üzere olan bir kent olduğunu ifade ediyor Cindoruk...
Ancak, Eskişehir'in bu güne kadar gösterdiği değişimde büyük pay sahibi olan Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in bir dönem daha görevde kalması gerektiğini ısrarla ifade ediyor...
-"Zaten bu son dönemde Eskişehir'in modernlik adına tüm eksiklikleri giderilecektir" diyen Cindoruk, bu dönemin sonrasında Eskişehir'in tutulamayacağını da vurguluyor...
BİZİM DÖNEMİ KESİNLİKLE KIYASLAMAYIN
Söz dönüp dolaşıp, milletvekili ve Meclis başkanı olduğu dönem ile bu dönemin kıyaslanmasına geliyor...
Hüsamettin Cindoruk, Meclis başkanlığı yaptığı dönem Eskişehir'e korkunç bir devlet imkanı geldiğini hatırlatıyor.
-"Biz bir yıl içinde, Eskişehir'i Büyükşehir statüsüne kavuşturduk. Doğal Gaz Eskişehir'e geldi. Özellikle sanayi yatırımları birbiri peşi sıra Eskişehir'e aktı. Şehrin bu günkü gelişiminin temeliydi bütün bunlar" diyor...
Ardından da, Eskişehir için tüm bunları zorlanmadan ve büyük bir rahatlık içinde yaptıklarını dile getiriyor...
ÇÜNKÜ DEMİREL
ESKİŞEHİR'İ SEVİYORDU
Devlet imkânlarını o dönem Eskişehir'e rahatlıkla akıtmalarının tek nedeni olarak, dönemin Başbakanı Demirel'in Eskişehir'i çok sevmesi olduğunu da ifade ediyor Cindoruk;
-"Çünkü Demirel Eskişehir'i bütün Ülkeye sürekli örnek gösteriyordu. Şehrinin yüzde 80'inin şehir merkezinde, yüzde 20'sinin ilçe ve köylerde yaşaması gerektiğine inanırdı.
Bu yüzden Eskişehir ile ilgili her mesele, Demirel'in ikiletmeyen yaklaşımıyla olmuştur" şeklinde konuşuyor...
Bu konuşma üzerine;
-"Demirel Eskişehir'i seviyordu o yüzden çok yatırım geldi. Şimdi yatırım gelmediğinden yakınılıyor,. O halde şimdiki Başbakan Eskişehir'i sevmiyor mu? Sizin söylediğinizden böyle bir anlam mı çıkıyor?" diye soruyoruz...
-"Bilemiyorum ama, sevseydi belli olurdu" diye cevap veriyor...
Netice itibarıyla Eskişehir, Hüsamettin Cindoruk'un milletvekili ve TBMM Başkanı olduğu bir kent.
O yüzden, Eskişehir'in kendisi için çok özel bir yeri olduğunu sürekli ifade ediyor.
Son söz olarak da...
-"Eskişehir ile ilgili her sözü geçtiğinde gurur duyuyorum" diyor...