Sazova'ya yapılan yeni Stadyum 25 Şubat tarihi'nde tamamlanacaktı.
Biz demiyoruz, bunu daha inşaat başlamadan önce söyledi iktidar partisinin Eskişehirli aktörleri.
Söylemekle kalınmadı tabii.
İnşat alanı üzerindeki tabelaya da yazdılar "İşin bitiş tarihi 25.2.2015" diye.
Baktılar yetişmeyecek...
Öyle ya, inşaat bu...
Gecikme olması doğal...
-"19 Mayıs'a mutlaka yetiştireceğiz" dediler.
Hem de en yetkili ağız söyledi bunu.
Önceki gün bir haber:
-"Stadyum 2016 yılının sonuna kaldı".
Hadi buyurun buradan yakın...
Sebep?
-Efendim, UEFA Stadyum kriterlerine ilişkin 2012 yılında bir genelge yayınlamış mış
- Buna göre tribün giriş sayısı 20'den 40'a çıkmış mış...
-Bunun için mimari, statik ve revizyon projeleri yapılmış mış da...
-İşte bu yüzden yeni stadyumun bitimi gecikmiş miş...
Sormak lazım...
Madem...
UEFA stadyum kriterlerine ait genelgeyi madem 2012 yılında çıkarttı...
İyi güzel de, siz Stadyumun inşaatına 2012 yılında başladınız...
Yani...
Siz inşaata başladığınız sırada zaten vardı bu genelge...
Bu güne kadar neyi beklediniz ki?
UEFA nın genelgesi yoksa size 3 yılda falan mı geliyor?
Tabi bunların hepsi hikaye...
Yukarıda da söyledik...
İnşaat bu, gecikme olması normal...
Normal olmayan, siyasilerin ikide bir çıkıp "Şu tarihte bitecek" diye açıklama yapmaları.
Söyledikleri tarihe yetişmeyince de böyle bahaneler ortay atılması.
Özellikle iktidar partisinin Eskişehir'deki temsilcileri için hep söylüyoruz ya "Ne olur söz de tarih de vermeyin" diye...
Tutamıyorlar kendini söylüyorlar...
Mahcubiyet yaşamamak için de, ortaya türlü türlü ama alakasız bahaneler çıkartıyorlar...
NOT- Bu arada, yapımı 2016 yılının sonunda bitecek olan Stadyum için 2 ay sonra temsili açılış töreni yapılacakmış... Bu da bize göre hamile annenin karnındaki 3 aylık çocuğa altın takmaya benziyor... Görüyorsunuz. Yaklaşan seçim nelere kadir...

**********************************

Sakın ola!!! Kılınızı bile kıpırdatmayın!


-Sakın ola, Anadolu Üniversitesi önünden Çevre yoluna bağlantıyı yapayım falan demeyin!
Çünkü...
Eskişehirlileri alıştırdınız bu eziyete!
Yapsanız da zaten kimse o bağlantıyı kullanmaz. Daha zor olan ve yıllardır alıştırdığınız karmaşık yolları kullanarak ulaşırlar çevre yoluna!
-Sakın ola, yer altına almış olduğunuz tren yolunun üzerinde meydana gelen Bulvarı düzenlemeye falan kalkmayın!
Çünkü...
Eskişehirlileri alıştırdınız artık o bölgeye araç park ettirmeye!
Zaten Bulvar olarak düzenleseniz de, Eskişehirliler hiç dinlemez, eski alışkanlıklar nedeniyle araçlarını oraya park etmeye devam eder!
-Sakın ola, Kent park içinde yapımına yıllar önce başlanılan Nikah salonu binasını bitirmeye falan kalkmayın!
Çünkü...
İnsanlar alıştı o binanın yarım vaziyette olmasına!
Maazallah bitirirsiniz falan da, insanların psikolojisi bozulur!
-Sakın ola, Alternatif çevre yolu falan yapmaya kalkmayasınız ha!
Çünkü...
İnsanlar, alternatifi olmadığı için sıkıntı çekmeye çok mu çok alıştılar.
Bozmayın insanların bu alışkanlıklarını!
-Sakın ola, Eskişehir'i Demiryolu ile bir limana bağlama sevdasına falan düşmeyin!
Çünkü...
Böyle çok çok daha iyi.
-Sakın ola, Eskişehir'in SOS veren şehir içi trafiğini rahatlatacak projeler falan düşünmeyin durduk yerde!
Çünkü...
Maazallah çözüm falan bulursunuz da trafiği rahatlatırsınız!
Durduk yere de insanların çektiği çileye son verirsiniz, iyisi mi olduğu gibi bırakın.
-Sakın ola, inşaat yapanların, mal satanların, araç park edenlerin cadde, sokak ve kaldırımları kafalarına göre kapatmasına müdahale falan edeyim demeyin!
Çünkü...
Yayalar hallerinden olabildiğince memnun.
Bozmayın bu memnun hallerini durduk yerde!
-Sakın ola! Yapmayın hiçbir şey!
Çünkü...
Eskişehirliler alıştı...
Eskişehirlileri alıştırdınız bu şekilde yaşamaya.
Sakın ha! Sakın!
Kılınızı bile kıpırdatayım demeyin!

************************

Aday gösterilirlerse mesele yok ama...

Fotoğraftaki 5 isim, 2011 seçimlerinde Milletvekili seçilen isimler.
Yine, fotoğrafta bulunan ve Milletvekili seçildikten sonra istifa edip Odunpazarı Belediye Başkanı olan kazım kurt'u çıkartırsanız, geriye kalan 4 isim, önümüzdeki seçimlerde de aday adayı olmuş isimler.
Nabi Avcı, Salih koca, Ülker Can ve Ruhsar Demirel.
Bir dönem daha milletvekili olmak için müracaatlarını yaptılar.
Diğer aday adaylarına baktığınızda, oldukça da avantajlı durumdalar.
Zira...
Parti genel başkanları ve yöneticilerinin nazarında hem tanınırlıkları var hem de samimiyetleri.
Haliyle, yeniden milletvekili adayı gösterilmeleri ve listelerde de seçilebilir yerlerde olmaları muhtemel.
Doğrusunu söylemek gerekirse, partilerin milletvekili aday listeleri açıklandığında, bu dört isim, seçilebilir yerlerinde olursa kimse şaşırmayacak.
Yeniden milletvekili olduklarında kimse "bunlar da nereden çıktı" demeyecek.
Ancak...
Halen milletvekilliği devam eden bu dört isim listelerde yer almaz ya da listelerin seçilemeyecek yerlerinde bulunursa, işte o zaman, hani derler ya "karizma çizildi" diye, işte tam da o söylenen durum yaşanacak.

**********************************

Listeye giremem diyen yok...

Partilerde aday adayları, aday listelerinin açıklanacağı günü bekliyor.
Bu bekleyiş esnasında da, süreci çalışarak geçirenler var, bir de yatarak.
Bazıları koşturuyor, destek için ziyaret üzerine ziyaret yapıyor.
Bazıları ise ortalarda bile yok.
Ama...
Hangisine sorarsanız sorun, aşnı şeyi söylüyor.
-"benim işim garanti" diyor.
-"Galiba seçilebilecek bir yerde olurum" diye düşünüyor.
Düşünmekle kalmayıp, kendini buna inandıranlar da var.
Anlayacağınız...
-"Beni aday falan yapmazlar" diyen yok.
Herkes seçilebilecek bir yerde, herkes Milletvekilliğine bir adım geride...
Ne diyelim?
Umut dünyası işte...