GÜMÜŞKÖY' le ilgili yazımızda, "...Eti Gümüş A.Ş.'ye ait tesisteki siyanürlü su havuzları, her an Eskişehir açısından tehlike arz etmektedir. Çünkü Kütahya, birinci derece de deprem bölgesidir. O nedenle de siyanürlü su havuzları, mutlaka yeniden değerlendirmeye alınmalı, alınacak önlemlerde, vakit geçirmeden hayata geçirilmelidir. Aksi halde oluşacak yıkılmalar, ciddi çevre felaketine neden olacaktır." demiştik.
Kütahya'nın Simav ilçesi dün saat 23.15'te bir depremle sallandı. Kandilli Rasathanesi, 7 kilometre derinde meydana gelen ve 10 saniye süren depremin büyüklüğünü 5.9 olarak açıkladı. ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumu depremin büyüklüğünü 6.0 olarak verdi. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı ise 5.7 olarak bildirdi.
Deprem sonra dikkatler, GÜMÜŞKÖY' deki siyanürlü su barajında idi. Başbakanlık, depremden sonra GÜMÜŞKÖY' e' bir heyet gönderdi mi bilinmez ama Depremin ardından Kütahya'da gümüş üretiminde kullanılan siyanürlü suyun depolandığı barajın, akıbeti de merak konusu oldu.
Gümüş Madeni İşletmesi'nde, atık barajlarında 3 nolu havuzun ara seddesinin yıkılması dolayısıyla oluşması muhtemel çevresel riskleri değerlendirmek üzere tesis mahallinde yapılan incelemeler sonucunda, alınan tedbirlerin, yerinde ve yeterli olduğunun söyleyen ilgililer, özellikle de bilim adamları! deprem sonrası ne düşündü bilinmez ama GÜMÜŞKÖY' deki siyanürlü su atık barajı, ESKİŞEHİR açısında çok büyük tehlikeydi.Hatta Sakarya nehri boyunca Karadeniz'e kadar yerleşim alanları, büyük bir felaketle karşı karşıyadır. Ancak ilgililer, hale duyarsız. Alınan önlemler de yetersizdir.
Nitekim 7 Mayıs'ta meydana gelen kazadan bu yana defalarca uyarıda bulunulmasına rağmen, Çevre ve Orman Bakanlığı hiçbir acil müdahale ve sağlık ekibini bölgeye göndermediği gibi, bölge halkına içinde zehir olmayan içme suyu da sağlamadı. Üstelik en yetkili ağızlardan, siyanür sızması yok çevrede sular temiz denmiştir
Oysa Greenpeace, "Kütahya'da Eti Gümüş AŞ tesislerinin siyanür içeren atık barajının setlerinden birinin çökmesiyle çevreye sızan siyanür, bölge halkını büyük bir çevre felaketinin eşiğine getirdi. Tehlike henüz geçmiş değil. Bir hafta boyunca olay yerinde yaptığımız incelemeler ve Çevre Mühendisleri Odası ile birlikte aldığımız numuneler ölümcül bir kimyasal madde olan siyanürün içme suyuna karıştığını gösteriyor." açıklaması yaptı.
Ayrıca Greenpeace, Eti Gümüş AŞ ve ülkedeki diğer siyanür linç yöntemi ile çalıştırılan maden işleme tesislerinin kapatılmasını ve bu bölgelerin derhal ağır metal ve siyanürden arındırılmasını talep etti. Hülasa Kütahya GÜMÜŞKÖY' de yaşananlar, acil önlemler almayı gerektiriyor. Bir an önce, bu tür sorunları inceleyecek, denetleyecek, oluşacak anlaşmazlık ve sorunları da çözecek, " BAĞIMSIZLAR KURULLAR", oluşturulmalıdır. Nitekim Başbakan, Bakan ve ilgililer ve Eti Gümüş A.Ş yetkileri sızma ve tehlike yok derken, Greenpeace, Çevre Mühendisleri Odası ile birlikte aldığı numunelerde ölümcül bir kimyasal madde olan siyanürün, içme suyuna karıştığını tespit etti.
Aslında Kütahya GÜMÜŞKÖY' deki, gümüş işletmesinde siyanür metodu ile gümüş üretilmesi sırasında, bitişik köyde, dikkat çeken ölümlerin olduğu ve ESOGÜ Tıp Fakültesi Öğretim üyelerinde, Rahmetli Necla ÖZDEMİR' in, bu ölümler için ABD üniversiteleri ile işbirliğine girdiği de biliniyor.
GÜMÜŞKÖY' deki Eti Gümüş A.Ş.'ye ait tesisteki siyanürlü su havuzları, Eskişehir açısından büyük tehlike arz etmektedir. Bu tehlike tamamen bu işletmedeki siyanürlü su atıklarını muhafaza eden havuzların dünyadaki standartlara uygun yapılmamasından ileri gelmektedir. Çünkü Siyanürle özümleme yönteminin, dünyanın her yerinde güvenli bir biçimde kullanılıyor olması sonucunda, bu yöntem ABD, kanada gibi dünyanın en ileri ülkelerinde bile çevrecilerin gündeminden çıkmıştır. ANCAK SİYANÜR ÇOK ZEHİRLİ BİR MADDEDİR. Çok düşük miktarı bile insanları ve hayvanlarda ölümlere neden olabilir. O NEDENLE DE SİYANÜR KULLANIMI SIRASINDA VEYA SİYANÜRLE ÜRETİM YAPAN İŞLETMELERDE, GEREKLİ TÜM ÖNLEMLER EKSİKSİZ OLARAK ALINMALIDIR.
Elbette ülkemizde, altın ve gümüş üretilecektir. Ancak güvenli kullanılması tıpkı ABD ve diğer gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, tedbirler eksiksiz alınmalı, bağımsız kurullar oluşturulmalı, hatta yapanlara da caydırıcı cezalar verilmelidir. Ancak bu tedbirleri mevcut yapı içinde ivedilikle hayata geçmesi çok zordur. O nedenle de Eskişehir, milletvekilleri valilik, belediyeler, sivil toplum örgütleri, kamuoyu, basın, GÜMÜŞKÖY' deki, Eti Gümüş A.Ş.'ye ait tesisteki siyanürlü su havuzlarının. deprem ve her türlü tehlikeye karşı güvenli olması için mücadele etmelidir. Çünkü olası bir kazada, Eskişehir' in, karşı karşıya kalacağı felaketi düşünmek bile istemiyoruz.