(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK

(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK

ESKİŞEHİRSPOR'UN BAŞI EĞİLMEZ...


Takım mücadelesi ayaktaydı ama talih Sivas ve Çaykur Rize maçlarının aksine, bizi terk etmişti.
Durgun başladık.
Maçın henüz başında çok basit bir gol yedik.
Kasımpaşa'nın gol yollarını ablukaya alan bir sistemi de yoktu. Fakat Eskişehirspor'un pas yapmakta bile zorlandığı dakikalar vardı.
Büyük taraftarı olan takımlar beyaz bayrak asmaz ve ölümüne koşar kuralı işleme konuldu.
Golden sonra Eskişehirspor, lige tutunma koşusuna başladı.
Kendi gerçeğini sahaya yayan bir takım çıktı sahneye.
Belki pozisyon üretemedik ama rakip alanda daha çok göründük.
Ancak ilk yarının son dakikasında gelen ikinci golle, bu maçta talihin yanımızda olmadığını anladık.
Bu gol belki de maçın kırılma anıydı.
Gol öncesinde verilen faul ise hakemlik ayıbıydı.
***
İkinci yarıda daha istekliydik.
Emre Güral ile ümitlendik.
Ardından Engin Bekdemir'e yapılan hareketin bir bedeli olmalıydı, o pozisyonda hakemin adaletini de kaybettik.
Yediğimiz ikinci gol öncesinde ilginç faul veren hakem Serkan Tokat'ın Engin'in düşürülmesinde ki psikolojisini merak ettik.
Birden aklımıza "Fenerbahçe maçında Nani'ye penaltı çalan ile bunu es geçen aynı ülkenin hakemi mi?" sorusu geldi.
Aslında atacağımız bir gol çok şeydi de, gönül birliği beraberliğe ne yazık ki yetmedi.
Fakat şunu gördük ki; bu oyuncu grubu böyle karakterli mücadelesine devam ederse, Eskişehirspor için tüm maçlarda umudun önü açık.
***
Eskişehirspor'un ligin ikinci yarısında kendini yoktan var eden yanı var.
Sezon başında ki yanlış yapılanmanın izleri sürse de, şuan ki verilen mücadele, birçok şeyi hak ettiklerine dair kanıtlara dönüşmüştür.
Umutsuzluğa çare olmak, bu yıl onların simgesidir.
Eskişehirsporlu futbolcular taraftarına şunu gösterdi.
"Biz sizin için varız ve sonuna kadar savaşacağız"
Maça basit golle başlayan ve bireysel hatayla 2-0 geriye düşülen bir ilk yarının ardından, onların yerinde kim olsa, yerle bir olurdu.
***
Son olarak;
Eskişehirspor çok kez lig düştü ve çıktı
Ama yıllar bu kulübün heybetinden hiçbir şey alamadı.
En önemlisi de, şiddet ve nefret travması bu şehirde hiç yaşanmadı.
Kasımpaşa maçında kaybetmeyi göze alan sevdalıları izlerken, tüylerimiz diken diken oldu.
Eskişehir insanı dün İstanbul'da taraftarlığın ne olduğunu ve neden farklı bir kitle olduklarını alem-i cihana gösterdi. Hem duruşlarıyla, hem de adamlıklarıyla...
***
İşte tamda bu nokta da düşündüm de zamanın özenle sakladığı en güzel görüntüler fotoğraflardır.
Geçmiş zamanı, yeni nesillere nasıl anlatacağımızın da en değerli kanıtlarıdır. Hala nasıl unutulmuyorsa bir İstanbul, bir Konya finali... Bu Kasımpaşa maçının da artık çok ayrıdır yeri. Lig sonuncusu olan bir takımın gördünüz mü arkasında ki kitleyi.
İnanın önemli olan sayıları da değildi.
Yürekleri!
Sahaya ve takımlarına verdikleri enerji. O yüzden, bugünler sorgulandığında fotoğraflara bakarak gururlanacağımız en büyük değer belli.
***
Bu yola baş koymuş soylu ruhların yara alması hiçbir şeyi değiştirmez.
O yüzden bizim için bu mücadeleyi yaşatan futbolcular ve tribünde gurur kaynağımız olan taraftar için, "Başınızı dik tutun güzel insanlar" demek düşer.
Çünkü onların verdikleri mücadele her şeyden daha değerli...
Sevdaları da bütün sevdalardan üstün.
Birbirini itip öne geçen adamların bol olduğu bir memlekette. Böylesine bir dönemde değerlerin arkasında duranların zarafeti çok şeydir. Bunu herkes anlayamaz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK Arşivi