Türkiye dün sabaha büyük bir operasyonun haberi ile uyandı!
Sabah saatlerinde Türkiye'nin çeşitli illerine düzenlenen operasyonlar vardı!
Operasyonun içeriği ise futboldaki şike iddiaları ile ilgiliydi!
***
Yaşananlara Türk futbolu açısından olumlu bakabiliriz.
En azından Türk futbolunun, herkesin istediğini yapabileceği bir mecra olmaktan çıktığını gördük!
Kim olursa olsun, adaletin her zaman Türk futbolunu gözettiğini anladık.
Şimdi iş elbette adalette!
Gözaltına alınanlar hakkındaki kararı, Yüce Türk adaleti verecek.
***
Adalet elbette suçlu olana cezasını, suçsuz olana hakkını iade edecek!
Bundan en küçük bir kuşkumuz dahi yok!
Ancak işin içinde Eskişehirspor'un adı olunca ürperiyoruz.
Oradaki isimler ile hiç mi hiç ilgilenmiyoruz.
sadece Eskişehirspor kulübünün bırakın bu işlere karışmasına, adının dahi anılmasına tahammül gösteremiyoruz.
***
Maalesef ki Eskişehirspor'un adı, bugün şike operasyonları ile yan yana anılıyor.
Hatta ve hatta birinci derecede rol oynadığı iddia ediliyor.
İşte bizi üzen tek nokta da burasıdır!
Düşünsenize, Koskocaman Eskişehirspor'un teknik direktörü, şike suçlamasıyla gözaltına alınmıştır!
Bundan daha ötesi var mıdır?
***
Her şeye rağmen soğukkanlılık ile soruşturmanın neticesini beklemekte fayda vardır.
Ancak şunu belirtelim ki, zaten bizdeki sevgileri yaralı olan kişiler için, artık yüreklerdeki yara ilaç tutmaz hale gelmiştir.
Bu yüzden Eskişehirspor yönetimi de, açıkladıkları gibi süreci iyi takip etmeli ve sonrasında ise belli başlı kararları almak zorundadır.
Nedenini söyledik;
Bazı isimler bizlerin gönlünde zaten yaralıydı.
Gözaltı olayları da bu yaranın son darbesi oldu!
Bu nedenle başta Halil Ünal olmak üzere yönetim kurulu, bazı isimleri bu kulüpten çekip almalıdır!
Kısacası;
Eskişehirspor'un adını bu işten kurtarın, gerisi zaten bizi ilgilendirmez!
Bilmem anlatabildik mi?