4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

GERGİNLİKLER, ÜLKEYE FATURA EDİLİYOR

Türk siyasetinde yaşana bu olumsuz tabloyu, Rahmetli yazar Uğur Mumcu," TARTIŞMA YERİNE KAVGA, DİNLEME YERİNE SUÇLAMA, YANITLAMA YERİNE SALDIRI... BİZİM YAPTIĞIMIZ BU İŞTE'..." görüşü ile en iyi şekilde tanımlamıştır.
Hülasa Türkiye' de, gerginlik yaratmada da, kimse liderlerin ellerine su dökemediği gibi, politikacılar, düşüncede saplandıkları kalıplaşmadan çok zor kurtuluyorlar. Hatta kurtulamıyorlar. Bu tutumları ile de hem ülkeye, hem de partilerine zarar veriyorlar.
Dün öyle idi, bugünde öyle...
Son günlerde, CHP, MHP ve AKP genel başkanları arasındaki gerginlik, kalıcı hale geldi. Maalesef her üç liderde, "GERGİNLİK" stratejilerinden, medet ummakta kararlı görülüyor. Oysa siyasi parti liderlerinin, özellikle de iktidar partisinin görevi, ülkede gerginlik yaratmak değil, mevcut ve oluşması muteber gerginlikleri, ortadan kaldırmaktır. Hatta fırsat vermemektir.
Lider, kişiliğin dışında çok sayıda faktörü de bünyesinde taşır. Liderler; "çerçeveyi toplumsal yapıyı ve sosyal ilişkileri dönüştürücü bir güce dönüştürürler. Yaptığı işleri, sadece bireysel ekonomik bir değer olarak değil, aynı zamanda, toplumsal, kültürel ve siyasi olarak renklendirerek, yaşadığı devrin değişimci ve yenilikçi bir süreci başlatmasına vesile olurlar
Ayrıca siyasi partiler birbirlerini suçlamak ve bazı gelişmelere sığınmak yerine, ülkeyi nasıl yöneteceklerini, hangi projelerle ekonomik, kültürel ve sosyal, özellikle de istihdam alanındaki sorunları çözeceklerini kamuoyu ile paylaşmak zorunda.
Maalesef parti liderleri, hala çağın gerisinde ve geçmişteki yöntemlerini tesiri altındalar. Ucuz ve çağ dışı yöntemlerle de, gündemde kalmak istiyorlar. Hâlbuki XXI. Yüzyılda bırakın liderliği, İçinde bulunduğumuz çağda, lider dönemi de bitti. Liderin tanımı da değişti. Gerçi karizmatik, bir kadronun temsilcisi insanlar üzerinde odaklanan reklâm kampanyaları, ulusal bazda hala pirim yapıyor ama lider," EKİBİ" ve "PROĞRAMI" ile liderdir. Ayrıca da, XXI. yüzyılda, kadro hareketi öne çıktı.
AKP, CHP ve diğer liderler, hala dünyadaki bu gelişmenin, ya farkında değiller, ya da geçmişteki alışkanlıklarının ve özlemlerinin tutsağı halindeler. Ya da gerginlik yaratarak hatalarının gündem yaratmasını önlüyor.
Aslında çok da görmemek lazımdır. Çünkü yıllarca partiler ve ülke,"Cumhuriyet Padişahları" ile yönetildi. Partilere, "TEK ADAM" felsefesi hakim oldu. " SE-BEN " kavgası ise gündemden düşmedi. Gerginlikler ise gündemi sürekli işgal etti. Hatta sürekli ve kalıcı hale geldi. Bu tablo, toplum ve insanımız için, bir "EĞITIM" olduğu da, sürekli gözardı edildi. Elbette bu eğitimi alan, insanımız, liderlerin bugün tavırlarını benimsedikleri gibi, aynı yoldan yürüyeceklerdir.
Dikkat ediyoruz, liderler ceviz kabuğunu doldurmayan sözlerle, gündemi meşgul ediyorlar. Toplumu da geriyorlar. Ayrıca liderler, yönetirken yenilik yapmıyor, geçmişteki liderlerin misyon vizyonlarını adeta tekrar ediyorlar. Bu davranışları ile de övünüyorlar. Uzun vadeli düşünmüyorlar, günü kurtarmayı da büyük bir başarı olarak görüyor veya gösterme gayreti içinde oluyorlar.
Oysa tüm dünyada parti liderleri, yönetirken yenilik yapar. Kısır çekişmelerden uzak durur ve gerginlik yaratmaktan da kaçınır. Kısa vadeli değil, uzun vadeli düşünür. Kendine özgü bir kişiliği vardır. Karşılaştığı olay, fikir ve mevcut koşulları oturtabilir ve onlara yeni bir bakış açısı kazandırabilir. Pozitif olur, geleceği görür, stratejik ortaklıklar ve güç birlikleri oluştururlar. Zamanı iyi kullanırlar. Baskı altında bile kontrolü kaybetmezler. Kendi kedilerini de disipline ederler. Hatalarını tekrar etmezler. Tutarlı bir kişilik yapısı vardır. Örnektir. Herkese, aynı oranda saygılıdır. Ufku geniştir.
Ülkemizdeki, siyasi parti liderleri öyle mi?
Türkiye'de politikacılar, artık siyasi hayattaki, yanlış ve doğruların bir muhasebesini yapmalı, yanlışlardan ibret. doğrulardan da örnek alarak, seçim stratejilerini belirlemelidir. Yüksek sesle, nutuk atmak veya gerginlik yaratmak, dün olduğu gibi bugünde, gelecekte de çözüm olmayacaktır. O nedenle de ülkemizde siyaset, sorun yaratan değil, sorun çözen taraf olmalıdır. Çünkü liderlerin hataları ülkemize fatura edilirken, insanımıza da yanlış örnek oluyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi