(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK

(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK

GERÇEKTEN KAÇAMAZSINIZ...


İnsan ne yaparsa yapsın bir gerçeği var: Kaderine yenilmek...
Hayat bir sınavsa eğer, en yakınlarını kaybetmek de herhalde bu sınavın en zor anı...
Hele ki giden kardeşse...
Birlikte omuz omuza çalıştığımız Erkan Midilli ağabeyim bu sınavın en zor anını yaşadı. Kardeşi Esra Midilli'yi daha çok genç yaşta toprağa verdik. Ve bir kez daha anladım ki hayatta her şey boş... Ölüm gerçeği yakınımızdan birine uğradığı zaman acısı daha da derin hissediliyor.
Esra Ablamızın mekanı Cennet Olsun... Rabbim Midilli ailesine sabır versin. Hepimizin başı sağ olsun...
İLK 30 DAKİKA ÖNEMLİ...
Yarın Galatasaray ile oynayacağımız bir lig maçı var.
Bu mücadeleye farklı anlamlar yüklemeye kalkmak, kendi oyuncularımızı germekten başka bir şeye yaramaz. Kaldı ki bu maç ligin kaderine de etki etmeyecek...
Gerçek olan şu ki; bu maçın ilk 30 dakikası oyunun kaderini belirler. Fakat Konya maçında ki gibi takım savunması SOS verirse, işimizin zor olduğunu söylemek herhalde kainlik sayılmaz...
Ertuğrul Sağlam'ın sürpriz bir diziliş veya farklı bir anlayışla sahaya çıkabileceği ihtimalini düşünüyorum. Çünkü deneyimli teknik adam bu tür maçlarda çok farklı işlere imza atabiliyor.
Yarın skordan çok takımın özellikle oyun anlamında saha içinde bize ne verdiği gelecek adına daha değerli...
Umarım bu sezonun en ilginç uygulamasının ilk kez yaşanacağı ve sadece Eskişehirspor taraftarının olacağı yarın ki maçta, her şey bizim istediğimiz gibi olur...
BU PİLOTUN UÇAĞI NERDE?
İlk önce şunu söylemeliyim ki; Bozüyükspor'un ligden çekilmesini Eskişehirspor'un desteğini kesmesine bağlayanlara sadece gülüyorum. Bozüyük aslında ne zaman Eskişehir futboluna yönelse, zaten bu noktalara gelmiştir. Tarih sayfalarını biraz karıştıranlar bunu anlar.
Bu hafta sonu Bölgesel Amatör Lig başlıyor.
Ha... Bölgesel Amatör Lig deyince Pilot takım uygulamasına ne oldu?
Öğrendik ki; geçen sezon 100 Bin TL'yi hiç düşünmeden Bozüyük'e veren ve genç futbolcularımızı adeta bu kulübe peşkeş çeken zihniyetin, pilot takım uygulaması da daha havalanmadan yere çakılmış.
Beni takip edenler bilirler ki, daha o dönemde bu uygulamanın yapılamayacağını ve nedenlerini yazmıştım.
Bölgesel Amatör Ligde ki takımlarımızdan işte bu nedenle böylesine zor şartlarda büyük beklentiler içine girmek acımasızlık olur...
Hele ki şuan ki mevcut yönetim yapılarıyla...
Zaten iyi ki maddi anlamda da fazla güçlü değiller. Yoksa saçma sapan transferlerden medet umulacaktı. Böylesine Eskişehirli futbolcuların vitrini olmaya devam etmeleri en hayırlısı.
Hiç olmazsa şehirde ki bazı yetenekli oyuncular bu sayede transfer yaparak ekmek yer...
AMATÖR FUTBOL BİTİYOR FARKINDA MISINIZ?
Eskişehirspor'un bu şehrin sporuna hiçbir şey katmadığını her defasında yazıyorum...
Bırakın sporunu, bu ilin futboluna da ne kattığı koskocaman bir soru işareti?
Geçtiğimiz günlerde Süper ve Birinci Amatör Küme ile U19 1.Gençler ligi fikstür çekiminde yer aldım. Herkes öylesine pozitif düşünceler içinde ki sormayın. Sahte oyuncu oynatanlar, takım kayıranlar, birbirlerinin arkasından sallayanlar bu insanlar olamaz dedim?
Toplantıdan bana kalan en güzel not ise;
Artık rakibinin sahte oyuncu oynattığına kanaat getiren kulüpler bu yıl hiçbir para ödemeden(Geçen sezon Federasyona 200TL yatırılıyordu) itiraz etme hakkına sahip olacaklar. Bu sayede hiç olmazsa biraz olsun ahlaksızlığın önüne geçilebilir. Çünkü geçen sezon yaşanan rezaletlerin yansımalarını unutmak uzun zaman alacağa benziyor...
EASKF'NİN şimdilerde liglere sponsor arayışları var. Komik fiyatlara verilen isim hakları sayesinde kulüp yöneticilerinin öyle ya da böyle lig sonlarında cebine para giriyor. Kulüplere yansıması yine o yöneticilerin vicdanına kalmış.
Böylesine para aramak yerine Eskişehirspor'u amatör futbolun içine çekmek aslında çok daha değerli. 15 Bin TL'ye Eskişehirspor'a her ay vefa borcunu ödeyip, hiçbir işe yaramayacak kurslar düzenleyenler, amatör futbol için neden bir proje üretemezler. Onlar için ya bir anlam ifade etmiyor, ya da maddi getirisi yetmiyor.
Bir şehrin amatör futbol kalitesi çok önemlidir. Eskişehir'de bu kalite her geçen yıl dibe vururken, siz sponsor anlaşmalarıyla ancak yöneticilerin gönlünü yaparsınız. Bu konuda Eskişehirspor önderliğinde tüm kulüpler bir araya gelerek, çözüm üretilmeli. Yoksa bu şartlarda daha birçok genç oyuncu gelişimini tamamlamadan kaybolmaya devam edecek.
Bizim bu yazdıklarımızın pek değeri olacağını sanmıyorum. Çünkü kendi gençlerine kapıları kapalı olan bir kulüp, bir şehrin futboluna nasıl yön verir diye düşünemeden edemiyor insan...
Bırakın nasılsa bir gurbetçi sevdasıdır gidiyor.
Almanya'yı baştan aşağı yalayanlar, burada ki gençleri üvey evlat sayıyor.
Yıllar önce Mesut Özil'i kaybettik diye, Türkiye'de ki teknik direktörler her gurbetçiyi galiba Mesut sanıyor...
Bu düşüncenden yola çıkarak bize kalan da böylesine bir ülke futbolu ve milli takım oluyor.
GAZETECİLİĞİN İTİBARI
Gazetecilik, eli kalem tutanların değil. Menajerlik oyunlarıyla futbol bilgisini geliştirdiğini ve bilgisizlikleri gün gibi ortadayken bir şeyler yaptığını zannedenlerin itibar gördüğü meslek olduysa. İnternetten alıntı olan bir haberde bile bu insanların resimlerinin olması normaldir!
Ne programlar var ki; bazı adamların beyni mutlaka sünnet edilmeli. Belki o zaman futbolumuz ve medyamız daha kaliteli olur.
Kahvede konuşacaklarını ekranda konuşanlar, bu şehirde itibar görüyorsa. Gerçek gazeteciliğin itibarı da bu kadar olur...
SAĞLAM'IN SERZENİŞİ...
Eskişehirspor taraftarı, teknik direktör Ertuğrul Sağlam'ı belli ki hayal kırıklığına uğratmış.
Çünkü 'Tribün coşkusu eskisi kadar güçlü değil' diyerek her defasında sitemde bulunup, herkesi E-Bilet almaya davet ediyor. Ama deneyimli hocamız bir şeyi atlıyor galiba. Öğrencinin çok olduğu bu şehirde; herkes kendisi gibi cennet bahçesinde yaşamıyor...




Önceki ve Sonraki Yazılar
(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK Arşivi