Ligin başlamasına kısa bir süre kala Eskişehirspor hazırlık maçlarıyla açıklarını kapatmaya çalışıyor.
Bozüyük, Gençlerbirliği, Aydın ve Orduspor karşılaşmaları kimseyi tatmin etmezken, kafalarda da soru işareti bıraktı.
Eskişehirspor aslında hala ritmini bulamamış. Uzun hazırlık döneminde çalışma planlamasının iyi yapılmadığı oynanan özel maçlarda ortaya çıktı.
Kırmızı Şimşekler ligin ertelendiğinin açıklandığı tarihe kadar çok iyi bir hazırlık dönemi geçirmiş olabilir. Ancak bu dönemden sonra planlamanın iyi yapılmadığı belli. Hazırlık maçlarının amacına uygun geçtiğine inanmıyorum. Şöyle elle tutulur ciddi bir rakiple hiç karşılaşılmadı. Bugünde Tavşanlı Linyit maçının takıma ne katacağı tartışılır. Lige kadar bir özel maç yapılması planlanıyor. Korkarım takım ritmini bulana kadar ligde 4-5 hafta geçecek. Umarım geçen sene olduğu gibi sezon sıkıntılı başlamaz.
Son oynanan Ordu maçını değerlendirirken ayrıntılara dikkat etmek gerek...
Kırmızı şimşekler ilk yarıda diri rakibi karşısında sahada yine organizasyon sıkıntısı yaşadı. Her iki takım ikinci yarıda oyuncu değişikliklerine gidince Eskişehirspor'un kulübe kalitesi rakibine ağır bastı ve sonuç geldi.
Ancak takım savunmasında yaşanan zafiyetleri görmezden gelmemek gerek. Hazırlık maçlarında kaç gol yenildiği ortada. Bu takım savunmasıyla Türkiye liginde sıkıntı çekilir. Son sezonlara baktığınızda çok atanın değil az yiyenin başarı oranı daha fazla. Skibbe'nin bu anlamda stratejisini iyi hazırlaması, ikinci ve hatta üçüncü saha içi planının olması gerekiyor ki, farklılık yaratsın. Yoksa Galatasaray serüveni kadar burada ömrü olmayabilir.
Yeni transferlerden Kamara Ordu maçında iyi görüntü verdi. Sakatlık yaşamazsa takıma faydalı olur. Dede tecrübesiyle iyi niyetle mücadele ettiği takdirde bir şeyler verir. Boyd'un Eskişehirspor'un aradığı tip golcü olduğu konusunda endişelerim var. Kalitesi tartışılmaz ama daha çok ceza alanı golcüsü tipinde olan Boyd zor maçlarda takıma ne verebilir tartışılır. İkinci yarıda ki dağınık Ordu savunmasını bu ligde pek fazla bulamayabilirsiniz.
Sistemden çok mücadeleye dayalı oyunun oynandığı, futboldan çok başka işlerin konuşulduğu bir ülke burası. Ne yazık ki oynamaktan çok, oynatmamayı düşünenlerin daha fazla olduğu bir lig. Bu nedenle teknik heyet ile futbolcu seçimlerinde ve buna dayalı olarak kadro yapısını oluştururken yönetimlerin izlediği politika çok önemli.
Acaba Eskişehirspor bu yıl kendine doğru bir politika belirledi mi?
Cevabı kendinize bırakıyorum.
Ama günlük sonuçların peşinden koşacağımız bir yıl olacağının garantisini şimdiden size veriyorum. Büyük hedefler için yönetimden teknik heyetine; futbolcusundan medyasına kadar kaliteli olmak gerekiyor. Mazinin mirasını yıllardır yiyen Eskişehirspor, gerçekçi hedefler çizerek kendine yol belirlemeli ve bu yıl kendini aşmalı. Yoksa sezon sonu bu kulüpte çok şeyler değişebilir...