Esnaf Odası Başkanı Ekrem Birsen Anadolu Ajansına bir açıklama yaparak; "Espark önünde ki eylemler orada bulunan esnafları zor durumda bırakıyor" demiş.
Çadırların kurulduğu alanda normal bir ticaret yapılmadığını da söyleyip "Esnaf mağdur oluyor" diye eklemiş.
Bu açıklama sonrasında akla iki şey geliyor...
Ya bizim bilmediğimiz böyle bir tespiti var Ekrem Birsen'in, ya da böyle bir tespiti yok ama, çeşitli nedenlerle bunu söyleme gereği duyuyor.
Neden mi?
Söyleyelim o zaman:
Espark önünde ki eylemler başladığından bu yana çevrede ki esnafların bu eylemden nasıl etkilendiğini araştırıyoruz.
Gazeteci arkadaşlarımız başından beri hem esnafla konuşup, hem de olan biteni gözlüyorlar.
Öncelikle şunu söyleyelim ki, bugüne kadar yapmış olduğumuz haber ve gözlemlere göre, Espark önünde ki gençlere en fazla yardımı yapanlar çevre esnafı.
Özellikle yiyecek satan esnaf, daha dükkânını açmadan iki-üç tepsi börek ve benzeri yiyeceği her Allahın günü gençlere veriyor.
Dahası...
Hiçbirinin mevcut durumdan bugüne kadar yakındığına şahit olmadık.
Hatta içlerinden bazılarının, satışlar arttığından dolayı memnuniyetlerine bizzat tanıklık yaptık.
En önemlisi de...
Espark önünde eylem yapanların sık sık "AVM'den değil Bakkaldan alışveriş yapın" pankart ve sloganları karşısında, gençleri sahiplenme noktasına geldiklerini gördük.
Kısacası...
Gerek biz, gerekse gazeteci arkadaşlarımızın 15 gündür şahit olduğu tablo böyle.
Ama buna rağmen Esnaf Odaları Başkanı çıkıp; "Eylemler yüzünden esnaf mağdur oluyor" diyor.
Ya, çevredeki esnaf bize ayrı Ekrem Birsen'e ayrı konuşuyor, ya da Ekrem Birsen o esnaf üyeleri ile hiç konuşmadan bunları söylüyor.
Ne diyelim?
İnsan üzülüyor.
Niçin üzülüyor biliyor musunuz?
AVM'lere karşı çıkan ve "Alışverişinizi bakkalınızdan yapın" diye bağıran bir neslin yaptığı eylemleri, AVM lere karşı çıkan ve "Alışverişinizi Bakkaldan yapın" diyen bir Oda başkanı çıkıp "Bu iş etrafında ki esnafa zarar veriyor" diye eleştiriyor.
Keşke oda başkanı çıkıp sadece "O yolun orada kapalı olması esnafı ve halkı mağdur ediyor. O yol kesinlikle açılmalı" deseydi, biz de haklılık payının olduğunu söyleyip "Eyvallah" derdik.
Ama demedi...
Yarın kendisi çıkıp "AVM"ler de AVM"ler" dediğinde yanında kimseyi bulamazsa, hiç kabahatli başkasında falan aramasın.
Çünkü...
O zaman kendisine "Biz AVM'ler diye bağırdığımızda sen ne yaptın?" diye soracaklardır...
......
Taksim'deymiş...
Birkaç gündür yoktu CHP milletvekili Kazım Kurt.
Gözler aramadı değil.
Önceki gün taksim'den çıktı.
İstanbul'a gitmiş. Oradan da doğruca Taksim meydanına.
Gezi yolu parkı içinde bulunan çadırları gezmiş tek tek.
Dönem arkadaşlarının kurmuş olduğu çadıra uğrayıp, gecenin geç saatlerine kadar sohbet etmiş.
Ayrılırken de sos yal medya üzerinden "Taksim nöbetini devrettik" duyurusu yapmış.
Kazım kurt'un Taksim'den ayrılmasının hemen sabahında, yani dün sabah müdahale başladı.
Güvenlik kuvvetleri sabahın erken saatlerinde Taksim'e girdi.
Yine benzeri görüntüler televizyon kanallarını dün sabahtan itibaren kaplamaya başladı.
Kazım Kurt bir gece önce Taksim'den ve Gezi Parkından ayrılmamış olsaydı, belki de o müdahalenin ortasında kalacaktı
........
Yunus Emre Haftasına
ilişkin gelen telefonlar...
Gazeteciliğe başladığımız yıllardan bu güne hep aynı kutlanır Yunus Emre Kültür ve Sanat haftası.
Geçtiğimiz ay içinde de aynı şekilde kutlandı.
Her zaman olduğu gibi mezarı başında dua ile başladı.
Köylüler de olmasa sadece protokol için zorunlu gelenler vardı.
Zaten onlar da pilavı yiyip geri döndü.
Sonrasında ise ilahi koroları, tiyatro gösterisi ve bir-iki konferans ile bir-iki yarışma.
Topu topu olan biten bu.
Yani...
15 yıl önceki töreni izlemişseniz, sonrasında ki 15 yılda izlemeseniz bile bir şey kaybetmiyorsunuz.
Çünkü dediğimiz gibi her yıl aynı program.
Tek fark, bu yıl Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında yapılmış Yunus Emre Kültür ve Sanat Haftası kutlaması.
Desteklendiği için de önemli bir bütçe ayrılmış.
Bütçenin nereye harcandığını ve ne kadar olduğunu bilemiyoruz.
Ancak...
Yunus Emre Haftası kapsamında düzenlenen Tiyatro ve benzeri yarışmalara ciddi para ödülleri konulmuş.
Son günlerde, bu hafta kapsamında yapılanlarla ilgili alacağı olanların telefonları gelmeye başladı.
Hem de...
Jüri üyesinden tutun da, baskılı malzeme tasarımı ve baskısı yapanlara kadar.
Hafta kutlamasının üzerinden bir aydan fazla zaman geçmesine rağmen hala paralarını alamamaktan yakındılar.
Doğrusu bize biraz enteresan geldi durum.
Hem bu hafta kutlamaları için büyük bütçe ayrıldığı ve bu bütçenin kutlama etkinlikleri için harcandığı söyleniyor, hem de insanlar paralarını alamamaktan yakınıyor.
Vallahi anlamadık...
.......
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Karı koca kahvaltı yaparken kadın bir anda kocasının kafasına tavayı geçirir.
- Deli misin ya niye vurdun kafama?
- Makineye pantolonunu atarken cebinden Birsen yazılı bir kağıt çıktı.
- Aşk olsun ya hayatım. Birsen geçen gün bahis o bahis oynadığımız atın adıydı. Sen ne sandın? İnanmıyorum sana.
- Tamam canım ya özür dilerim acıdı mı?
Üç gün sonra akşam yemeğinde kadın, bu sefer en büyük tava ile kocasının kafasına öyle bir vurur ki adam baygınlık geçirir. Yarım saat sonra adam güçlükle kendine gelir:
- Bu kez niye vurdun?
- Bugün seni at aradı
