Eskişehirspor'un ligde sıkıntı yaşayacağını sezon öncesi bas bas bağırdık.
İlk haftalarda gelen galibiyetlerin ardından, biz söylediğimizde hala ısrarcıydık.
Güldüler o günlerde, sağda solda hakkımızda karalamalarda bulundular.
Hakaretler işittik...
Daha sonra biz görevimizi yaptık, diyerek çekildik kenara...
Uzun süre Eskişehirspor'la ilgili tek bir cümle yazmadık.
Fakat bu suskunluğumuzu önceki gece biten maçın ardından bozmaya karar verdik...
RUH YOK OLMUŞ
Güzel bir havada, güzel bir atmosferde güzel bir maç izleyeceğimizi umduk.
Eldeki hesap çarşıya uymaktan çok uzak kalıyordu.
Daha maçın başında, takımın içerisine düştüğü hali gözlemlemek hiç zor değildi...
Geçen yılki takımı ısrarla arıyordu gözlerimiz...
O tekmeye kelleyi sokan, kalbinin üzerindeki arma için varını yoğunu ortaya koyan futbolcuları arıyorduk...
Hiç birinden eser yoktu...
Sende olmasan kaptan Zafer, bütün takım rezilleri oynuyor yorumunu yapabilirdik...
Turan bile, Ramazan bile, İshak bile, Mehmet Akif, Ulaş bile eski günlerinden çok uzaklaşmışlar...
Ayaklarındaki yeteneğe, içlerindeki inancı bir türlü katamıyorlardı.
Beyinlerde pek çok iş çoktan bitmiş.
Diğer futbolcular için yorum yapmaya bile değmez.
SIKINTI OLDUĞU APAÇIK
Maçın teknik yorumuna girmeye lüzum yok.
Oynanan futbolu, daha doğrusu oynanmayan futbolu herkes izledi...
Bu yüzden hiç girmeyeceğiz o konuya.
Biz takımın ve kulübün içinde bulunduğu durumu irdeleyeceğiz bu yazımızda...
Şu durum alenen görüldü ki, bu takım içinde büyük sıkıntılar var.
Çoğu kendisini maça bile veremiyor,
Bazılarının ayakları bağlanmış gibi, gitmiyor.
Yapamıyorlar, edemiyorlar, oynayamıyorlar...
Yukarıda saydığımız futbolcuların yetenekleri belli.
Fakat, onlarda yüzde 10'larla, yüzde 20'lerle oynayabiliyorlar...
Hiçbiri, bırakın kapasitesinin üzerine çıkmayı, kendisi kadar bile oynayamıyor.
Neler oluyor bu takım içerisinde?
İçerden de hiçbir haber gelmiyor.
Spor sayfaları sürekli, rutin haberlerle meşgul...
Büyük sıkıntıların olduğu alenen görünüyor,
Ama nedense kimsenin bundan haberi yok...
Yaşananlar, sorunlar, sıkıntılar nedir?
Birisi çıkıp açıklasın.
Takım bu hale neden düştü?
Futbolcular neden perişan halde?
Yok mu açıkça söyleyecek bir babayiğit?
Neler oluyor Eskişehirspor'da?
VE, YÖNETİM SİZE...
Birileri bu takımın kurulmasına müdahale ediyor ve siz ağzı açık izliyorsunuz...
Israrla devre arası transfer edilenler oynatıldı, takım kaç hafta kaybetti bu yüzden, soruyorum!
Banko isimler sırf bazılarının bu inadı yüzünden askıda bırakıldı.
Güngören'den futbolcu getirdim diye övünen beyler!
Ben şimdi gideyim Güngören kulübüne,
'Ben Eskişehirspor'dan transfer için geldim' diyeyim, bırakın futbolcusunu, bütün Güngören peşimden Eskişehir'e gelir.
Kandırmayın kendi kendinizi...
Bugün 5 yıldız derecesinde tesisi olan pek çok Avrupa takımı sefilleri oynuyor.
Her şey tesis değildir...
Kurumsallaşmadan bahsediyorsunuz...
Kime, nereye ne kadar harcadınız?
Gelir ne, gider ne?
Nerede şeffaflık?
Böyle kurumsallaşma nasıl oluyor?
Sitenizde, 'Basına yemek verdik' gafleti içinde olanlar, sözüm size...
Sakat futbolculara, kaçıp gidenlere para akıttığınız futbolcuları bir izleyin.
Daha sonra, yok pahasına sattığınız, birkaç kuruş fazla veremediğiniz,
Ve şimdi milyonlarca Dolar eden '26' numaralı futbolcularınızı izleyiniz.
Evet, onlar sizin futbolcularınız, olmasaydı sırtlarında şimdi '26' yazmazdı.
Dediğimiz gibi, her şey tesis, her şey kurum olmak değil.
Birazda iş bilirlik şart...
Bakın Mardin, gelecek yıl Oftaş'a talip, Oftaş'ta gitti Mardin'e üç puan verdi.
Siz böyle bir ligde nasıl tutunmayı hedefliyorsunuz, kurumsallaşan bir kulüp olarak açıklayın?
Bunun yanında, Karşıyaka maçı sonrası muhtemel saha kapatma cezasını hangi lobinizle bertaraf edeceksiniz, bunu da mutlak merak ediyoruz...
Profesyonel futbol yöneticiliği hiçbir idareciliğe benzemez...
Bilmiyorsanız, adamı balık gibi yutarlar...
Bu da başka bir uyarımız olsun...
GERİYE KALAN HAFTALAR
Puan oldu 29.
İçerde kayıp 2 puan daha...
Kümede kalabilmek için asgari 38 yada 39 puan gerekli.
Yani Es-Es'e en azından 10 puan daha lazım...
Kalan haftaların fikstürünü önümüze açıyoruz.
Maalesef; 'Şu maçı kazanırız' diyebileceğimiz tek maç yok.
Bu da tehlike çanının ne kadar güçlü çaldığını görmemize yetiyor...
Çok zorlu haftalar var önümüzde ve elimizde gol atmayı beceremeyen bir takım var.
Her maç takım, Mustafa Sevgi'nin frikikten yada beleş bir penaltıdan atılacak gole muhtaç olmayacak...
Felaket tellalı değiliz asla...
Biz sezonun ta başında söylediklerimiz tekrarlıyoruz...
Her Eskişehirspor yazısının sonundaki dileğimi yine, yine yineleyeceğim.
Lütfen bu takım küme düşmesin!