AK partide, Genel merkez il yönetimine haber gönderdi.
-"Ya görevden istifa edin, ya da biz görevden alacağız"
Bu mesaj üzerine Süleyman Reyhan yönetimi istifa etti.
Hemen ardından, yeni atanacak il başkanı belirleme çalışmalarına başladı Genel merkez.
İlk olarak, Eskişehir için görevlendirilen parti müfettişi geldi Eskişehir'e.
Pek çok insanla görüştü.
Her görüştüğü isme "Yeni il başkanı kim olmalı?" diye sordu.
Ne gariptir ki, parti müfettişinin görüştüğü her isim, kimin il başkanı olması gerektiğinden çok, kimin il başkanı olmaması gerektiği konusunda fikir beyan etti.
Sonuç olarak, kafası bir hayli karışan parti müfettişi bir rapor yazdı.
İl Başkanı olabilecek isimleri de bu raporunda sıraladı.
Bu isimler, genel merkezin de eleğinden geçtikten sonra belli isimler ard arda sıralandı.
Ve bu isimler Ankara'ya davet edildi.
Genel başkan yardımcısı Süleyman Soylu tek tek görüştü bu isimlerle.
Her görüştüğü isme "Hani olur da sen atanamazsan, il başkanlığına kimi getirelim" sorusunu yöneltti.
Halbuki, her keresinde sorulan olağan bir soruldu bu.
Ama, bu soruyu duyan her isim, "Kesin il başkanı olarak beni atayacaklar" duygusuna kapıldı.
Sonuç olarak...
Görüşmeden çıkan her isim adeta yeni il başkanıymış gibi çıktı.
Gelinen noktada, Genel başkan yardımcısı Süleyman Soylu ile görüşen her isim, bugün yarın il başkanı olarak atanmayı bekliyor.
Halbuki...
Görüşülen isimler genel merkez tarafından 4'e düşürülecek ve Genel başkan Erdoğan'a sunulacak.
Erdoğan bu 4 isimden birini seçecek.
Belki de "Bunlar olmaz, şu olsun" diyerek, kendi inisiyatifini kullanacak.
......
Eee bir kere de Eskişehirli olsun kardeşim!
AK Parti'nin kurulduğu günden bu yana geçen 12 yılda 6 İl Başkanı görev yaptı.
Görev yapan 6 il Başkanının tek ortak özelliği, Eskişehir doğumlu olmamalarıydı.
Köşemizi takip eden yakından bilir.
Eskişehirlilik saplantımız yoktur.
Bu şehirde yaşayan, bu şehirde para kazanan, bu şehirde mezar yeri ayırtan ve bu şehri, kendi doğduğu şehrinden daha çok önemseyen insanları,"Has Eskişehirli" kabul ederiz.
Birçoğu, Eskişehir doğumlu olup da, bu şehri sevdiğine inanmadığımız birçok insandan daha Eskişehirlidir bizim nazarımızda.
O yüzden...
Nüfus kâğıdında "Eskişehir" yazmasının pek bir önemi yoktur bizim için.
Önemli olan, bu şehri gerçekten seviyor olmasıdır.
Ancak...
AK parti içinde, bugüne kadar görev yapan tüm il başkanlarının Eskişehir doğumlu olmamaları problem teşkil etmişe benziyor.
Kiminle konuşsak yeni atanacak il başkanı meselesini;
-"Yeter kardeşim! Eskişehir'de il başkanlığı yapacak olan insan bir kere de Eskişehirli olsun" dendiğine şahit oluyoruz.
Yeni il başkanını atayacak AK parti Genel merkezi için "Eskişehirlilik" kriteri ne derece etkili olur bilemiyoruz ama...
Yukarıda da söylediğimiz gibi parti içinde "İl Başkanı artık Eskişehirli olsun" söylemleri giderek artıyor...
......
Eskişehirspor'un mali kongresinden...
6 Dönem Eskişehirspor'da yöneticilik yapan ve ismi Eskişehirspor ile birlikte anılan Mithat Körler'in ismi, Eskişehirspor'un hazurun listesinde yok.
Kim ne derse desin, Eskişehir'de bir karşılığı olan Erman Gölet'in de, Erdal Çakıcıer'in de isimleri aynı hazurun listesinde yok.
Eskişehir'in en eski spor muhabiri Ali İhsan Sarıçoban'ın da ismi yok listede.
Rıza Zeydan, Ahmet Akpınar, Ekrem Birsen gibi eski yöneticiler de yok...
Geçtiğimiz kongre öncesi apar topar yapılan 75 üyenin, bir kişi hariç, tamamı silinmiş.
Kısacası...
O yok, bu yok...
Anladık ki, işin içinde iyi niyet de yok...
......
Sakallı "Yazıyorum, çiziyorum"
Burhan Sakallı iki dönem Odunpazarı Belediye Başkanlığı yaptı.
Israrlara rağmen yeniden aday olmadı.
Böylece Belediye Başkanlığı görevini de noktalamış oldu.
İsa Akgün'ün oğlunun düğününde karşılaştık kendisiyle.
Doğrusunu söylemek gerekirse, elini sıkmak ve birlikte fotoğraf çektirmek isteyenler nedeniyle iki lafı zor ettik.
Sakallı, Belediye Başkanlığından ayrıldıktan sonra yazmaya başlamış.
-"Ne yazıyorsunuz?" diye sorduk, "Şimdilik Şiir yazıyorum. Daha sonra ne yazarım bilmem" dedi.
Siyaseti sorduğumuzda ise, "Vallahi onu da bilmem" cevabını verdi.
Eskişehir'e gelen parti müfettişi kendisiyle de görüşmüş.
-"İl Başkanlığını siz de düşünür müsünüz?"diye sormuş.
Nazikçe "Hayır" cevabını vermiş.
Son günlerde tartışılan, Odunpazarı yeni Belediye Başkanı Kazım Kurt'un yeni kiralanan makam otomobilini sorduk kendisine.
-"Beni ne olur karıştırma böyle işlere" dedi önce.
-"Arızalı olduğu için, zorunlu olarak otomobilin yenilendiği söyleniyor" deyince de...
-Vallahi son güne kadar arızalı falan değildi. Zaten firmanın da, aracın serviste gördüğü işlemlere dair evrakları var. Bunu da vermek zorunda" dedi.
Burhan Sakallı ile yaptığımız sohbette, kendisinin bundan böyle, siyasetin içinde ama aktif siyasetin uzağında olmak istediği gibi bir düşünce içinde olduğunu hissettik.
Ama yine de siyaset bu...
Kimin nerede ne olacağı hiç mi hiç belli olmaz...
.....
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Amerika'da bir süpermarkette, müşteri yarım kivi satın almak
istiyor.
Tezgahtar bunun mümkün olmadığını söylüyor.
Kavga çıkıyor. Tezgahtar kosa kasa müdüre çıkıyor:
'Efendim, hayvanın biri yarım kivi almak istiyor ' der demez
şöyle bir arkasına dönünce ne görsün:Müşteri arkasından gelmiş, ensesinde duruyor...
Tezgahtar hemen müşteriyi işaret ediyor:
Bu beyefendi de diğer yarısını almak istiyor, efendim...'diyor
Müdür durumu anlıyor, adama yarım kiviyi mecburen verip
gönderiyorlar.
Müdür bir saat sonra tezgahtarı çağırtıyor:
- Tebrik ederim, çok zeki davrandın, iyi idare ettin..
Nerelisin sen ?
- Brezilyalıyım efendim...'
-'Amerika'ya niye geldin?'
-'Brezilya cazip bir yer değil efendim, orada insanlar ya fahişe, ya da futbolcu...'
Müdür ;
- Biliyormusun, benim karım da Brezilyalı...
- Yaaaaaaaa öyle mi, acaba karınız hangi takımda futbol oynuyor?
