TİCARET ODASI Başkanı Sayın Harun KARACA, 2010 yılı için, umut verici açıklamalar yaptı. Elbette ETO' nun, hedefler, bazı kişi/kişilere, hayal gibi gelebilir. Ancak DALAİ LAMA' nın söylediği gibi, " "Güzel bir bahçe düşlemeden, bahçe sahibi olunmaz." Proje geleceği düşlemektir. Güzellikleri yaratmanın da ilk adımıdır.
Ayrıca Sayın KARACA' ın, "2010 YILI SEFERBERLİKLER YILI OLACAK" sözleri gerçek olur mu, yıl içinde yapılacak icraatlarla görülecektir. Ancak sözünün edilmesi bile, her Eskişehirlinin, kulağına hoş geliyor. Bu güzel niyete rağmen, ETO ve Kentteki diğer kurum/kuruluşların işi, 2010' yılında, hiçte kolay değildir.
Sayın KARACA, " 2009 yılı dünyayı saran küresel krizin olumsuz etkilerine, ülkemiz ve şehrimiz tarafından baktığımızda, belirli bir miktarda hissedildiği, bir yıl olarak tespit ediyor ama daha sonrada " Esnafın, bu yıl ayakta kalma mücadelesi verdiği yıl oldu" diyor. Oysa kendi üyelerinin, büyük çoğunluğu da mevcut ekonomik tablodan çok şikâyetçidir. Ayrıca kendisinin de belirttiği gibi, Kentte işsizliğin artması ücretlerin düşüklüğü, alım gücünü düşürdü. Satışlardaki kar payını olabildiğince azalması, tahsilâtlarda yaşanan sorunlar, kredi kartı borçlanması, banka kredileri ise kötü gidişin tuzu biberi oldu.
Türkiye'de, Ekonomik krizden en fazla mağdur olan kesim esnaf ve sanatkârlardır. Maalesef kriz dönemlerinde sadece büyük işletmeleri koruyan ve destekleyen politikaların, ön planda tutulduğu, küçüklerin ise sürekli göz ardı edildiği bir gerçektir. Yüzde 98'i mikro işletmelerden oluşan bir ekonomide, yalnızca büyüklere destek çıkılması her dönem sıkıntı yarattı. Oysa AB başta olmak üzere, birçok gelişmiş ülkede küçük işletmeleri korumayı öngören politikalara geri dönüldü, dönülüyor.
Hülasa 2009 yılında, esnaf güç durumda kaldı, Eskişehir ekonomisi de arzu edilen atılımları gerçekleştiremedi. Elbette bunun sebepleri var. ETO' ya düşen görev bu sebep/sebepleri, tespit etmek ve ortadan kaldırmaktır. Ancak bu kolay bir iş değildir. Çünkü ETO, hedeflerini gerçekleştirmek için, yerel, ulusal ve uluslararası ekonomik gelişmeleri takip etmek, yeniden yapılanmak ve AR-GE çalışmalarına da hız vermek zorundadır.
Gerçi basın toplantısında, Sayın KARACA' nın," ETO' nun Ar-Ge işlevinin, hem dış ticaret boyutunda, hem de hizmet kalitesini artırmak yönünde güçlendiriyoruz. Yeni yılda da yeni birimler ve proje ofisleriyle hızlanarak yol alacağız" sözleri, ETO' nun yeniden yapılanması ve AR-GE alanındaki beklentiler için umut vericidir. ETO' nun proje bazında çalışmalarını sürdürüleceğini kamuoyu ile paylaşılması ise 2010 yılının seferberlik, yılı olacağının ilk sinyalidir. Çünkü çağımızda, kurum/kuruluşların zenginliği, bünyelerindeki projelerle orantılıdır.
ETO 2010 yılında, başarılı bir performans sergilemek istiyorsa öncelikle üyelerinin, ne düşündüğünü ve sorunlarının da ne olduğunu tespit etmek zorundadır. Bunun için de yıl içinde, sıkça üyelerin katıldığı bilimsel toplantılar, konferanslar, seminerler, kurslar, üye ziyaretleri, sempozyum, panel gibi etkinlikler düzenlemeli, Eskişehir dışında düzenlenen benzeri etkinliklere, oda adına katılmalıdırlar. En önemlisi de ETO, üyeleri arasında sıkça anket çalışması yapılmalı, bunları değerlendirmeli gereğini de yapmalıdır. . C. S. Lewis söylediği gibi " İş hayatı bütün lise ve üniversitelerden daha zor bir okuldur." Yine çalışma hayatında, sürprizlerin yüzde doksan dokuzu olumsuzdur. Bu nedenle de sabırlı bilinçli, planlı çalışmak ve sorunların çözümünü de zamana bırakmak gerekir.
Sayın KARACA ile bir defa sohbet etme fırsatı bulduk. Eskişehir' i, çok seviyor. Kentin insanına da çok büyük değer veriyor. İşbirliğine, ekip çalışmasını öncelikli tutuyor. En önemlisi de iş hayatını seviyor. O' a göre de bu kentte doğan büyüyen, yatırımlarını da bu kente yapan, kentin her sorunun da elini taşın altına koyan Eskişehirliler, bu kentin gerçek sahipleridir. Nimetlerinde de en çok onların yararlanması gerekir.
Ayrıca ETO' ya, 2010 yılında, kentin sorunlarının çözmede ciddi görevler düşüyor. Çünkü ekonomik kriz ve belediyelerin hatalı süpermarket politikaları, sektörde seri halde iflasları kaçınılmaz hale getirmiştir. Ancak umutsuz olmamak gerekir. ESO ve diğer meslek örgütleri ile birlikte oluşturacakları, "TAKIM RUHU" her türlü sorunun üstesinden geldiği gibi, merkezi yönetime karşı da güçlü lobi oluşturacaktır.
ETO' nun, Sayın KARACA ve ekibi ile birlikte 2010 yılında, başarılı performans sergilememesi için, hiçbir neden de yoktur. Yeter ki ETO, tüm ilişkilerine ve icraatında çağımızın başarı için olmazsa olmaz unsurları olan, "TOPLUM KATILIMI", "ORTAK PAYDA", "ORTAK AKIL" ve " TAKIM RUHU" gibi kavramları, ön planda tutsun, yerel, ulusal ve uluslararası kuruluşlarla, işbirliği içinde hareket etsin.
Sayın KARACA, Eskişehir sevdalısı olup, ortaya koyduğu strateji ve projeleri, başarabilecek bilgi, deneyim ve önseziye de sahiptir.
