Çağımızda, rekabetti, öne çıkaran üniversiteler, eğitim ve araştırmada dinamik olan, sanayi ve kurum/kuruluşlarda ve toplumda etkin olan üniversitelerdir. Hedef ise daha çok öğrenci değil, daha kaliteli ve nitelikli eğitimdir. Bu hedef, ülkelerin ve insanların istikbali açısından çok önemlidir.
Bugünün üniversiteleri, çağın gereği ve toplumun istekleri doğrultusunda kendilerine yön verir ve yapılanır. Çünkü çağımızda üniversiteler, Ar-Ge çalışmaları için, alternatif kaynaklar aramaktadır. Araştırma ve geliştirme çalışmaları ise disiplin ve sabır ister.
Çağımızda, üniversiteler arasından, iyi öğrenci almak için rekabet, her geçen gün artmaktadır. Çünkü toplum, üniversiteleri, bilgi ve teknoloji üreten ve ülke sorunlarına da çözüm bulan, kurumlar olarak görmektedir. Her kurum/kuruluş, üniversitelerden danışmanlık almak istemektedir. İşletmeler ve kurum/kuruluşlar, üniversitelerle işbirliğine gitmektedirler.
Dünyada, hatta ülkemizde de, üniversiteler, temelleri teknolojiye dayanan yeni firmaların beşiği haline geldi. Üniversiteler, temel araştırma çalışmalarını, dışarıya yaptırma isteği artan endüstri kuruluşları ile ortak araştırma ve geliştirme projelerine başlattı. Çokta başarılı sonuçlar alıyorlar.
Toplumsal değişim ve gelişim, kurumları olması gereken üniversiteler, bu noktada kendi yapılarını sorgulamalı ve toplumun tüm katmanlarıyla bütünleşebilmenin yollarını aramalıdırlar. Üniversiteler, sivil toplum kuruluşlarıyla koordineli bir ilişki içinde,işbirliği yaparak gelişmeye öncülük etmelidirler..
Üniversitelerin, bu gelişmeleri ve yapılandırmaları, bünyelerini taşımaları, yönetici kadroları ile eşdeğerdir. O nedenle de üniversitelerde, "REKTÖRLÜK" seçimleri önemlidir. Seçilecek "REKTÖR", takım ruhunu benimsemeli, uzun vadeli ve sürekli pozitif düşünmeli, olay ve gelişmelere, yeni bakış açısı kazandırabilmeli, baskı altında bile kontrolünü kaybetmemeli,, herkese, aynı oranda saygılı, ufku geniş, olmalıdır.
Ülkemizde, Yüksek Öğretim Sistemine göre, Devlet Üniversitelerinde, Rektör Üniversitenin öğretim üyeleri tarafından yapılan oylama sonuçlarının, YÖK tarafından yapılacak sıralamanın, Cumhurbaşkanına sunulmasından sonra, Cumhurbaşkanınca değerlendirilip, adaylarının birinin atanması ile belirlenir. Atanan rektörün, görev süresi dört yıldır. Seçilen rektör, en fazla da iki dönem görev yapabilir.
Bu yıl, Ağustos ayında, Eskişehir Osman Gazi Üniversitesinde Rektörlük seçimleri var. Rektör adayları, belli olmaya başladı. Hangi Aday, ESOGÜ Rektörü olacak, YÖK'ün Cumhurbaşkanına sunduğu, adaylar arasından belli olacaktır.
ESOGÜ' de, rektör adayı olacak öğretim görevlileri belli olmaya başladı. Bu adaylardan biri de ESOGÜ, öğretim üyesi, Sayın Prof. Dr. Hasan TOSUN' dur. Kendisini ESOGÜ Ziraat Fakültesi Dekanı iken tanımıştım. Konulara hâkimiyeti, güler yüzü, bilgi, deneyim, önsezi, yetki ve sorumluluk trafiğini doğru yönlendirme ve denetleme, başarı ve başarısızlıkları paylaşabilme, ekibini eğitebilme gibi, meziyetleri ile dikkat çekmişti.
Sayın Pof. Dr. Hasan TOSUN, görev yaptığı dönemde, ESKİŞEHİR, ESOGÜ ve Ziraat Fakültesini, ileri taşıyan izler bıraktı. İnsanları, etkileme gücünü uygun bir biçimde kullandı. Verimliliği, düşünce ve güveni, etkili bir biçimde koordine etti.
Nitekim Sayın Prof. Dr. Hasan Tosun döneminde, ESOGÜ Ziraat Fakültesi iki önemli kongreye ev sahipliği yaptı. İlki, 1. Ali Numan Kıraç Tarım Kongresi, Osmangazi Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanlığı'nın, 27-30 Nisan 2011 tarihleri arasında düzenlendi. Çok başarılı sunumlar yapılmıştı. Görevden ayrıldıktan sonra, kongre devam ettirilmedi.
Ayrıca 10 Ekim 2012 başlayan, üç gün süren Ulusal Baraj Güvenliği Sempozyumu' ESOGÜ Kongre merkezinde gerçekleştirildi. Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı ve ESOGÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Tosun, 60 kadar bildirinin sunulduğunu açıklamış, Sempozyumda, baraj güvenliğinin temel konularının tartışılmıştı.
Sayın Prof. Dr. Hasan TOSUN; her zaman güven ve ihtiyaç duyulan, kişidir. Kaynak yaratır, ya da var olan kaynakları, en iyi şekilde değerlendirir, insanları takım haline getirir, doğru insanları, doğru yerlere yerleştirir ve onların ihtiyaçlarını karşılar, doğru teknolojileri alır ve teknolojilerin kullanılması sağlar.
Sayın Prof. Dr. TOSUN' un, adaylığını açıkladığı günkü," OSMANGAZİ ÜNİVERSİTE'MİZİ, en genelde; yeni bilgiyi üreten ve tüm insanlığı zaman içinde daha onurlu bir yaşama taşıyacak bilinçte (EKOL'de), insanların, bir arada olduğu/yetiştiği, bir üniversite olarak hayal ediyorum. Özelde ise memleketimizi ve coğrafyamızı daha iyiye ve güzele dönüştürecek, BİLİM, TEKNİK, FELSEFE ve SANAT ile donatılmış, "ÖNDER" " insanların yuvası haline gelmesini hedefliyorum." Sözleri ile takdir topladı.
Sayın Prof. Dr. Hasan TOSUN' a, başarılar diliyoruz...