1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Eskişehir'in çözülemeyecek asıl sorunu

Eskişehir'in süreç içinde çeşitli sorunları oldu.
Kim kısa bir süre içinde çözüldü bu sorunların kiminin ise ortadan kaldırılması yıllar sürdü.
Sonuçta, zaman içinde pek çok sorun ortadan kalktı.
İsterseniz şöyle bir geçmişe beraberce giderek anlatalım.
HHH
Hatırlayanlar mutlaka vardır.
Bir dönem yani bundan 30 yıl önce Eskişehir'in en büyük sorunu Alt yapıydı...
Herkes hatırlar...
En küçük bir yağışta, şehir merkezinde ki yollar sular içinde kalırdı.
Yine merkezde çoğu mahalle ve sokağın Asfalt ve kaldırımı yoktu.
Zamanla Altyapıya kavuştu Eskişehir.
Böylece en büyük sorun halledildi.
HHH
Sonra Porsuk oldu Eskişehir'in en büyük sorunu.
Her gün başka bir renk akardı suyu.
Çevresinde gezip dolaşamazdınız pis kokudan.
İçinde hiçbir canlı yaşamazdı.
Şehir için tam bir kâbus olmuştu adeta...
Zaman içinde bu sorun da giderildi...
Sadece bunlar da değil...
Porsuğu kirlettiği için Kütahya Azot fabrikası Eskişehirlilerin isyan ve ayaklanmasıyla kapattırıldı
HHH
Yine...
Bir dönem en büyük sorun Hava kirliliğiydi.
Dışarıda nefes almanız mümkün olmazdı. Hatırlayanlar bilir, akşam saatlerinde sokaklarda bir tek insan göremezdiniz. Çünkü zehir solunurdu.
Şimdi böyle bir sorunu yok Eskişehir'de...
Çünkü doğalgaz geldi, kullanılan kömür nitelikleri sınırlandırıldı.
HHH

Çevre illere ve özellikle İstanbul'a gidip gelmek adeta ölümdü hatırlarsanız.
İstanbul 7 Saat, Ankara 4 saat alırdı.
Yapılan yollar, yeni ulaşım araçları ile bu sorun da tarih oldu.
Şimdi 1,5 saatte Ankara'ya, 3 saatte İstanbul'a ulaşabiliyorsunuz.
Bunun gibi daha pek çok sorun, zaman içinde yapılan müdahaleler ve alınan kararlarla sorun olmaktan çıkartıldı.
HHH

Bu gün de Eskişehir'in yaşadığı bir dizi sorun var.
Aslına bakacak olursanız...
Nasıl ki geçmişin en büyük sorunları süreç içinde çözüldü, bugüne ait en büyük sıkıntılar da yarın olmayacak.
Bitmeyen Stadyumu konuşmayacağız mesela. Çünkü bitmiş olacak.
Her ne kadar süreç ağır aksak işlese de gün gelecek Çevre yolları, Hastaneler,Hat boyu gün gelecek, tamamlanmış olacak.
Geçmiş yıllarda yaşadığımız ve bize hayatı zindan eden sorunları bu gün nasıl hatırlamıyorsak, yarın da bu günün sorunlarını hatırlamayacağız...
Çünkü...
Süreç, bu sorunların da üstesinden bir şekilde gelecek.
Sonuç olarak...
Zaman içinde yapılacak bir müdahale ile çözülebilecek sorunların çözümü gecikse de, gün geliyor bir şekilde çözülüyor
Ama...
Eskişehirlilerin, yıllardan beri var olan "Birbirini sevmeme " hastalığı ve bu hastalığın yarattığı sorun, ne yazık ki süreç ilerlese de bir türlü çözüme kavuşturulamıyor.
Çünkü...
Eskişehirliler, var olan sorunları zaman içinde çözmeyi başarsa da, birbirlerini sevmeme hastalığına bir türlü çare bulamıyor.
O nedenle...
Bu gün karşımızda "Sorun olarak" duran meselelerin pek çoğundan daha önemli çok daha ciddi "Birbirini sevmeme" sorunu
Ve bu sorun ortadan kalkmadığı müddetçe de, bu şehir ne yazık ki tam bir şehir olamayacak...
Dünden bu güne olduğu gibi, şehrin yaşadığı hayati sorunların günü geldiğinde çözüme kavuşturulduğunu göreceğiz ama...
Bu şehri yönetenlerin, bu şehrin hatırına birbirini sevdiğini ve aynı masa etrafında sık sık oturduğunu asla göremeyeceğiz galiba...
......

Odunpazarı bu meseleyi iyi idare edememiş gözüküyor
2Eylül gazetesinin duyurduğu ve Odunpazarı Belediyesi'nde cereyan eden bir haciz meselesi var.
Müteahhit, alacağını alamadığı için Odunpazarı Belediyesi'nde Avukatları ile birlikte haciz işlemi başlatıyor.
Önceki gün öğrendik.
Odunpazarı belediyesi için haciz işlemi başlatan müteahhit, yine önceki gün belediye'ye Avukatları ve polis ile gelerek, Belediye Başkan yardımcısına ait bir aracı haczetmiş.
Yani...
Belediye'ye ait aracı, borcuna karşılık alıp götürmüş.
Müteahhidin yaptığı ister alacağını tahsil etme isterse belediyenin iddia ettiği gibi şov yapma olsun hiç fark etmiyor.
Ortada, Odunpazarı Belediyesi'nin icra ile karşı karşıya olduğu ve icra yolu ile Belediye'nin bir makam aracını alıp götürdüğü gibi bir gerçek var.
Ve bu gerçek Odunpazarı Belediyesi açısından hoş bir durum değil.
Bize kalırsa, Odunpazarı Belediyesi bu meselede bu süreci iyi idare edememiş gözüküyor.
Zira...
Kendi iddiası doğru bile olsa, en azından müteahhide şov yapma olanağı sunmuş...
......
Bu sanki bize biraz uyuyor
Çok eski yıllarda bir gelenek varmış. Sıradan bir vatandaş öldüğünde kilisenin çanı bir kez çalınıp herkese duyurulurmuş.
Bir asil öldüğünde iki kez, kralın bir yakını öldüğünde üç kez, kral öldüğünde ise dört kez çalınırmış. Günün birinde herkesin hak aramak için sığındığı mahkeme, bir vatandaşı haksız yere mahkûm etmiş...
O gün kilisenin çanı beş kez çalmış...
Ahali merak içinde papaza koşmuş.
"Papaz efendi, kraldan daha önemli bir mi var ki o ölünce çan beş kez çalınsın?"
Papaz yanıt vermiş: "Kraldan daha önemli bir şey var!... Çünkü bugün Adalet öldü"
.....

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
İki yaşlı bayan, iki eski arkadaş, öğle yemeğinde oturmuş eşlerini çekiştirmektedir.
Birincisi:
- John'u bir türlü tırnak yeme alışkanlığından vazgeçiremiyorum!! Hem onun bu alışkanlığına çok sinirleniyorum, hem de onu bu huyundan vazgeçiremediğim için kendime çok kızıyorum!!
Gülmeye başlayan ikinci bayan:
- Fred de aynı şeyi yapıyordu ama sonunda kafamı kullanıp vazgeçirdim onu bu alışkanlığından.
Birinci bayan birden heyecanlanır:

- Nasıl başardın bunu?
Kafasını kullanan bayan:
- Hiç zorluk çekmedim ki! Yaptığım tek şey takma dişlerini saklamak oldu!!

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi