2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

FERCAN YAVUZ HAYALLERİMİ YIKTI!

Kırılan, Tülomsaş ve Şeker Fabrikası sahalarına ilişkin hayallerim...
Öyle ya, şehirde yaşayan pek çoğu gibi, benimde bu şehrin geleceğine ilişkin hayallerim var.
Bu şehrin bir bireyi, yaşayanı ve çocuklarımı bu şehirde büyütecek olacağımdan dolayı bu hayali kurma hakkına da sahibim.
Daha ferah, daha çağdaş, daha sosyal bir şehir benim düşlediğim mesela...
Trafik sorunu olmayan, otopark çilesinin yaşanmadığı ya da şehirde yaşayanların artık böylesine sorunlarla artık mücadele etmediği bir şehir!
Kültür sanatın her daim yaşandığı, toplu ulaşımın en ferah biçimde yapıldığı, içerisinde dev meydanların bulunduğu bir kent!
Ailenizle maç izleyebildiğiniz stadyumu, her köşesinden iletişim kurabileceğiniz erişim ağları, çocuğunuzu güvenle bırakacağınız parkların, kreşlerin bulunduğu bir yaşam alanı.
Ve elbette sabah kalktığınızda 'güvenle' spor yapabileceğiniz alanların ayağınızın dibinde olması!
Hayal bu, siz daha fazlasını kafanızda canlandırabilirsiniz elbette!
***

İşte benim hayalimdeki Eskişehir de bu şekilde...
Pekiyi, içlerinden kaçı bugün bire bir yaşadığımız tanımları içeriyor?
Belki kültür sanat kısmı!
Öyle ya, Eskişehir sahiden de tiyatroları, orkestraları ya da müzeleri ile Avrupa'nın da merkezi olma yolunda ilerliyor.
Ya diğerleri?
Tepebaşı bölgesi için bir kaçını da ilave edebiliriz bunun içine.
Tamam da diğerleri?
Hadi stadyumu da ekleyin...
Geriye ne kaldı?
Pek çok şey...
Siz sayın işte, geniş caddeler, meydanlar, ferah ulaşım, akıp giden trafik, spor sahaları kısaca strese sokmayan bir şehir...
***
Hayalimde böylesine bir şehrin ortaya çıkması için de tutunacağım iki dal vardı.
Birisi Tülomsaş'ın yeri, diğeri de Şeker Fabrikası'nın sahası.
İkisi de muazzam alanlar.
Şehrin tam ortasındalar ve iştah kabartan türdeler.
Hele hele Şeker Fabrikası'nın sosyal ve yeşil alanı bulunmaz nimet.
HHH

Aslında arada bir yazıyorum bunu.
Her iki alan üzerine yukarıda bahsettiğim türden yaşam alanları yapılsa mesela...
Kreşlerinden, spor sahalarına, havuzlarına, meydanlarına varana kadar...
Bu yerlere, sıkışmış kalmış şehir merkezini taşısanız...
Yunusemre, Atatürk, Sivrihisar, Şair Fuzuli Caddelerini mesela...
Sonra yıkılan bu caddeleri de, yeni kuracağınız yaşam alanlarına benzetseniz!
Olmaz mı?
HHH

O yüzden Fercan Yavuz'un tutunduğum bu iki dal için söylediği;
"Eskişehir'e TCDD arazisini Avrupa'nın en büyük konser alanı ve kültür merkezine, Şeker Fabrikasını da film platosuna dönüştürecek vizyon lazım!" sözü tüm hayallerimi yıktı.
Oysa benim Eskişehir hayalim böyle değildi!
HHH

Espri ile karışık bir yazı olsa da, aslında gerçeğe bire bir uyan bir hayal bunların hepsi!
En önemlisi, gerçeğe dönüşmesi imkansız olmayan bir şehir düşü!
Ben Tülomsaş ve Şeker Fabrikası için yaşam alanı yakıştırmıştım.
Fercan Yavuz Kültür alanları ve film platosu yakıştırmış.
Olsun...
Her ne kadar yıkılan benim hayalim de olsa, şehrin geleceğine ilişkin hayal kurmak iyidir.
Tıpkı Fercan Yavuz gibi!
O yüzden size de tavsiyemdir.
Yaşadığınız şehir hayal kurun ve bundan korkmayın!
Bugün yaşadığınız şehir ile hayalinizdeki Eskişehir'i hep karşılaştırın.
Sonra ayağınıza kadar gelipte, siyasetçilerin size vaat ettikleri Eskişehir'i kıyaslayın.
30 Mart'ta oyunuzu da gidip yaptığınız kıyasın sonucuna göre verin!
Naçizane bir istektir bu benimki...
Uyarsanız...




Önceki ve Sonraki Yazılar
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY) Arşivi