1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Giden memnun, ağırlayan memnun... Diğerlerine ne oluyor ki?

“Tepebaşı Belediyesi'nin Kültür turu adı altında yıllardır gerçekleştirmiş olduğu geziler var.
örneğin Konya'ya gidiliyor. Mevlana türbesi dahil ziyaretler yapılıyor.
Buna bir itiraz yok zannedersem.
örneğin çanakkale'ye gidiliyor. çanakkale savaşlarının yapıldığı yerler geziliyor. Şehit kanlarıyla sulanmış topraklarda Cuma namazı kılınıyor.
Zannedersem buna da bir itiraz yok.
örneğin Ankara'ya gidiliyor. Anıtkabir ve Meclis ziyaret ediliyor.
Buna da yok itiraz…
İtiraz, Meclis ziyareti sırasında, ziyaretçilerin mecliste CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından kabul edilmesinde galiba.
Tepebaşı Belediyesi'nin kültür turlarını eleştirenlerin ağızlarına Konya ve çanakkale, hatta Ankara gezilerini almayıp, sadece Kemal Kılıçdaroğlu ile buluşmayı eleştirmeleri bunu açıkça ortaya koyuyor.” Diye bir yazı kaleme almıştık bundan bir süre önce…
Yazıyı da…
“Söz konusu ziyaretlerin özellikle AK Parti ve CHP içindeki bir grup tarafından siyasi telaşa neden olduğunu söylemek çok yanlış olmasa gerek…” diyerek bitirmiştik.
Geçtiğimiz günlerde, ES TV’de birlikte çıktığımız programda sorduk Ahmet Ataç’a söz konusu Meclis ve grup toplantısı gezilerini.
Ahmet Ataç “Bu gezilere katılanların bir memnuniyetsizliğini duydunuz mu?” diye sordu önce…
Ardından…
-“Genel Başkanın bir memnuniyetsizliğini duydunuz mu?” diye ikinci bir soru sordu.
Devamla da…
-“Gidenler memnun, ağırlayanlar memnun ise bundan kim ve neden gocunuyor anlamak mümkün değil. Gidenler şikâyetçi olur ya da karşılayan genel başkan memnuniyetsizliğini belirtir. O zaman haklı olabilirler. Ama her iki taraf da bu işten yakınmıyorsa, yakınanlara ne oluyor çok merak ediyorum? ” dedi.


.....


1 yanlış 2 doğruyu götürdü…


AK parti hükümetine yakınlığıyla da bilinen Eğitim Bir Sen’in Eskişehir’deki yöneticileri tarafından yapılan açıklamasında bize de doğru gelen iki tespit vardı.
Birincisi: çok sınav yapıyor diye dershaneleri kapatan Milli Eğitim’in sürekli sınav yapması meselesiydi.
Diğeri ise…
Eksi 3 derece havada okulları tatil edenlerin eksi 5 derecede okulları niçin tatil etmediğiydi…
Her iki tespitin de DOĞRU olduğunu yazdık bu köşede.
Ama gelin görün ki, bu yazının bu köşede çıktığı gün aynı Eğitim sendikasının genel başkan yardımcısı, sendikanın müfredata ilişkin raporunu açıkladı.
Açıkladığı raporda “İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersi ortaokul ve lise müfredatından çıkarılmalı.” Denirken, “Din ve ahlak eğitimi birinci sınıftan itibaren verilmeli.” önerisini getirdi.
Bu tespit de bize göre son derece YANLIŞ bir tespitti.
Hele hele, böylesine hassas bir süreçten geçtiğimiz şu günlerde yapılabilecek en kötü, en gereksiz ve en zamansız tespitti.
Yukarıda da söyledik…
Söz konusu sendikanın Eskişehir yöneticileri tarafından yapılan iki tespiti doğru buluştuk.
Aynı sendikanın müfredat ile ilgili raporunu ise yanlış bulduk.
Dahası…
Bizim nazarımızda son yapılan yanlış önceki iki doğruyu da adeta götürdü…


.....


Bu yazıyı her gün yazmak lazım…


Ayrıştırıcı...
ötekileştirici...
Kin dolu...
Ateşli değil ama dünyanın en etkili silahı.
Acı vermiyor ama son derece yaralayıcı ve öldürücü.
Bir bıçak ya da tabanca değil belki ama karşısındakinin sağduyusunu tamamen ortadan kaldırabiliyor.
Belki fiziksel bir temas değil sonuçta ama karşısındakinin konuşma yeteneğini yok edebiliyor.
Ağızdan çıkan birkaç söz belki ama kavga çıkarmakta, cinayet işlemede, isyan çıkarmakta son derece etkili…
Nefret dilinden söz ediyoruz.
Şu günlerde siyasetçilerden tutun da toplumun hemen her kesiminde sık sık gördüğümüz dilden.
Sosyal medya üzerinde herkesin birbirine karşı kullandığı sözden…
Hatta..
Komşunun komşuya, babanın oğluna, dostun dosta kullanmaktan çekinmez hale geldiği söz ediyoruz.
Bu dil, bu nefret dili inanın terörden beter.
Bu dil savaştan da beter.
Aklınıza gelebilecek her musibetin altında saklı bu dil.
Bu dil kullanılmaya devam ettiği müddetçe bize rahat yok.
Nefret dilini kullandığımız müddetçe terör dahil hiçbir sorunumuzu halledemeyeceğiz.
Bizi...
Ne terör ne ekonomik sıkıntılar...
Ne sınır ötesinde girdiğimiz savaş ne de topraklarımızda gözü olan dış güçler...
Ve...
Bizi ne bölmek ne de yok etmek isteyenler başarılı olamayacak.
çünkü biz büyük ve güçlü bir ülkeyiz.
Ancak...
Bize terörün, dış güçlerin, bizi bölmek isteyenlerin yapamadığını bu gidişle kullandığımız nefret dili yapacak.

çünkü...
Hiçbir devlet, hiçbir güç, nefret dili ile baş edecek kadar büyük ve güçlü olamaz.
Biz bu dili terk etmediğimiz müddetçe de başımız asla beladan kurtulmaz.
Ne yazık ki biz bu dilin esiri olduk son yıllarda.
Ne yazık ki bu nefret dili bizim ana dilimiz oldu son günlerde.
Bu dil bizim alışkanlığımız oldu.
Bu dille bakar olduk dünyaya da, ülkeye de…

Neredeyse…
Komşularımıza ve aile fertlerimize bile bu dille konuşur olduk.
Fena! çok ama çok fena!


.....


Biraz da gülmek laz›m


Genç adam; güzel bir tatil sabahı, çevre yolundan direksiyonu kırdı. çiftliğinde yalnız yaşamakta direnen, 90 yaşındaki dedesini merak etmişti. İnatçı ihtiyar ne yapıyor, nasıl yaşıyordu?
Dede; torununu karşısında görünce sevindi, onu kucakladı ve sofrada ona da yer açtı. Sahanda yumurtaya uzanan genç adam, yağ ve yumurtadan başka şeyler gördü:
- Dede! Bu tabak temiz mi?
Dede çok sakin:
- Soğuksu bu kadar temizler. Otur da kahvaltını yap..
öğle oldu. Dede, torununa mangalda et hazırlarken, torunun gözü tabaktaki siyah lekelere takıldı, dayanamadı:
- Dede, bu tabağın temiz olduğundan emin misin?
- Eee.. Soğuksu bu kadar temizliyor evlat!! İkide bir, bunu sormasan!
Akşam oldu yine yemeğe oturdular, torun tabağa baktı tam ağzını açacakken, yutkundu ve sustu. Yemeğini yinede yedi..Gece yarısına doğru, TV'de maça odaklanmış dedesine gideceğini söyledi ve vedalaştılar. Adımını dışarı attığında kapının önünde uyuklamakta olan köpek birden ayağa dikildi ve dişlerini göstererek başladı hırlamaya. Genç adam geçemeyeceğini anlayınca:

- Dede, köpeğin beni
bırakmıyor!!
Maçı seyreden dede, kafasını bile çevirmeden bağırdı:
- Soğuksu! Gel oğlum, gel bakim dedeye…

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi