Seçimlerden hemen önce Eskişehir, iki ayrı imar değişikliğini konuşuyordu.
Birincisi: Bursa yolu üzerinde ki geniş bir alanı kapsayan bölgenin imara açılması, diğeri ise: Sümer mahallesi sınırları içinde bulunan ve "Artvinlilerin bölgesi" olarak adlandırılan bölgenin imar planlarının yapımıydı.
Her iki imar konusu da bir hayli tartışıldı Eskişehir'de.
Bursa yolu üzerinde bulunan arazilerin, aralarında meclis üyelerinin de bulunduğu kişiler tarafından toplanmış olması, daha imar değişikliği yapılmadan Emlakçilerin araba bagajlarında bölgenin imar haritalarının bulunuyor olması çokça konuşuldu.
Keza...
"Artvinlilerin" yeri olarak adlandırılan Sümer mahallesi civarındaki arazilerin sahiplerine "Şu müteahhitlerle anlaşmanız halinde imar planlaması yaparız" denildiği iddiaları bir hayli gündem oluşturdu.
Sonuç olarak...
Her iki imar değişikliği ile ilgili konu da Büyükşehir belediyesinin meclis imar komisyonuna incelenmek üzere gönderildi.
Kamuoyunda seçim öncesi polemik yaşanabileceği endişesi ile bu iki imar konusu, belki de kasıtlı olarak seçim sonrasına bırakıldı.
O sırada seçimler yapıldı.
Seçimlerde Büyükşehir belediyesini CHP, Büyükşehir meclis çoğunluğunu ise AK Parti kazandı.
Şimdi, karara bağlanmayan ve seçim öncesi komisyonda kalan bu iki imar değişikliği konusunun nasıl bir sonuca bağlanacağı merak ediliyor.
Başkanın CHP'li, Meclis çoğunluğunun AK partili olduğu Büyükşehir Meclisi'nde şartların bir önceki meclise göre değiştiği, bu değişimden dolayı da bu iki imar konusunun karara bağlanmasının pek de kolay olmayacağı ifade ediliyor.
......

Unvanları "Eskişehir Milletvekili" olacak demiştik.
"İktidar Partisi AKP Eskişehir aday listesinin başına Nabi Avcı'yı yerleştirdi.
Nabi Avcı İletişim Profesörü olan bir isim.
Yani Akademisyen.
Aynı zamanda Kanal 7 TV de program yapan bir kişi.
Dahası...
Başbakan Erdoğan'ın da Basın danışmanlığını yapıyor.
Listeler açıklanmadan önce de Nabi Avcı'nın ismi zaman zaman Eskişehir için geçiyordu.
Görünüşe bakılırsa, Nabi Avcı'nın Eskişehir'de liste başı olması pek sıkıntı yaratmışa benzemiyor.
Dahası...
Başbakan Erdoğan'ın değer verdiği bir isim olması nedeniyle, teşkilat tarafından sevinçle karşılandığını söylemek bile mümkün.
Ancak şu da var ki...
Nabi Avcı, 12 Haziran tarihi'nde Milletvekili seçilecek ve Ankara'ya gidecek.
Belki Mecliste görev alacak belki de Bakan olacak.
Sonuç olarak:
Muhtemelen de Eskişehir'e pek sık gelmeyecek.
Süheyl Batum.
Anayasa Profesörü.
Eski Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü.
İsmi Demokrat Parti Genel Başkanlığı için geçiyordu ama, bir anda kendini CHP'de buldu.
Hem de Genel başkan yardımcısı olarak.
Eskişehir listesinin başına koydular kendisini.
Muhtemelen seçilecek ve bir daha Eskişehir'e ancak bayramdan bayrama gelecek.
Ruhsar Demirel.
Eskişehir doğumlu ama Eskişehir'de yaşamıyor.
Doktor ve MHP içinde etkili bir isim.
Genel Başkana yakın ve partinin Genel başkan yardımcılığını yapıyor.
Parti Eskişehir listesinin başına yerleştirdi kendisini.
12 Haziran'da seçilecek ve Ankara'ya gidecek.
O da tıpkı Nabi Avcı ve Süheyl Batum gibi bayramdan bayrama uğrayacak Eskişehir'e.
Sonuç olarak...
Seçimde, üç partinin üç tane önemli ismini Eskişehir milletvekili olarak Ankara'ya göndereceğiz ama, bu üç ismin sadece Unvanları "Eskişehir milletvekili" olacak."
Uzun süredir görmediğimiz CHP Milletvekili Süheyl Batum'u , Eskişehir'deki 1 Mayıs etkinliklerinde görünce hatırladık bu 3 yıl önce yazdığımız yazıyı.
Bu arada...
Nabi Avcı ve Ruhsar Demirel'i de Eskişehir'de görmeyeli bir hayli zaman olduğunu hatırladık nedense...
......

Ağırlıkları atmazsanız
balon düşer haberiniz olsun
Zaman zaman bu köşeden Eskişehir'i yöneten seçilmiş ve atanmışları uyarıyoruz.
Yaptıkları bazı uygulamaların yanlış olduğunu söylüyoruz.
Bizim gibi, çoğu meslektaşlarımız da benzeri uyarılarda bulunuyor.
Fakat...
Koltuğa oturan her kim olursa olsun, çevrelerini sıkı sıkıya sarıp sarmalayanların oluşturduğu çemberden midir bilemiyoruz ama, gerçeği bir türlü göremiyor.
Ya da görmek istemiyor.
Çünkü...
Çevrelerinde olan insanlar, kendisi ne yaparsa yapsın "Doğruyu yaptınız" diyor.
Meslek yaşamımız boyunca, bir çok makam sahibi insanı uyardığımız olmuştur.
Bir tanesi de çıkıp;
-"Doğru söylüyorsun, ben yanlış yapmışım" demedi.
Taa ki, oturduğu koltuğu kaybettikten sonra anladı gerçeği.
O zaman da iş işten geçmiş oldu.
Üstelik.
Biz ve bizim gibilerin uyarılarına zamanında kulak asmadığı ve yanlışta ısrar ettiği için kaybetti altında ki koltuğu.
O yüzden, bugünkü yazıyı Eskişehir'i yöneten ve altlarında koltukları olan kişileri bir kez daha uyarmak için kaleme aldık.
Zamanında Hüsamettin Cindoruk anlatmıştı.
-"Yönetenlerin yanında her zaman, hapşırdıklarında 'Çok yaşa' diyen insanlar vardır. Hiç kimse çıkıp 'Neyiniz var? Hasta mı oldunuz?' demez. Halbuki yönetenlerin 'Çok yaşa' diyecek insanlardan çok 'Neyiniz var?' diyecek insanlara ihtiyacı var" derdi.
Netice itibarıyla...
Koltuklar kimseye baki değil.
Ancak...
Koltuğa oturan, o koltukla mezara gideceğini düşünüyor.
Bu yüzden de, olabildiğince yanlış yapıyor.
Dahası...
Yaptığı yanlışı birileri söylemesine rağmen inanmıyor.
Çünkü...
Yanı başında olanlar, her zaman doğru yaptığını söylüyor.
Şimdi bu yazıyı okuyup; "Kimi kastediyorsun?" diye soracaksınız...
Hiç boşuna yorulmayın çünkü yazı o,şu yada bu için yazılmadı.
Zaten her karar veren aynı durumda değil mi ki? İsim verelim...
.......
BİRAZ DA
GÜLMEK LAZIM
Toplu sözleşme pazarlığından yeni çıkmış sendika başkanı, salonda toplanmış isçilere ateşli bir söylev çekmektedir:
"Yoldaşlar! Yönetimle yeni bir sözleşme yaptık.Bundan böyle haftanın dört günü daha çalışmayacağız!"
Kalabalık, "Yaşasın!" diye bağırır.
"Çalışma saatimiz beşte değil, dörtte bitecektir!"
"Yaşaaaaaa!!"
"Çalışmaya dokuzda değil, on birde başlayacağız!"
"Helaaallll!!"
"Maaşlarımız yüzde 150 artacaktır!"
"Vaaaaaauuuuuvvvv!!"
"Yalnızca Çarşambaları çalışacağız!"
Bu sözün ardından derin bir sessizlik olur. Derken arkalardan bir ses duyulur, "Her Çarşamba mı ?"