
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Eskişehirli neden hayal kurmaz biliyor musunuz?
Yeniler pek bilmez ama, Eskişehir'in yaşadı hayal kırıklıkları bu şehirde petrol bulunmasıyla başlamıştı.
Yanlış duymadınız! Petrol bulunmuştu bu şehirde.
Hem de şehrin göbeğinde.
Tam da Bayat Pazarı'nın olduğu yerde fışkırmıştı petrol.
Bir sabah, Bayat pazarının olduğu bölgede bulunan bir evin bodrumundan taşmaya başlayan sıvının petrol olduğu yayılmıştı şehre.
Sevinç naraları atılmaya başlanmıştı "Petrol bulundu" diye.
O bölgede oturan vatandaşlar, yerden çıkan petrolün kendilerine getireceği kazancı adeta ceplerine indirmişçesine yaşamaya başladılar.
Hani "yürüyüşleri değişti" denir ya. Tıpkı öyle oldular kısa süre içinde.
Haber kısa sürede Türkiye'ye yayıldı.
O dönemin Enerji Bakanı kalkıp Eskişehir'e kadar geldi.
Petrol çıktığı söylenen eve gidip, sürekli fışkıran sıvıyı kontrol etti.
Ardından da...
-"Bu sahiden de petrol. Eskişehir yaşadı valla" dedi.
Koca Bakan yalan söyleyecek değildi ya...
Nihayet talih Eskişehir'in yüzüne gülmüş, Tanrı bu şehre büyük bir imkan sunmuştu.
Olabildiğince zengindi Eskişehir.
Petrol bulunmuştu resmen. Boru değildi yani...
Ama...
Bir süre sonra tam tersi oldu söylediğimizin.
Yani...
Bulunanın petrol değil, resmen boru olduğu ortaya çıktı!
Nato'ya ait boru hattının Bayat pazarının altından geçtiği, hattın petrol kaçırması üzerine, açığa çıkan petrolün de Bayat'ta bir evin altından yüzeye çıktığı sonradan anlaşıldı.
Halbuki tam da Eskişehir ABD'nin petrol kenti Teksas gibi oluyordu.
Halbuki, tam da Eskişehirliler, Suudi zenginler gibi varlık ve ihtişam içinde yaşamaya hazırlanıyordu.
Halbuki, Eskişehir halkı tıptı Dubai halkı gibi yattığı yerden milyonlarca dolar kazanacaktı.
Olmadı...
Büyük bir hayal kırıklığıydı bu.
Şehrin zenginliğinin hayali kısa sürdü.
İşte o yüzden...
O günden bu yana Eskişehir halkı bu şehre Otomotiv yatırımı geleceğine, Eskişehir ile demiryolu liman bağlantısının gerçekleşeceğine, bu kentin termal sağlık kenti olacağına ve yine bu şehrin Yerli Uçak imal edeceğine pek inanmaz.
Bu söylediklerimizin hayalini pek kurmaz.
Petrol bulunmasıyla ilgili gelişen olaylar ve yaşadığı hayal kırıklığı, bu söylediklerimizin hayalini kurmaya sürekli mani olur.
İşte o günden bu yana söylenilen her şeyi, yapılacağı belirtilen her büyük yatırımı "Yeniden hayale kapılmayayım" diye kulak arkası eder.
İyi ki de böyle yapar.
Çünkü...
Bu saydıklarımız da zaten bir türlü gerçekleşmez bu şehirde...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Psikolojik olarak batıyoruz galiba...
Üzerine basa basa söylemeye gerek yok çünkü bariz bir kriz ortamı var piyasalarda.
Zaten bunu iş yapan herkes en ince ayrıntısına kadar hissetmiş durumda.
Hatırlarsanız, bundan önce de yaşanan benzeri bir durum söz konusuydu.
-"Kriz bizi teğet geçecek" denildi.
Ardından;
-"Krizden en az etkilenen biz olacağız" diye ifade edildi.
En son olarak da;
-"Kriz psikolojik" denilerek son nokta koyuldu.
Anlayacağınız...
Hala, ülkeyi yönetenler zaman zaman çıkıp, yaşananların psikolojik olduğu ifade ediliyor.
Krizin psikolojik olduğunun söylemesi, hayret uyandırmıyor değil hani.
O zaman şöyle bir durum söz konusu:
Demek ki...
İnsanlar, psikolojik olarak kredi kartlarını ödeyemiyor.
Psikolojik olarak maaşlarını da alamıyorlar.
Psikolojik işten çıkartmalar başladı.
Psikolojik bir biçimde koca fabrikalar üretimi durduruyor.
Psikolojik iflaslar başladı.
Psikolojik bir biçimde yılların sanayici ve tüccarları intihar etmeye başladı.
Psikolojik bir halde üretim durdu.
Bankalar psikolojik biçimde kredi vermez oldu.
Psikolojinin bozulması, nedendir bilinmez icraları tavan yaptırdı.
Sonuç olarak...
Sokaktaki ekonomi psikolojik olarak batıyor galiba...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
MHP yönetimleri naspın?
MHP, siyasi tarihinin belki de en sıkıntılı günlerini yaşıyor.
Partide liderlik sorunu had safhaya ulaşmış durumda.
Mahkeme kararıyla gidilecek bir kurultay, yine mahkeme kararıyla kurultya gidilmesinin önlenmeye çalışıldığı bir süreç var ortada.
Diğer tarafta ise...
Yapılıp yapılmayacağı hala netlik kazanmamış bir kurultayda şimdiden başkanlık mücadelesi veren 3-4 aday.
MHP böyle sıkıntılı günleri hiç yaşamamıştı.
MHP içinde lider bu denli başkaldırış hiç olmamıştı.
MHP lilerin, bu günlere gelininceye kadar hiçbir zaman bu denli kafaları karışmamıştı.
Bir yanda iktidarın MHP'yi çözme iddiaları.
Diğer tarafta.
MHP'nin paralel ile işbirliği yaptığı iddiaları.
Her iki iddianın da kaynağı bizzat MHP içinden çıkan iddialar.
Sonuç olarak.
MHP'yi zorlu bir süreç bekliyor.
Bu süreç, ister istemez partiyi olumsuz etkileyecek bir süreç.
Ülkenin bölünme ile karşı karşıya kaldığı, terör olaylarının her geçen gün tırmandığı.
Terör bir son verilemediği...
Dünyanın her yerinde Milliyetçiliğin yükselişte olduğu...
Ve.
Tüm bu nedenlerden dolayı MHP nin Türkiye'de birinci parti olmasının önünde hiçbir engelin bulunmadığı bir ortamda, MHP büyük, ciddi ve had safhaya ulaşan sıkıntılarla baş başa.
Durum böyle olunca, MHP nin Eskişehir'deki yönetimi de tıpkı bizim gibi olup biteni sadece izlemekle yetiniyor.
Öylesine kritik bir dönem ki yaşadıkları...
Yaşananlarla ilgili en küçük bir fikir beyanının bile, parti içinde nerelere gidebileceği endişesi , adeta elleri kolları bağlıyor.
O yüzden...
MHP yönetimlerinin, parti içindeki olaylar karşısında suskun kalmasının eleştirisine pek katılmıyoruz.
Zira...
Partide ortalık gerçekten toz-duman'dan geçilmiyor...