İlk yarı bitti de çektiğimiz eziyetten kurtulduk. Ben bu kadar kötü bir sezon geçirdiğimizi hiç hatırlamıyorum. Allah'tan Gençlerbirliği maçını kazandık da en azından ikinci yarıya umutla girebileceğiz. Aldığımız üç puan sayesinde üstümüzdeki takımlarla aramız açılmamış oldu. Yalnız sonuca bakarak aldanmayalım. Kazanırken bile halimiz içler acısıydı. Başkent ekibi oynadı, biz kazandık. Tamam, futbolcuların hepsi koştu, çabaladı, ellerinden gelen mücadeleyi gösterdi ama takımın kapasitesi belli, işte en fazla bu kadar.
Oyunu kontrol edemiyoruz, yönlendiremiyoruz, doğru dürüst üç pas bile yapamıyoruz. Tek bildiğimiz dan-dun vurarak topu uzaklaştırmak. Şu yendiğimiz Gençlerde bir tane becerikli forvet olsa ya da El Kabir oynasa ne olurdu halimiz. Aslında bu maç bazı futbolcular için veda maçı oldu. Kimi parasını alamadığı için serbest kalacak, diğerlerini de zaten Samet Hoca gönderecek. Sonrası ise çok önemli... Bu takıma bir değil, üç değil en az yedi sekiz tane süper ligi taşıyabilecek ve ilk 11 de direkt oynayacak kalitede transfer yapılmalı. Eğer transferler yapılırsa kurtuluş savaşı devam eder. Aksi halde bu 10 puanı bile toplayamayız ikinci yarıda. En çok da taraftarın emeğine yazık olmuş olur. Ama asıl merak edilen konu bu transferlerin nasıl yapılacağı. Çünkü 9 Ocak'ta yapılacak Genel Kurul öncesinde tam bir belirsizlik var. Gözler Mesut Hoşcan ve ekibinde. Onlar biz YOK'uz demedikçe geçirilen her gün Eskişehirspor adına büyük bir kayıp. Samet Hoca ben transfer listemi verdim diyor. Bu futbolcularla kim görüşecek, kendileri ve takımlarıyla kim pazarlık edecek? Vallahi ne diyeyim, Başkan attığı her adımla işi çıkmaza sokma konusunda büyük bir beceriye sahip. Ne vardı sanki Genel Kurulu çok daha önce yapsa. Hem Eskişehirspor'un önü açılmış olur, hem de yeni yönetim transfer konusunda daha rahat hareket ederdi. Aklından neler geçiyor anlamak mümkün değil. Böyle giderse sadece Eskişehirspor'a değil, kendisine de zarar verecek. Artık kim yapar bilmiyorum ama birilerinin devreye girerek Mesut Başkan'la konuşması gerekiyor. Mesut Başkan çekilmeli ve bir an önce kulübün önünü açmalıdır.
Böyle bir zamanda Eskişehirspor'a sen ben kavgası değil güçlü bir yönetim lazım. Hep şehrin dinamikleri, şehrin ileri gelenleri harekete geçmeli diyoruz. Bu insanlar Eskişehirspor bu haldeyken taşın altına ellerini sokmuyorlarsa, yardım etmiyorlarsa ne zaman yapacaklar çok merak ediyorum doğrusu. Bu iş Mesut Hoşcan'ın, Halil Ünal'ın, ya da İsmail Ilgaz'ın tek başına altından kalkabileceği bir şey değil. Olsaydı zaten bugüne kadar olurdu. Unutmayalım Eskişehirspor düşerse sadece kulüp düşmeyecek, Eskişehir'de küme düşecek.