Türk futbol tarihinin en karanlık, en kötü ve en çaresiz sezonunu yaşıyoruz. Hem saha içinde, hemde saha dışında inanılmaz şeyler oluyor. Artık insanlar futbol yüzünden bölünmeye, hatta birbirinden nefret etmeye başladılar. Bu nefret öyle bir hale geldi ki, anne babalar çocuklarını maça göndermekten bile korkar oldular. Bu olanların tek sorumlusu futbolumuzu yönetmeye çalışanlardır. Beceremedikleri gibi ellerine yüzlerine de bulaştırdılar. Eğer adaleti sağlayacak olanlar görevlerini layıkıyla yapmazlarsa, mağdur olduklarını düşünenler bu sefer daha fazlasını yapar, haklarını başka türlü ararlar. Bu bakımdan PFDK kararları kimseyi memnun etmemiş, yurt içi ve dışında büyük tepki görmüştür. Yapılan açıklamalar futbolumuzu çözümden çok çözümsüzlüğe, kulüpler ve taraftarlar arasında uzun yıllar sürecek bir kavga ortamına doğru sürüklemektedir.
Benim bu konudaki düşüncem başından beri belli. Futbolumuzun kurtuluşu için, makamına, şanına, adına, parasına, hatta kulübüne bakılmaksızın kim bu işlere bulaştıysa en ağır cezalar verilmeli dedim. Bu konuda EsEs taraftarının da aynı düşüncede olduğunu sevinerek görüyorum. Ancak bizlerin aksine Halil Başkan, Federasyon Başkanını ve aldığı kararları destekleyen açıklamalar yaptı. Halil Başkanın bu tutumu taraftarlar arasında büyük tepki görüyor. Çünkü bu taraftar kulubün yıllarca masa başı oyunları ile hakkını yendiğini, yolunun kesildiğini iyi biliyor ve hatırlıyor. Yine bu taraftar temiz ve adil futbol için bazı radikal kararların alınmasını, ülke futbolunun bir takım karanlık ilişkilerden kurtulmasını beklerken, tüm yapılanların üstünün kapatılmaya çalışılmasına, bu işlere bulaşanların kollanmasına çok bozuluyorlar. Ama Halil Başkanın huyudur, illa ki tarafını belli eder. Geçmişte gördük, ne zaman önemli bir seçim olsa, ne zaman kritik bir karar verilecek olsa Halil Başkan hepsinde kimin yanında olduğunu açıkca belirti. Bu sefer de öyle oldu. Bizler istemesek ve beğenmesek de Başkan, Federasyonun yani güçlünün yanında olmayı tercih etti.
Ancak ben aldıkları kararlarla ülke futbolunu karıştıran, kulüpler ve taraftarlar arasında husumete yol açan Demirören ve arkadaşlarının koltuklarında uzun süre oturamayacaklarını düşünüyorum. Bu hafta sonu Sivas ile play off'lardaki son maçımızı oynayacağız. Ancak bu maçın hiçbir anlamı da olmayabilir. Çünkü kupa finalisti Bursa son maçını kazanır ve grubu lider bitirirse, grup ikincisi olan takım Avrupa Kupasına katılma baraj maçı oynamayacak. Bir kararlar alınıyor ama yaptıklarını ne kendileri biliyor, ne de bizler anlıyoruz. Eğer bu durum gerçekleşirse play off ikinci grupta tüm maçlar gazozuna oynanmış olacak. Ne anladık bu işten.
