Eskişehirspor'un Ordu maçını değerlendirdiğim yazı hayli dikkat çekti.
Pek çok kişi arayıp, yazdıklarıma katıldığını söyledi.
Ersun Hoca'nın Eskişehir'de tutmadığını, en başta kendisini sevdiremediğini, kamuoyuna çok uzak durduğunu, takımı yakından takip eden taraftarın bile kendisini sevemediğini dile getirdiler...
***
Öyle görünüyor ki, ahali hocanın artık gitmesinden yana ortak görüşte buluşmuş durumda.
Bir ayrılığın hem hoca, hemde Eskişehir için iyi olacağı görüşündeler...
Hatta ve hatta bunu açıkça dile getirenler var.
Bunların en başında ünlü sanatçı Mithat Körler geliyor.
***
Mithat Körler'in Eskişehir ve Eskişehirspor sevgisini sorgulamak elbette kimsenin haddi olamaz.
O halde Körler'in Eskişehirspor üzerine söyledikleri son derece önem taşıyor.
Bu önem, Körler'in bir yönetim kurulu üyesi olduğunu düşündüğümüzde daha da artıyor.
Ve Körler'in sosyal medyada yazdıkları da haber oluveriyor.
***
Gazeteler Körler'in Ordu maçı sonrasında Twitter'da yazdığı 'Ersun Hoca gidene kadar maçlara gitmemeye yemin ettim!' cümlesini yazdılar.
Belli ki Mithat Körler'de yaşanan yanlışların farkında!
Hatta pek çok şeyi bizden daha çok bildiği de açık.
Ne de olsa takımın içinde, nede olsa olan biten ne varsa çok daha iyi biliyor.
Mithat Körler bile 'Hoca gitmeden maça gitmem' diyorsa, artık benim yazdıklarım;
Ve yazdıklarıma destek için arayan milletin tepkileri bile ikinci planda kalır.
O halde artık Ersun Hoca için su ısınma modundan çıkmış, artık kaynama noktasına gelmiştir.
Gitmediği her günde hem kendisine hem de Eskişehirspor'a zarar vereceğini bilmesi gerektiğini de tekrar kendisine hatırlatıyorum.
***
Gelelim şimdi asıl meseleye;
Körler'in hocaya tepkisinin yanı sıra, bu kez taraftar benzer bir hareketi başlatıyor.
Sosyal medyada büyümeye başlayan harekete destek giderekte artıyor.
Hatta köşe yazarları da başlatılan bu hareketi dillendirmeye başladılar.
Bu hareketin adı ise; 'Başkan gidene kadar maça gitmek yok!'
***
Anlayacağınız, Eskişehirspor cephesinde işler karışmış durumda.
Ben dahil pek çok kişi hatta yöneticiler hocanın gitmesinden yana sert tavır ortaya koyuyor.
Taraftar ise 'sadece hoca değil, hocayı getiren ve pek çok yanlışa imza atan başkanda gitsin' diyor.
Ve öyle görünüyor ki, benzer söylemler ilerideki günlerde daha da artacak.
Bırakın artmayı belki de hayata geçecek.
Buna karar verecek olanda Eskişehirspor'un performansı olacak.
Eğer Eskişehirspor bundan sonra, ligin ilk iki haftası gibi mücadele eder, kötü sonuçlar almaya devam ederse 'artık dananın kuyruğu kopar'
Bu iş hocayı göndermekle, transfer yapmakla da hallolmaz.
Yani diğer sezonlar gibi hemen taraftarın ateşini dindirecek birkaç puan ile iş tatlıya bağlanmaz.
O yüzden başkan Ünal ve yönetimi koltuğu sağlama almak istiyorsa acele etmeli.
Yok, böyle devam diyorlarsa, dediğim gibi ilerleyen günlerde yapacakları hamlelerde tutmaz.
En azından 'taraftar artık bu numaraları yemez!'


AKP GÜNDEME DÖNDÜ!

Ramazan ayı sonunda, 'AKP'nin halk günü ne oldu?' diye sormuştum.
Çünkü iktidar partisi adına sahiden de önemli bir işti bu!
Hem halkla vekilini buluşması adına, hemde partinin kent gündemine yetkili ağızlarla dahil olması adına çok önemli olduğunu vurguladım.
Böyle bir uygulamanın, rafa kaldırılmasının, parti adına önemli bir kayıp olacağını da belirttim.
Hele hele yaklaşan yerel seçimler öncesinde benzer çalışmaların bırakın unutulmasını, daha da fazlalaştırılması gerektiğini savundum.
***
Öyle görünüyor ki, AKP cephesinde Ramazan sonrasında da değişiklik yok!
Ramazan sonrası ilk vekil halk buluşması dün yapılmış çünkü.
İktidarın kurmayları hem vatandaşın, hemde kamuoyunun karşısına çıkmış.
Gündeme dair açıklamalar yapıp, vatandaşın sorunlarını dinlemiş.
Bu nedenle kutluyoruz iktidar partisini...
En azından bu halk günü uygulamasının sahiden de göstermelik olmadığını;
Amacı için yapıldığını ispat ettiler...
Bundan sonrada önemli açıklamaları yine halk günü aracılığı ile yapacaklardır.
Vatandaşta vekilini bu sayede görmeye, tanımaya ve taleplerini iletmeye devam edecektir...