4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

ETO VE TAKIM RUHU

Kenti, çağdaşlaşma yolunda, bir şeyler katabilen ve üreten insanlar yapar... Kentliler, bu işi başkalarına bıraktı mı, kent onların olur çıkar. O nedenle de kenti, kendimize göre değiştirmenin, kenti bizim, ya da bizim gibi yapmanın, yollarına girişmekten başka çözümde yoktur. Bu da her alanda, üretmekten geçer.
Kenti, kent yapan da üretim ve bölüşüm ilişkileridir. Ayrıca kent, insanın dönüştüğü yerdir. Kentteki avukat, doktor, mimar, mühendis, gazeteci, yazar, şair, ressam ve öğretmen ile akademisyen ve bezer meslek sahibi insanlar, yaşadığı kentin önderi olmadığı gibi o kentli de sayılmaz. Çünkü kentli olmak için, o kentteki yaşamdan zevk almak, üretmek ve hizmet etmek gerekir.
Sosyoekonomik açıdan bakıldığında, kentleri, o şehirde yaşayanlar oluşturuyor ve onlar şekil veriyor. Kentler, içinde yaşayan toplulukların yaşama tarzlarına göre şekil alıyor. Kent kimliği, kent kültürü, kentli olmada, en önemli unsurlardır.
Eskişehirli olmak, bir ayrıcalıktır. Ancak bu anlatılmaz yaşanır. Bir insan, "Ben Eskişehir' de yaşayacağım, Bu şehirde üretip, insanımız iş, aş sağlayacağım, yerel safi hâsılaya katkıda bulunacağım, Eskişehir'de, öleceğim, diyorsa, insanın, doğum yeri, nere olursa olsun, O gerçek bir Eskişehirlidir.
Ayrıca Eskişehir, bir fikir, bir düşünce akımı, bir model, bir iş, bir ürün üretmek, Eskişehirli olmanın ve kendini ifade etmenin, o hazzı yaşamanın da en önemli yoludur...
Eskişehir de, bu gerçekleri bilen ve kentin kültürünü benimseyen, üretken olan, kent için, her türlü fedakârlıkta bulunan, pek çok insanımız var. Bu insanlarımızdan biri de ETO Başkanı Sayın Metin GÜREL' dir.
Çarşamba günü, hayırsever insanımız, Sayın Tayfur BAYAR' la, ETO Başkanı Metin GÜREL' i ziyaret etik. Konulara hâkimiyeti, sade, duru, pak konuşması ile moral veridi. Dayanışmacı, bir ruha da sahiptir. Güler yüzü, misafirleri ve ETO üyeleri ile olan davranışı, özelliklede, hoşgörülü tavrı ile de örnek bir yönetici olarak gördük.
Sohbet süresince, dikkat ettik; sürekli "BİZ" kelimesi kulandı. Bunu da düşünceleri ve söylemleri ile hissettirdi. Bu tavrı ile de "TAKIM RUHU" gibi, kavramları, ön planda tutuğunu gösterdi.
Sayın GÜREL, haklıdır. İçinde bulunduğumuz çağda, lider ve yönetici dönemi bitti. Tanımları da değişti. Gerçi karizmatik, bir kadronun temsilcisi insanlar, hala pirim yapıyor ama Lider ve yönetici, "EKİBİ", "PROĞRAMI" ve "PROJELERİ" ile iyi bir lider ve yöneticidir.
Ayrıca "EKİP RUHU" nu, ön planda tutan, merkezi idareye karşı birlikte hareket eden, yıllardır birlikte düşünüp, birlikte karar veren, iller, her alanda çıtayı yükselttiler.
İşte Kayseri ve Konya...
Her iki ilin, konumu, ulaşabilirlik ve erişebilirlik imkânları, Eskişehir'den daha iyi olmamasına rağmen, sanayide ve her alanda, büyük aşama kaydettiler. Şehircilik de ise ciddi gelişmeler sağladılar.
Sayın GÜREL' in, düşündüğü gibi, Eskişehir'de, üniversiteler, ETO, ESO gibi sivil toplum örgütleri, kurum/kuruluşlar, özelliklede üniversite-sanayi işbirliği mutlaka sağlanmalı. Tüm kesimlerin, katılımı ile merkezi idareye karşı güçlü bir "lobi" oluşturulmalıdır. Eskişehir'de, sen-ben kavgası bitirilmeli, kapalı kapılar arkasında, iş çevirenler, kentin yakasından düşmeli veya bu alışkanlıklarında da vazgeçmelidir.
Sayın GÜREL' le, Eskişehir' deki, madenler üzerinde de sohbet ettik. Eskişehir bünyesindeki madenlerin işletilmesi için, ya yabancı, ya da Türk şirketleri ile ortaklık zemini aramalı veya ETO ve ESO' nun rehberliğinde, İl bazında güçlü bir şirket kurup, madenleri, OSB' de işleyerek, ülke ve kent ekonomisine kazandırmalıdır.
Eskişehir, her alanda başarılı olmak için, kendi iç dinamiklerini, harekete geçirerek, devletin sağlayacağı desteklerle, özel sektör ağırlıklı, yatırım trendini önümüzdeki dönemde oluşturması gerekiyor. ETO' yu, özellikle de Sayın GÜREL ve ekibini, bu alanlarda karalı gördük.
Kutluyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi