
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Eskişehirlilerin onları öğrencileri kadar sevdiğini söylemek zor...
-"Bu güne kadar görebildiğim en karizmatik ve babacan bir kişi"
-"Kendisinden ders dinlemek, olabildiğince sürükleyici ve o nispette de bilgilendirici"
-"Bu güne kadar boş konuştuğu görülmemiştir"
-"Diline-Bilgine sağlık hocam dedirten bir adam"
-"3 cümlede özetlenebilecek bir konuyu3 saatte, ara bilgilerle uzatıp, zevkli hale getirebilen bir yetenek.
-"İnanılmaz bir genel kültür, inanılmaz bir kelime hazinesi"
-"Kafka'yı daha lisede yemiş bitirmiş büyük bir kişilik abidesi"
Yukarıda da bu sözler Prof Dr Nabi Avcı'yı tarif eden sözler.
Daha doğrusu...
Öğrencilerinin, internet sitesinde AKP Eskişehir birinci sıra adayı Prof Dr Nabi Avcı ile ilgili düşüncelerini yansıtan sözler.
HHH
-"Avrupa İnsan hakları mahkemesinde, TC aleyhine açılan davalarda ülkeyi savunan hukukçu"
-"Söylediğiniz her şeyi onaylar bir havada iletişim kuran, sevmeseniz bile sevimli duran bir hukukçu"
-"Olabilecek olumsuzluklarına rağmen kızamadığınız ve hatta sevdiğiniz bir kişi"
-"Mantığı ve insani inisiyatifi hukukla bağdaştırabilmiş bir isim"
-"Dersi dramatize ederek daha anlaşılır ve hiç unutulmayacak bir pozisyona getirebilen bir kişi"
Bu sözler de Prof Dr Süheyl Batum'u tarif eden sözler.
Daha doğrusu...
Öğrencilerinin, internet sitesinde CHP Eskişehir birinci sıra Milletvekili adayı Prof Dr Süheyl Batum ile ilgili düşüncelerini yansıtan sözler.
HHH
Nabi Avcı AK partinin, Süheyl Batum da CHP'nin birinci sıra Eskişehir milletvekili adayı olunca vermiştik bu örneği...
Çünkü...
Her iki akademisyen de, öğrencilerinin nazarında bir hayli seviliyordu.
Her ikisi de, yine öğrencileri arasında büyük değer buluyordu.
Üstelik...
Her ikisi de Eskişehir'den adaydı.
Her ikisi de, partilerinin liste başındaydı ve seçilmeleri garantiydi.
Dahası...
Her ikisi de aktif siyasette yeni olan kişilerdi...
-"Acaba Eskişehirliler de sever mi? Ya da , onlar da kendilerini öğrencilerine sevdirdiği gibi Eskişehirlilere de sevdirirler mi?" diye düşünmüştük o zamanlar.
Aradan bir hayli zaman geçti...
Galiba...
Nabi Avcı ve Süheyl Batum'u Eskişehirliler en azından öğrencileri kadar sevmedi.
Ne bilelim? Ya da onlar kendilerini öğrencilerine sevdirdikleri gibi sevdiremedi...
.......
Kadınların istifalarının altında yatan ne?
CHP de İl Kadın Kolları Başkanı Esma Zakire Altınel istifa etti.
Hem de yönetiminde bulunanlarla birlikte.
İstifa gerekçesi olarak da "Çalışma imkanı bulamadığımdan ve bulamayacağımdan ötürü istifa ediyorum" gibi bir cümle kurdu.
Mahalli seçimler yapılmış, seçimlerde merkezde bulunan üç belediye kazanılmış.
Ortada başarı deseniz başarı var.
Dahası...
Seçimlerin üzerinden iki ay geçmiş.
Yani...
Seçim öncesi süreçte sorun yok.
Seçimde sorun yok.
Seçimin hemen sonrasında sorun yok.(ya da bize öyle geliyor)
Ama seçimin yapılmasının hemen ardından istifalar geliyor.
Bu da ister istemez kafaları karıştırıyor.
Doğrusunu söylemek gerekirse akla ilk olarak "Kadın kolları ile İl yönetimi arasında mutlaka bir problem var ki bu istifalar oldu" yorumu geliyor.
Yoksa...
Başarılı çıkılan bir seçimin sonrasında başarının tadını yaşayacak olan kadın kolları niçin durup dururken istifa etsin ki?
......
İki gün izin müsadenizle
Yoğun gündem hem zihni hem de bedeni yoruyor.
Yorulan zihin ve beden de ister istemez tatil istiyor.
Biz gazetecilerin şanssızlığı uzun süreli tatil yapamamak.
Hem alışık değiliz uzun süreli tatillere hem de gündemden çok da uzak kalmamak kısa tatilleri zorunlu kılıyor.
İşte bu yüzden iki gün müsade istiyoruz.
Biraz gezecek,biraz yorulan zihnimizi dinlendirmeye çalışacağız.
Pazartesi gününden itibaren buluşmak üzere...
......
BİRAZ DA
GÜLMEK LAZIM
Kuyumcuya giren kadın ; 'Şu nikah yüzüğümü kesip bana bir çift küpe yapar mısınız...?' diye sormuş.
Kuyumcu yüzüğü eline alıp bakmış.
Yüzüğün üstünde 'Seni seviyorum' yazıyormuş.
Kuyumcu 'Hanımefendi neden bu yüzüğü kestirmek
... istiyorsunuz? Belli ki bir hatırası var' diye sormuş.
Kadın 'Bu benim nikah yüzüğüm. Kocamdan ayrıldım. Şimdi küpe istiyorum.
'Seni' kelimesi küpenin bir tanesinde 'seviyorum' kelimesi de diğerinde olsun.'
Kuyumcu yine sormuş 'Neden acaba?'
Kadının verdiği cevap :
'İleride böyle cümlelerin bir kulağımdan girip diğerinden çıkacağını göstermek için...!