4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

ESO VE AR- GE

Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Sayın Savaş ÖZAYDEMİR, basın toplantısında, ülke ve Eskişehir sanayisinin geliştirilmesi için, araştırma ve yenilikçi düşünceye ihtiyaç duyulduğunu belirterek, "Yenilikçi düşüncelerin pazarlandığı, bir ortam yarattık. Bu yıl sektörel pazarlar, yapmaya karar verdik. 29 Şubat'ta ulaştırma sektörüyle ilgili fikirler Ar-Ge pazarına çıkacak." dedi. Etkinlikte, ne gibi yenilikle olacak, bekleyip göreceğiz. Ancak bu tür etkinlikler, ülke ve Eskişehir sanayisi açısından önemli olup, olumlu faaliyetlerdir.
ESO, Eskişehir "AR-GE PROJE PAZARI" etkinliğini 4.'kez düzenliyor. Etkinlik, bu yıl 29 Şubat 2012 tarihinde, 9.00-18.00 saatleri arasında Anemon Otel'de yapılacak. Konuyla ilgili olarak Sanayi Odası'nda yapılan toplantıda, projenin tanıtımı yapıldı.
ESO Başkanı Sayın ÖZAYDEMİR, "Ar-Ge çalışması yapmak isteyen sanayi firmalarını, üniversitelerin öğretim üyelerini ve öğrencilerini, Ar-Ge merkezlerini ve teknopark firmalarını, bir araya getirerek, sanayi - üniversite - araştırma kurumları arasında, ortak proje ve işbirliğine zemin hazırlamak amaçlanıyor." sözleri ile "AR-GE PROJE PAZARI" etkinliğinin, hedefine de açıklamış oldu.
Sayın ÖZAYDEMİR, "Eskişehir'in havacılık sektöründe, Türkiye'de önde geldiğini belirterek, "Bunun yanında, raylı sistemlerin merkezi olacaktır. Bu yüzden ulaşım sektörünü ön plana çıkardık. Herkese açık proje pazarımızda fikirler ve projeler tartışılıp değerlendirilecek. Burada diploma, ciro şartı yok. Sadece fikre saygı var" ifadeleri sevindiricidir. Ancak bu hedefler, sözde kalmamalı hayata geçirilmelidir.
Aslında ESO, geçmişte makro hedefler belirlendi. ESO Başkanlarımızda, Rahmetli Mümtaz ZEYTİNOĞLU, Eskişehir' deki gelişmelere, bölgecilik yerine, Türkiye merceği ile bakmış, ilk "ANADOLU SANAYİ "deyimini de o kullanmış, bugünkü Anadolu Kaplanları' nın da mimarı olmuştu. Eskişehir' i, "ORTA VE İÇANADOLU 'NUN TİCARET MERKEZİ" yapmayı da hedef olarak düşünmüştü. Ancak Rahmetli ZETİNOĞLU' ndan sonra gelen, ESO ve ETO başkanları, bu hedeflere sahip çıkmadı.
ESO' nun, hayata geçirmek istediği, Bilim Parkının temeli ise 12 Nisan 1997 tarihinde zamanın Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, tarafından atılmış, 1999 yılına kadar da bitirilmesi hedeflenmişti. Bilim Parkı'nda "simge anıt", "TSE" "KOSGEB", "Girişimci geliştirme Merkezi" " İleri teknoloji ve AR-GE Bölgesi" , " Yüksek Okul ve Teknik Okullar Bölgesi", "Otel", "Golf Alanı","Yeşil Alanlar" ve "Serbest Bölge" yer alacaktı. Ayrıca Bilim Parkın' da, Anadolu Üniversitesi bir "Meslek Yüksek Okulu",Koç Vakfı bir" " Endüstri Meslek Lisesi" ve Türk Telekom' da bir "Meslek Lisesi" gerçekleştirecekti. Bu hedeflerden pek çoğu gerçekleştirildi.
18 Eylül 1990 tarihinde, Anadolu Üniversitesi, ESO ve EOSB' de bulunan 16 şirket tarafından, ATAP A.Ş (Anadolu teknoloji Araştırma Parkı Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi) kuruldu. Şirket, ulusal ve yerel sanayimizi, bir an önce gelişmiş ülkeler düzeyine çıkararak, ülkemizi ve Eskişehir' i, global pazarlarda rekabet edebilecek güce eriştirecek, bilgiyi, uygulamaya dönüştürecek, , teknoloji hizmetinin sunulabilmesi içi de, üniversite ile sanayi arasındaki işbirliği, etkin bir hale getirilecekti.
ATAP A.Ş, istenen performansa ulaşamadı. Ancak emekli Tümgeneral Sayın AYDINMAKİNA' nin, Genel Müdür olarak göreve başlaması ile birlikte, ATAP A.Ş' de, somut gelişmeler oldu. Hedefler büyüdü.
Elbette OSB' deki durgunluğun esas sebebi, yapısal sorunlar yanında, AR-GE çalışmalarının, arzu edilen boyutta olmamasının da payı büyüktür. Çünkü AR-GE çalışmaları, işletmelerimizde yok denecek kadar az. Oysa işletmeler, ulusal ve global pazarlarda, rekabet edebilmesi, bünyelerindeki AR-GE çalışmaları ile eşdeğerdir.
Sanayileşmiş ülkelerde, bilimsel araştırmalar ve yeni teknolojiler üretmek için, dev projelerde, AR-GE çalışmaları, ön planda tutuluyor. Artık bizde de Ar-Ge' nin önemi anlaşılmış olacak ki 5746 sayılı kanunla AR-GE çalışmalarına büyük avantajlar sağlandı.
Yeni yasayla, Ar-Ge merkezi olarak tanımlanan; sermaye şirketleri içinde, ayrı bir birim olarak örgütlenmiş, münhasıran yurt içinde, Ar-Ge faaliyetlerinde bulunan ve en az 50 Ar-Ge personeli istihdam eden, yeterli birikimi ve yeteneği olan birimlerde, teknoparklar gibi desteklerden yararlanabilecek. Ancak AR-GE çalışmaları, pahalı faaliyettir. O nedenle de OSB, "SEKTÖREL" ve " ÇATI" şirketleri kurarak, bu alandaki çalışmaları rahatlıkla yürütebilir.
Hülasa, ESOGÜ ve ANADOLU üniversiteleri, her alanda kaliteli eğitim yapmak, nitelikli insan yetiştirmek, bilgi ve teknoloji üretmek hedefliyor, OSB' deki, şirketler de ulusal ve global pazarlarda, rekabet etmek istiyorsa, OSB ve Üniversiteler, karşılıklı olarak fedakarlık yaparak, "üniversite-sanayi" işbirliğini gerçekleşmek zorundadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi