Yerel seçimlerde, aday olacak adaylarla ilgili sohbetlerde, adayların "ESKİŞEHİRLİ" olması gerektiği vurgulanıyor. Kentte, Eskişehirli adayların, kente daha iyi hizmet edeceği kanısı hâkimdir.
Elbette Eskişehirli olmak, yalnız Eskişehir'de, doğmakla eşdeğer değildir. Çünkü Eskişehirli olmak, bir ayrıcalıktır. Ancak bu anlatılmaz yaşanır. Bir insan, "Ben Eskişehir' de yaşayacağım, bu şehirde üretip, insanımız iş, aş sağlayacağım, yerel safi hâsılaya katkıda bulunacağım, Eskişehir' de, öleceğim, diyorsa, insanın, "DOĞUM YERİ" nere olursa olsun, O gerçek bir Eskişehirlidir. Ayrıca Eskişehir için, bir fikir, bir düşünce akımı, bir model, bir iş, bir ürün üretmek, Eskişehirli olmanın ve kendini ifade etmenin, o hazzı yaşamanın da en önemli yoludur...
Ayrıca Eskişehir'de, kent bilincini, daha da ileri boyuta taşımak zorundayız. Çünkü Dünya ve Türkiye'de, kent bilinci, yüksek kentler, her alanda başarılı performans sergiliyor. Özellikle de üretime yönelik yatırımlarında, merkezi durumuna geliyorlar.
Eskişehir' de, bazı insanlar, Eskişehirli de olsa kendini yabancılaştırmış ve kaygısız bir tavır içindedirler. Kentte yaşayıp da kentinin farkında olmayan, kentinden umudunu yitirmiş ve kendini yabancılaşmış hisseden, kişi/kişilerden, yerel yönetimler de, ne belediye başkanı ne de meclis üyesi olabilir. Eskişehir'e vereceği de bir şey yoktur.
Çok partili dönem, değerlendirildiğinde, Eskişehirli adayların dışındaki adayların, arzu edilen ölçülerde hizmet getirmedikleri gibi, Eskişehir'e uğramadıkları görülür. Oysa Eskişehirli adaylardan, Rahmetli Hasan POLATKAN ve Kemal ZEYTİNOĞLU, Sayın Prof. Dr. Orhan OĞUZ, Sayın Sadri YILDIRIM, Sayın Fahri KESKİN' in hizmetleri ortadadır. Özellikle de Sayın YILDIRIM ve Sayın KESKİN, her hafta Eskişehir'e geldiler her etkinliği de katıldılar.
Seçmen tercih yaparken, kesinlikle de adayları kriterlerini gözetmeli, Eskişehirli olmasını gözetirken, "DOĞAL LİDER" olabilecek adayları tercih etmelidir. Çünkü kenti, insanlaşma yolunda, bir şeyler katabilen ve üreten insanlar yapar... Kentliler, bu işi, başkalarına bıraktı mı, kent onların olur çıkar. O nedenle de kenti, kendimize göre değiştirmenin, kenti bizim, ya da bizim gibi yapmanın, yollarını aramak zorundayız.
Elbette bunu farkında olan, insanlarımız da var. Nitekim ETO Başkanı Sayın KARACAN' a yaptığımız bir ziyarette, Eskişehir sevdalısı bir başkan olarak görmüş. " Eskişehirliler, Eskişehir'e sahip çıkmazsa, birileri sahip çıkar." görüşüne de tanık olmuştuk.
Sayın KARACAN, siyasete girer mi bilinmez ama yerel seçimlerinin gündemde olduğu şu günlerde, kamuoyunda, BÜYÜKŞEHİR adaylığı konuşuluyor. Özellikle de, Ticaret Odasında yaptığı reorganizasyon ve halk-üye odaklı çalışmaları sayesinde, kentte çok seviliyor. Eskişehirli olmanın da hazını yaşıyor.
Öte yandan adayların, Eskişehirli olması yanında, Kent için ürettikleri projelerde tercih nedeni olmalıdır. Çünkü geleceğe bakmak, vaat ve sözle olmaz."PROJE ÜRETMEK" gerekir. Çağımızda toplumlar, zengin ve yoksul diye ayrılmıyor. Proje üretebilen, üretmeyen diye sınıflandırılıyor. Ayrıca ülkelerin, bölgelerin, şirketlerin, belediyelerin zenginliği, bünyelerindeki, "PROJE " ile ölçülüyor. Elbette üretilen her proje de hayata geçmeyebilir. Ancak düşünülmesi bile bir olumlu gelişmedi. Nitekim Dalai LAMA '"GÜZEL BAHÇE DÜŞLEMEDEN BAHÇE SAHİBİ OLUNMAZ" demiştir. Çünkü proje geleceği düşlemektir. Güzellikleri yaratmanın da ilk adımı olup, aynı zaman da zenginliktir.
Çağdaş şehircilik normları, kişi/kişilere göre değişir. Ancak çağımızda şehircilik anlayışı, " Çok kesimli" ve" Çok Merkezli" kentlerdir. Hatta çağımızın şehircilik anlayışı, "Büyüme Koridorları" adı verilen, şehirlerarası otoyolların, iki tarafına serpilip gelişen, "ÇEVRE ŞEHİRLERİ" şeklinde ortaya çıkmaktadır. O nedenle de adaylar, çağdaş şehircilik kriterlerini, kente nasıl kazandıracaklarını da seçmenlerle paylaşmalıdır.
Çağımızdaki şehircilik anlayışı, merkezi belli olmayan kentlerdir. Hatta yeni kentlerin, nerede başlayıp, nerde bittiği bile belli değildir. Yüzlerce kilometrelik büyüme koridorlarının etrafında, devamlı büyüyen ve gelişen kentlerdir. En ideal şehirler ise ormanla iç içe ama aynı şekilde bütün şehir imkânları da yanı başında. Yani Şehir-kır antitezlerini, sentezleyebilmiş kentlerdir. O nedenle de çağdaş şehircilik kriterlerini, PLAN, PROĞRAM ve PROJELERİNDE; yer veren, Belediye başkan adaylarını, tercih etmelidir.
Hülasa "SEÇMEN" ve "SİYASİ PARTİLER" adayların, Eskişehirli olması ve proje bazında çalışmaları yanında, çevresine karşı güler yüzlü, saygılı, ciddî ve alabildiğine vakur, sağlam karakterli ve kararlı, bilgili ve birikimli konulara hâkim, tutkulu ve coşkulu. Ahlâklı, vizyon, misyon sahibi, takım ruhuyla hareket eden, Pozitif düşünen, kendine güvenen, halka kapısını sürekli açık tutan, belediye başkan adaylarını tercih etmelidir.