Avrupa Birliği' ne, tam üyelik müzakereleri hususunda, kamuoyunda, yazılı ve sözel basında, lehte ve aleyhte yorum eleştiriler var. Bu tablo karşısında, ülkemiz insanının kafası da karışık. İlgiler ise, merkezi idare veya siyasi otoritenin dayatmasını, bekler bir tavır içinde. AB' nin inanılmaz istekleri, Türkiye'nin, AB'ye tam üyeliğini zora soktu. Oysa yapılması gerekenler orta. İstenirse, Avrupa Birliği ve siyasi otoritenin dayatması olmadan da, her alanda Türkiye ve Eskişehir, AB standardı yakalanabilir.
Elbette Avrupa Birliği'nin, Türkiye üzerinde örtülü senaryoları var. Özellikle de Türkiye'yi, federal bir yapıya kavuşturma gayret ve çabalarının olduğu ortada. Demokratik haklar bahane edilerek, Etnik yapı ve etnik milliyetçilik sürekli körükleniyor. Senaryolar sık sık gündeme getiriliyor ama bu oyuna gelmeden veya zemin hazırlamalarına meydan vermeden de,35 ana başlıktaki müzakereleri, Türkiye, başarı ile sonuçlandırabilir veya Türkiye 35 başlıktaki kriterleri, kendisi de hayata geçirebilir.
Ayrıca önümüzdeki yıllarda, Türkiye, AB'nin zoru ile olmasa da, hayat standardı açısından 35 ana başlıkta yapılacak müzakerelerdeki kriterleri kendi çabaları ile de her alanda yakalamak zorunda kalacaktır. Çünkü Türkiye'de, tüm alandaki çalışmalarda, ciddi eksiklikler var. Ne üretici ve tüketicinin hakları yeteri kadar korunuyor, ne de yaşam kalitesini artıracak önlemler alınıyor. Her alana ise, bir keyfilik hakim.
Elbette Eskişehir'de, Türkiye'deki bu tablodan nasibini alıyor. Kent, müzakere yapılacak başlıklarla ilgili alanlarda, Avrupa Birliği'nin standartlarının gerisinde, AB standartları ile ilgili çalışma yok denecek kadar az. Ancak bu standartlar, AB dayatması olmadan da pekala iyi bir planlama ve programla da Eskişehir' de AB standartları gerçekleştirilebilir. Yeter ki istensin, gerçekleştirilmesi için de ilgili birimler gayret ve çaba göstersin.
Aslında da pek çok alanda kent, Avrupa Birliği standartlarına yaklaştı. Konumu, yetişmiş iş gücü, bilgi birikimi, eğitimdeki altyapısı ve demografi yapı, iki üniversitesi, daha pek çok imkanları ile AB standartlarını yakalayacak, olanaklara da sahiptir.
Yapılması gerekenler de ortada. Öncelikle Eskişehir' de, başlıklarla ilgili daire müdürleri, alanları ile ilgili standartları isterlerse, pek ala büyük çoğunluğunu gerçekleştirebilirler. Çünkü 35 başlıkta, Eskişehir'de, altyapı hazır. Her platformunda görevli insanlarımız, biraz gayret ve çaba gösterse ve de fedakârlık yapsa, Avrupa Birliği standardı, Eskişehir'de pek çok alanda pekâla yakalanabilir. Özellikle de AB standartlarını yakalamak için, Avrupa Birliği fonlarında Eskişehir açısından ciddi bir imkândır.
Elbette Türkiye genelinde olduğu gibi, Eskişehir'de de Avrupa Standartlarını yakalamada ve AB ile yapılacak müzakerelerde, en önemli alan, "TARIM" dır. Tarımda en önemli sorun ise toplulaştırma ve organik tarım olacaktır.
Eskişehir'de, "Organik tarım" gündemde. Ancak çiftçimiz nedendir bilinmez, ekolojik tarıma olumlu bakmıyor. Nitekim Tarım İl Müdürlüğümüzün Sivrihisar'da, muhtarla yapılan toplantıda, "organik tarım" gündeme geldi ama muhtarlar tarafından kabul görmedi. Oysa önümüzdeki yıllarda, "Organik tarım" yapmayan çiftçilerimizin, yerel ve ulusal, hatta global pazarlarda, rekabet etme şansı da olmayacaktır.
Devlet, tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi Türk çiftçisine her alanda destek verecektir. Ancak çiftçi de, artık kendi ayakları üzerinde durmak için gayret ve çaba göstermek zorundadır.
Ayrıca Eskişehir Ticaret Odası, bu alanda örnektir. Son yılarda bu alanda çalışmalar sergiliyor. ETO AB Bilgi Merkezi, Eskişehir, Kütahya, Afyon ve Bilecik illerini kapsayan bir sorumluluk alanına sahip oldu. ETO' nun, AB Bilgi Merkezi, yıl içinde seminer, konferans, yarışma, network çalışması, konser ve film festivali gibi çeşitli etkinliklerle bu alanda örnek çalışmalar sergiliyor. Nitekim 27-28-29 Mayıs 2010 tarihlerinde ETO Meclis Salonu'ndaki açılış oturumu ile başlayıp, Beylikova, Çifteler ve Sivrihisar ilçelerinde gerçekleştirilen oturumlar ile devam eden, AB tarım politikaları, tarımın geleceği ve Türkiye'nin uyumu konulu bilgilendirme toplantıları yapıldı.
Avrupa Birliği ile ilgili, bu tespitimiz karşısında, Valimiz, daire müdürleri, Anakent ve alt belediye başkanlarımız, ne düşünür bilinmez ama AB, merkezi idare ve siyasi otoritenin dayatmasını beklemekte yanlıştır. Çünkü her alanda, Avrupa Birliği standartlarını yakalamak, Avrupa Birliği, istedi diye değil, İnsanımızın daha iyi bir yaşam sürmesi için gereklidir. İstenirse de pek çok alanda, Avrupa Birliği'nin sahip olduğu standartlar hayata geçirilebilir. Yeter ki Eskişehir halkı ve kurum/kuruluşları, AB standartlarını, her alanda gerçekleştirmek için, ETO gibi istekli olsun ve de gayret ve çaba göstersin.
