4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

GEMİYİ AZIYA ALDILAR

Okuyucularımızdan ayrı kaldığımız günlerde, Türkiye' önemli gelişmeler oldu. Özellikle de Açık Toplum Vakfı ve British Council işbirliğiyle Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik sürecine destek vermek amacıyla kurulan ve kamuoyunda, "Akil Adamlar' olarak da bilinen Bağımsız Türkiye Komisyonu, Diyarbakır'daki temasları dikkat çekti. Aralarında Komisyon Başkanı eski Finlandiya Cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari, eski İspanya Dışişleri Bakanı Marcellino Oreja Aguirre ve eski Avusturya Dışişleri müsteşarı Albert Rohan'ın da bulunduğu heyet, Diyarbakır' da kapalı kapılar arkasında neler konuşuluyor, ne hükümetin, ne de Türk kamuoyunun bilgisi var.
Yalnız akil adamlar mı? Batı ülkelerinin Büyükelçileri sömürge valileri gibi hareket ediyorlar. Kimi Karadeniz' bölgesini, kimi de Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesini mesken tuttu. Önce vali ve belediye başkanına, göstermelik bir ziyarette bulunuyorlar. Ardından da sözde, sivil toplum kuruluşlarıyla, temas ve genellikle de doğu ve Güneydoğu bölgesinde, ana uğrak yeri DTP oluyor. Halkla da yakın temasta bulunuyorlar.
ABD'nin, elçi görünümlü, James Jeffrey, çıktığı turlarda, Türkiye'ye bol bol akıl verdi! Çok iyi Türkçe bilen Jeffrey, DTP' li Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'i de, sıkça ziyaret ediyor. Almanya'nın, Ankara Büyükelçisi Cuntz' ın, Güneydoğu gezisinde uğradığı adresler ise bir hayli dikkat çekicidir. İngiltere Büyükelçisi Nick Baird ve eşi Caroline Baird ise Karadeniz Bölgesi' nde sürekli temas halindedir.
Batı ülkelerinin, Türkiye'deki faaliyetleri meyvelerini vermeye başladı. Sümela manastırından sonra Akademi Kilisesi de ibadete açıldı. Sivrihisar' da 700 yıllık Ulu Cami
Dökülürken, Siyasi iktidar 6 milyon ödenek ayırarak, Anadolu'nun ikinci büyük Ermeni Kilisesi olan Surp Yerortutyun'un restore ediyor.
Bütün bu tehlikeli gelişmeler, turizm, dolayısıyla da para adına yapılıyor, Nitekim TTSO Yönetim Kurulu Başkanı Suat Hacısalihoğlu, "Biliyoruz ki turizmden gelecek para sıcak paradır. Buna bağlı olarak inanç ve tarih turizmi için, kente gelecek ziyaretçilerin adedinde artış olacaktır." derken Maçka Belediye Başkanı Ertuğrul Genç ise, "Ayin hem Maçka hem de Türkiye için, bence bir milattır. Hem Türkiye'nin her dine aynı hoşgörüyle yaklaştığını ispatladık hem de bölgemizin kaderini değiştirecek inanç turizminde büyük bir adım attık" dedi. Siyasi iktidar da aynı kanıdadır. Oysa RUMLAR TRABZON' A, PONTUS HARİTALI TİŞORTLARIYLA GELDİLER. Yunanistan' da ise zafer naraları atıldı.
Hiç şüphesiz, SÜMELE ve AKDAMAR ayinleri, gelecekte de Sivrihisar Ermeni Kilisesi ve diğerleri, Türkiye' ye, problem yaratacaktır. Ancak bütün bu gelişmelerden siyasi iktidar ve bölge halkları memnundur. Gerekçeleri ise turizmdir. Yani PARA. Oysa geçmiş yıllarda, halkımıza, " MEVZU BAHİS VATANSA GERİSİ TEFERUATIR" fikri hakimdi. Bugün ise "MEVZU BAHİS PARAYSA GERİSİ TEFERUATTIR." fikri revaçta.
Artık herkes, gerçekleri görmek zorundadır. Ne Rumlar, ne de Emenlerin amacı İbadet etmek değildir. Amaç "TOPRK" tır. Yani bugünkü haritayı değiştirmektir. Nitekim
Türk Tarih Kurumu Ermeni Araştırmaları Masası Başkanı Prof. Dr. Kemal Çiçek, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddiaları konusunda, `Dünyada 95 yıl peşinde koşulan özür var mı? Kim 95 yıl bir özrün peşinden koşmuş. Yok böyle bir şey. Demek ki beklenen basit özür değildir. O zaman nedir? Haritadır` diyerek bir gerçeği ortaya koydu.
Şu bir gerçek ki Ermeniler, her dönem batının taşeronu ve maşası oldu. Nitekim Fatih döneminde, millet statüsüne yükselen Ermeniler, bu dağınık Ermenileri bir millet haline getirdi. 19. yüzyıla kadar, bunlar bir milletti. İNGİLİZ geldi "Protestan", FRANSIZ geldi, "Katolik' Rus geldi' "Ortodoks Ermeni" yaptı bu gelişmelere Ermenileri 3 millet yaptı.
Bugünde AKP iktidarı, Türkiye'ye "soykırımcı" diyen ve bunu dünyanın dört bir yanında her fırsatta dile getiren, Ermenistan'ı memnun edebilmek için, devletin kasasından 3 milyon TL harcayarak, Van Akdamar Kilisesi'ni onarıp törenle hizmete ve ibadete açarak Ermeni tezlerine zemin hazırladı.
Sümela Manastırı'ndaki ayin, Yunanistan'da, Akdamar Kilisesi' de ki ayinde Ermeniler arasında bayram yaptırdı. Yunan ve Ermeni TV kanalları, ayini canlı yayınlarken, basın da konuya geniş yer ayırdı. Yaşananlara, tepki gösteren araştırmacı- yazar Sayın AYTUNÇ ALTINDAL, "Hiçbir kazancımız yok. Sırada Ayasofya mı var!" derken, Sayın Doç. Dr. YÜMNİ SEZEN, "Bilerek yapılıyorsa hainlik, değilse aptallık" diyerek tepki gösterdi.
Türk insanı, artık gerçekleri görmelidir. Geçmişte Sovyetler Birliği, savaşsız, işgalsiz ve müdahalesiz bir biçimde çökertildi. Yugoslavya' da böyle parçalandı. Türkiye' de bu modelle parçalanacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi