İlgi, eğitimde ve insanın her alandaki başarısında, özellikle de güzel sanatlar ve tiyatro çalışmalarında, önemli bir kavramdır. Sanat da ise ilgi, heyecan verici bir başlangıçtır. Bu çileli yolun yolcusu, ürettiği sanat eseri niteliğine kavuşmasıyla, zamanı yenme mücadelesini başlatır. Çünkü ölümsüzlük arzusudur beslendiği iksir.
Sanata, ilgili olan kişi/kişiler, nice uykusuz geceler, sancılı anlar ve bu uğurda yaşanmış, zorlu yalnızlıkları bile, kimselerle paylaşmayacak kadar da ketumdurlar. Ayrıca İnsanoğlunun vazgeçilmez değerleri olan, her sanat dalının, kendine göre bir zorluğu vardır. Ancak bir taraftan da, bu alanlara ait sanat eserlerinin sanatseverlere sunum kolaylığı vardır. Tıpkı, tiyatro oyunu ve sinema filminin izlenmesi, resim, fotoğraf ve heykel gibi görsel öğelere yöneltilen bakışlar gibi... Elbette bir insanın, arzu ettiği, sanat dalında başarılı olması için ilgi duyması gerekir. Bu ilginin oluşması da, insanın ilgi duyduğu sanat dalın, karşı kabiliyeti yanında aile, eğitim kurum/kuruluşları ve toplumda önemli rol oynar.
Ayrıca da toplum, bir bütündür. Şayet toplumun bazı bireyleri, sanatla birlikteyken, sanatçıların duygularına, özellikle de ilgilerine, ortak olmuyorsa, toplumda sanata karşı doğru gitmeyen bir şeyler var demektir. Sadece kendilerini düşünen, kendilerinden, başkalarının ilgi alanlarını veya haklarını düşünmeyen bireylerin, çoğunlukta olduğu toplumlarda, mutluluğun yakalanması veya sanatın yer bulması düşünülemez.
Diğer yandan sanata karşı ilgi duyan çocuklar ve gençler, ilgi gördükleri oranda, başarılı olurlar. Onun için de çocuk ve gençlerimize, bu yönde destek olmak veya teşvik etmek kişi/kişiler, Kurum/kuruluşlar, özellikle de aile bireyleri için, bir görev ve ödev olduğu kadar bir haktır da.
Son yıllarda Eskişehir' deki kurum/kuruluşlar, özellikle de belediyeler, sanata ve sanatçıya verdiği değerle, dikkat çekiyorlar. Kentte sanat aktivitelerinin aratması, Özellikle de çocuk ve gençlere, sanat alanında imkân ve mekân tanınması, Eskişehir'i, önümüzdeki yıllarda, sanat alanında çok iyi bir yere getirecektir. Yeter ki Vilayet ve belediyeler, ildeki kurum/kuruluşlar, özellikle de aileler, bu alanda üzerlerine düşen görevleri yerine getirsinler.
Eskişehir'de, sanat alanında, çocuklarına her türlü desteği sağlayan, maddi imkânsızlıklara rağmen, fedakârlık da yapan aileler çoğunluktadır. Bu ailelerden biri de Sarıkaya aile fertleridir. Kızları Seda Sarıkaya'nın işletme okumasına rağmen, tiyatroya karşı ilgisi, çocuk ve gençlerin oynadığı tiyatro eserlerinde, yönetmen, müzik direktörü, dekor ve kostüm tasarımcısı olarak görev alması, adeta bir tutku halindedir. Tiyatro ile ilgili her fırsatı, en iyi şekilde değerlendiriyor. En büyük destekçisi ise ailesidir. Ayrıca Odunpazarı Belediyesi tiyatro faaliyetlerinde ve Eskişehir, Gençlik ve Spor il Müdürlüğü Gençlik Merkezi Tiyatro Gurubu'nda, hem oyuncu, hem de yönetmen olarak aktif görev alıyor.
Geçen hafta Sayın Seda Sarıkaya'yı, Yunusemre Kültür Sanat Merkezi' nde, Erman CANATAN' ın yazdığı, " DEVR-İ OSMANÎ " adlı oyunda yönetmen olarak gördük Her türlü imkânsızlığa rağmen, ekibi ile birlikte başarılı bir performans sergiledi. Yine bu yıl, genç yönetmen, Seda SARIKAYA' nın, yönettiği ve sahneye koyduğu, Kumbaracıoğlu' nun, "İNSANLIK S.O.S" isimli traji komik oyununu da izledik. Salon tamamen dolmuş ve pek çok izleyici de geri dönmek zorunda kalmıştı.
DEVR-İ OSMANÎ' yede, görev alan gençlerden, Balamir Duran, Muhterem Güneş, Tuğçe Güryalım, Fatih kartal, Setaç Ekemen, Demet çetin, Gamze Al, İnci Gücen, Elif şen, Derya Yılmaz, Gamze Şan Ali Cebeci, Ahmet Aktaş, Burcay Kılıçaslan, F. Begüm Yürekli, Hikmet Sarıkaya, oyunda kendi paylarına düşen kısımlarda, üzerlerine düşeni görevleri, en iyi şekilde yerine getirdiler. Sahnelenen oyunda tekst veya senaryo, rollerin gerektirdiği kostümler, aksesuarlar ve takılar, Makyaj fevkalade idi.
Oyunda rol alan gençlerin, düzgün beden yapıları ve ses tonları, çok güçlü bellekleri, rollerindeki kişilerin, duygularını anlayabilme ve davranışlarını özümleyip canlandırabilme, düzgün konuşabilme, dans edebilme yetenekleri, yaratıcı, coşkulu, düzenli, disiplinli davranışları ile de dikkat çekerken, gelecek için de umut verdiler. Övgü de aldılar.
Gençlerin, amatörce sergiledikleri, başarılı da oldukları oyundan ilgiller, kendilerine bir görev çıkartırlar mı bilinmez ama belediyeler ve ildeki kurum/kuruluşlar, gençlerin, bu tür etkinliklerine, maddi ve manevi destek vermeli, ellerindeki salonları da ücretsiz tahsisi etmelidir. Ayrıca Trabzon' da olduğu gibi, ilde, gençlik merkezleri yapılmalı, sayıları da her yıl sürekli artırılmalıdır. Çünkü geleceğimiz gençlere, onlar ise bize emanettir.
Sayın Sarıkaya ve ekibini kutluyoruz.