4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

EVDEKİ BULGURDAN OLMAK...

ERMENİ AÇILIMI ile ilgili yazımda, " ...ABD, Rusya ve AB, Ermeni açılımı ile örtülü iki hedefi var. İlki Azerbaycan ile Türkiye arasında oluşan "Tek millet ve iki devlet" felsefesini ortan kaldırarak, bu bölgedeki Türk devletleri ile oluşacak bir güç birliğini önlemek, diğeri ise Kafkaslar ve Orta Asya' daki doğalgaz ve Petrolu taşıyan boru hatlarını, Kafkaslarda, güvence altına almaktır." demiştik.
Tespitimizde, ne kadar haklı olduğumuz, ortaya çıktı. Nitekim son Bayrak krizinden sonra, Azerbaycan," Bakü, şehitlikteki Türk bayraklarını kaldırdı, Azerbaycan "Artık ucuz doğalgaz yok" restini çekti. Böyle de ABD, AB ve Ermenistan da emellerine erişmiş oldular. Azerbaycan-Türkiye ilişkileri hiç olmadığı kadar gergin ve kaotik bir hal aldı.
Aslında Türkiye ve Ermenistan arasında, geçen yıl Temmuz ayında İsviçre'nin arabuluculuğunda başlayan gizli görüşmeler, Azerbaycan yönetimini daha o anda tedirgin etmişti. Karşılıklı güvensizlik, kopukluk ve endişeyi Başbakan Erdoğan'ın Azerbaycan parlamentosunda yaptığı konuşma bile gideremedi. 6 Eylül 2008'de Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL' ün, Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan'ın daveti üzerine Ermenistan-Türkiye maçını izlemek için Erivan'a gitmesi, Azerilerin kızgınlığını iyice artırdı. Ankara ve Erivan'ın protokol imzalaması, Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan'ın Bursa' da seyrettiği Türkiye-Ermenistan maçında Azerbaycan bayraklarının yasaklanması bardağı taşırdı.
Başbakan TAYYİP ERDOĞAN ve geçen Mayıs'ta Bakü'ye gitti. Aliyev' le görüşen Erdoğan, Azerbaycan Parlamentosu'nda, iki ülkede de ilişkileri bozmak isteyen bazı çevrelerin olduğuna vurgu yapıp, "Bu çevrelerin oyunlarına gelinmemesini" istedi, Türkiye'nin, Dağlık Karabağ'daki Ermeni işgali sona ermeden hiçbir şekilde Ermenistan sınırını açmayacağına dair söz verdi. Erdoğan'ın bu sözüne rağmen, Ermenilerle protokol imzalandı Azerilerin kuşkuları giderilemedi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham ALİYEV, ABD Başkanı OBAMA' nın Nisan başında Türkiye ziyaretine denk gelen zamanda Türkiye' de toplanan Medeniyetler İttifakı'na davetli olmasına rağmen gelmeyerek, Ankara'ya yönelik tepkisini ortaya koydu. ALİYEV, Temmuz ortasında da ANKARA' da Nabucco Projesi imza törenine gelmeyerek İngiltere'ye gitmeyi tercih etti.
Bu gelişme üzerine Başbakan ERDOĞAN, geçen Mayıs'ta Bakü'ye gitti. ALİYEV 'le görüşen Erdoğan, Azerbaycan Parlamentosu'nda iki ülkede de ilişkileri bozmak isteyen bazı çevrelerin olduğuna vurgu yapıp, "Bu çevrelerin oyunlarına gelinmemesini" istedi, Türkiye'nin, Dağlık Karabağ'daki Ermeni işgali sona ermeden hiçbir şekilde Ermenistan sınırını açmayacağına dair söz verdi. Erdoğan'ın bu sözüne rağmen, Azerilerin kuşkuları giderilemedi.
Ve nihayet! Ermenistan ile yapılacak milli maç öncesi Bursa Valisi Şahabettin Harput'un, "stada Azerbaycan bayrağı ve sloganları sokmayacağız" işgüzarlığı, krizi daha da tırmandırdı. 15 bin Azerbaycan bayrağı bastırılıp, dağıtılmaya başlandı. Bunun üzerine Vali geri adım atıp, Azerbaycan bayrağı yasağını kaldırdı... Ancak bu sefer de FIFA Başkanı Michel Platini ile UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik, TFF Başkanı Mahmut Özgener yemekte, Azerbaycan bayrağının stada alınmaması konusunda karar verdiler. Yemekte verilen bu karar, krizi daha da tırmandırdı. Azerbaycan, Bakü'deki bir anıtta bulunan Türk bayrağını hiçbir açıklama yapmadan indirdi.
Aslında Azeriler üzülmemeli çünkü Türkiye'nin çeşitli illerinden gelen şehit yakını ve gaziler, ellerindeki bayraklar Meclis girişinde polis tarafından toplandı. Yani Türk Bayrağı bile TBMM' ye sokulmadı. Gerekçesi nedir bilinmez ama MHP'li Vural, " Bursa'da Azerbaycan bayraklarının milli maça alınmaması, Hükümetin kurduğu kumpastır, planlı bir eylemidir" ifadeleri doğru ise durum daha da vahimdir.
AKP iktidar, neden "KÜRT" ve "ERMENİ " açılımlarında ısrar ediyor veya Cumhurbaşkanı GÜL, "TARİHİ FIRSAT" sözü ile neyi hayal ediyor bilinmez. Ancak perde gerisinde, "Kürt ve Ermeni açılımları sonunda tıpkı Osmanlı döneminde yaşandığı gibi Türkiye, bütün Orta Doğu ile Kafkaslar' daki ulusların yöneticisi, yönlendiricisi, akıl sunucusu, ABD adına yol göstericisi, olacakmış. Aslında bu senaryoyu Turgut Özal' ın Körfez Krizinde, ABD' nin Ortadoğu ve Irak Planına yaklaşımında görmüştük. Bir verip beş alacağız gerekçesi ile Irka' ın işgaline razı olmuştu. Ne oldu? Irak' da, binlerce insan öldü. Bugün tam bir kaos yaşanıyor. Türkiye ise PKK ve Kürt açılımı ile başı derttedir.
Hülasa ABD ve AB tarafından, AKP iktidarına, perde gerisinde, ne gibi sözleri veriliyor veya AKP kurmayları neyi hayal ediyor bilinmez, ama AKP iktidarı, özellikle de Türkiye, DİMYAT'A PİRİNCE GİDERKEN, EVDEKİ BULGURDAN OLACAK...

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi