2013-2014 futbol sezonu Bursa maçıyla başlıyor. Yeni Başkan, yeni yönetim ve yeni bir Teknik Direktör olunca insan ister istemez farklı beklentiler içine giriyor. Her ne kadar kulübün mali durumuna yönelik olumsuz açıklamalardan ligin Eskişehirspor için epey zorlu geçeceğini anlasak da, içimizdeki heyecana bir türlü engel olamıyoruz. Boşuna dememişler "umut fakirin ekmeği, umar ha umar" diye. Ne yapalım umutlanıyoruz işte...
Bursa maçı öncesinde geçen sezon Akhisar ile oynadığımız ilk maçı hatırlamakta büyük fayda var. Unuttuk gitti ama Ege temsilcisi süper ligde ilk oynadığı maçta, ilk galibiyetini bize karşı almıştı. Ne alakası var diyenler olabilir ama Bursa'nın Avrupa Kupası maçında sergilediği futbol kimseyi kandırmasın diye yazıyorum bunları. Sırp temsilcisi Vojvodina, durduk yere iş çıkardı ve rakibimizi karıştırdı. Kupadan eledikleri yetmedi, yeşil beyazlıların bütün açıklarını, zaaflarını gözler önüne serdi. Taraftarın istifa çağrısı üzerine fatura Hikmet Karaman'a kesildi ve yerine ligimizi yakından tanıyan Daum getirildi. Lig öncesi yaşanan bu gelişmeler sahaya nasıl yansır, önceden kestirmek elbette kolay değil. Gerçi bu şekilde yapılan Teknik Direktör değişikliklerinin ilk maçlarda farklı bir motivasyon yarattığını biliyoruz. Bursasporlu futbolcular bir taraftan kupa mağlubiyetinin acısını bizi yenerek telafi etmek isteyecekler, diğer taraftan da yeni Hocalarının gözüne girmek için çok daha farklı oynayacaklardır. Bunları düşününce ister istemez insanın aklından şu kupa maçı daha sonra oynansaydı diye geçmiyor değil hani.
Bizim şansımız Ertuğrul Sağlam ve yardımcıları. Bırakın Daum'u, kendi yöneticilerinden bile iyi tanıyorlar takımı. Birisini iyi tanıdığını anlatmak için " senin ciğerini bilirim" deriz ya, bizim teknik kadro, bu Bursa'nın sadece ciğerini değil, kılcal damarlarını bile biliyor. Tabii bu durumu avantaja çevirmek futbolcularımıza bağlı... Gerçi onların hafta sonu yapılan maçlardaki isteksiz ve boş vermiş halleri bizleri epey bir tedirgin etti. Bu durum zayıf rakiplere karşı oynamaktan kaynaklanan konsantrasyon eksikliğine bağlandı. Vallahi ne diyeyim durduk yere havamız kaçtı. Neyse, Bursa maçı böyle olmayacaktır. Çünkü iki kulüp arasında uzun senelere dayanan rekabet, bu maçların atmosferini her zaman çok farklı kılmıştır. Sezona kazanarak başlamak hem taraftara hem de yeni yönetime güzel bir hediye olacaktır.