
(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK
GARANTİLİ GALİBİYET ÇIKMAZINDA KAYBOLDUK
Yayınlanma:
"Böylesine bir maçın ardından ilk yarıda Boffin'in takımı ayakta tutuşunu, orta sahanın duruşunu, defansın belli pozisyonlarda buyurganlığını sorgulamayı teknik heyete bırakıyorum"
Balıkesir maçından sonra kullandığımız bu cümle aslında Eskişehirspor adına belki de tüm şehrin aklının köşesinde duruyordu. Taraftarın inanmışlığıyla birlikte şehrin sosyal medyada adeta maça kilitlenmesi, ikinci yarıda futbolcuların gösterdiği reaksiyon ve alınan galibiyet Balıkesir'de her şeyin önüne geçmeye yetmişti.
***
Gördük ki, bu galibiyetin etkisiyle teknik heyette Urfa dersine yeterince çalışmamış. Balıkesir'de ki uyarı anonsları dikkate alınmamış ve bir çözüm arayışına girilmemiş...
Maç içinde yapılan oyuncu değişiklikleri de bunun en büyük göstergesi.
Boffin'in yine gününde olması aslında bir bakıma yıkımı da önledi.
Bu yüzden Cumartesi akşamı alınan beraberlik gelecek adına bazı şeylerin değişmesi ya da erken fark edilmesi için aslında bir yerde hayırlı oldu. Hele ki tamda milli ara öncesinde...
***
Urfa karşısında daha hiçbir şey yapmadan attığımız gol galibiyet çıkmazında kaybolmamıza neden oldu.
Maç öncesinde futbolcularda ki "Nasıl olsa bir şekilde kazanırız havası" bu kez ters etki yarattı.
Öyle ki gole kadar oyunu kontrol eden, daha sonra özellikle ikinci yarıda kalesi pozisyon morguna dönen bir Eskişehirspor çıktı sahneye.
***
İkinci yarıda Urfa takımına baktım da.
"Maça çekingen ve tutuk başlayan takıma bir rakip bu kadar mı güç verir" dedim.
Karşısında durağan oynayan bir Eskişehirspor olunca...
Ünal Karaman'ın zulasından yeni çıkış yolları çıktı.
Bindirmeler rol değiştirdi, kontrol el değiştirdi.
Bunda bizim orta sahanın çökmesi, kanatların işlevini yitirmesinin de etkisi vardı. Savunmanın dengesiz yakalandığı bir pozisyonda golü kalemizde görmemiz de aslında tesadüf değildi. Herkes golün geleceğini gördü. Görmeyen ve önlem alamayan sadece Eskişehirspor kulübesiydi.
****
Gecenin içinde en çok adı geçen adam Boffin'di.
Kalesinde neredeyse rüzgara bile geçit vermedi.
Şampiyonluğa oynayan bir takımın ilk iki maçının ardından en çok kalecisinin öne çıkması da aslında sıkıntının özeti.
Orta sahada ki bitkinlik ise etkisizliğin asıl nedeni...
İkinci yarıda sadece yanlışlarımız ortaya dökülmedi... Her yanımız döküldü zaten.
***
Neticenin oluşmasında başoyuncu Alpay Özalan'dı!
Balıkesir'de oyuna müdahalede başarılı olan ve skora direk etki yapan Alpay hoca, Urfa karşısında 2 puan bırakılmasının da birinci nedeniydi. Oyundan düşen orta sahası gibi kendisi de rakibi izledi. Ünal Karaman'ın hamlelerine karşılık veremediği gibi yaptığı zamansız ve yanlış değişlikleriyle rakibin ekmeğine de yağ sürdü. Oyunu çözmek bir yana, şifrelerini de rakibine verdi.
Urfa takımının ilk yarıda yapamadığı fakat ikinci yarıda hayata geçirdiği çıkış hızı ve yarattığı tehlikeler modern resim galerisini andırdı.
Eskişehirspor'un bol pas yapma hevesiyle pozisyona girmeyi ağırdan alması, geçen sezondan kalan berbat mirasın yansıması gibiydi.
***
Urfa maçı aslında sadece futbolculara değil, tüm şehre mesaj niteliğindeydi.
İnsanlar şampiyon olma hayalini şampiyon olmak kadar sever.
Biz buna umut deriz.
Ama şampiyonluk bekleyişinde, garantili ihtimallere karşılık endişeler de ayaklanır. "Ya şampiyon olamazsak!"
O zaman kendi gerçekleriniz devreye girer...
Sezon başında belirttiğimiz gibi Eskişehirspor'un hayalleri değil, kendi gerçeklerini sahaya yansıtması gerekir. Kalite gerektiğinde devreye girecektir ama başarının en olmazsa olmazı da inanç ve mücadeledir.
Hani Cumartesi akşamı garantili galibiyet söylemleriyle göremediğimiz...
MEKANI CENNET OLSUN...
O Eskişehirspor'da sadece bir taraftar lideri değil.
O bu şehirde Eskişehirsporluluk düşüncesi adına tribün duruşunun simgesi.
Kalbi Eskişehirspor aşkıyla çarpan Murat Diri'nin şimdi yüreği anası için yanıyor.
Annelerimiz bu gelip geçici hayatın en güzel melekleri...
Ölüm geldiğinde hepimiz beyazları giyineceğiz.
Sahi ya görmediğimiz ama hayalimizde canlandırdığımız meleklerde beyazdı değil mi?
Düşündüm de gördüğümüz rüyalar bile beyaz.
Acaba o yüzden mi karalar bağlıyoruz hayatta!..
Anladım ki hepimizin bazen kaçamayacağı karanlıkları da olacak galiba.
Ama inançlı insanlar bilirler ki, ölüm bir son değil, başlangıçtır...
Rabbim Diri ailesine de sabırlar ihsan etsin. Hepimizin başı sağ olsun...