Biliyorsunuz;
Parti arabasından el sallayanları hemen aday yapıyorlar bizim şehrimizde.
O yüzden, başbakan ile yan yana gelinmesi kuşkusuz daha büyük olay.
Ancak;
İstanbul'dan gelen son fotoğraf hiçbirine benzemiyor.
Pek çok yorum yapmaya da müsait!
En çokta yaklaşan aday belirleme günü öncesinde son derece manidar bulunabilir.
Görmeyenler için hemen hatırlatalım.
İstanbul'da OECD ülkelerinin eğitim bakanları misafir ediliyor.
Pek çok karede Nabi Avcı, Başbakan ve Harun Karacan üçlüsünü görmek mümkün...
Konukları ağırlarken de, birlikte gezerlerken de...
Bu üçlü hep birlikteler.
+++++
Nabi Avcı'nın Başbakan tarafından seçim işlerini de yürütmesi için görevlendirdiğini varsayanlar için kuşkusuz önemli kareler bunlar...
Çünkü;
Dedikodulara göre, o toplantı vesilesi ile bu üçlü bir araya özel olarakta geldi!
Harun Karacan'ın büyükşehir adaylığı, yine bu mini toplantıda başbakana sunuldu.
'Hatta ve hatta zaten tanışık olan Başbakan ile Karacan bu kez partinin seçim işbirliği için el sıkıştı.'
++++++
Gördüğünüz üzere;
Fotoğrafı görenlerin bu yönde yorumları ağırlık kazanıyor.
İşin altında tüm bunlar var mıdır, yok mudur bilemiyoruz.
Ancak gündem artık o fotoğraf oldu.
Ve bir süre daha çok konuşulacağa benziyor...
Hatta söylentiler parti içi temayül ve anketlerden çıkacak sonuçlara kadar da sürer...
Vaziyet onu gösteriyor...

**************************

MAİL OLAYINDA ÜZÜLDÜĞÜMÜZ DURUM!

Mesele belli!
Vali'nin kişisel olarak yazdığını söylediği elektronik postanın kamuoyuna yansıması durumu...
İletinin içeriğinin çokta şık olmadığını kabul etmeliyiz.
Her ne kadar samimi bir üslup güdülmüş olsa da, hem gönderilen adresin resmiyeti, hem de gönderenin kimliği var ortada...
Kısaca;
Tüm Türkiye bu işi konuşmaya başladı.
Herkes istediği yana çekiyor yaşanan konuyu.
Herkes bir şeyler söylüyor...
Ancak hep kişisel konular üzerine.
Konuşulmayan tek şey ise;
"Türk Dünyası Kültür Başkentliği"
+++++
Süreç elbette sona erecek önümüzdeki yıl.
Ve yıllar sonra bize sorulacak 2013 yılı.
Vereceğimiz cevabın içeriği ise çokta iyi olmayacak!
Çünkü "Projeyi değil, hep valileri tartıştık diyeceğiz"
İşte bizi asıl üzende bu...

*****************

ES-ES TEDBİRLİ OLMALI...

Bu sezonun en kritik maçlarından birisi daha duruyor önümüzde.
Kazanıldığında yukarı sıralar için yol açılmış olacak.
Olası mağlubiyette moraller bozulacak.
Karamsarlık oluşacak.
++++
Rakip güçlü.
Ancak yenilmeyecek bir takım elbette değil.
Antalya, Beşiktaş'ın nasıl yenileceğini çok açık şekilde geçtiğimiz hafta zaten gösterdi.
Yapılması gereken en basit kural, tedbirli oynamak!
Rakibin üzerine direk saldıran bir ekip yerine, maçı tutan, tempoyu ayarlayan bir takım olmak...
Bunu yapacak yetenekte futbolculara da fazlasıyla sahibiz.
Öyleyse, maçın parolası çok basit!
Önce durdur, sonra vur.
Bizim gazetelerin bu tür maçlar öncesi çok kullandığı sembolik başlıklar gibi oldu.
Ama durum sahiden de öyle!
Yoksa işler bir anda tersine dönüverir.
Düzeltelim derken de, maç kopar gider...
Şimdiden uyaralım.
Takımımıza da üstün başarılar dileyelim...