
(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK
GÜNÜ KURTARANLAR?
Yayınlanma:
Böylesine bir talihsizlik gücüne gidiyor insanın. Ama bu tip yenilgiler asla umutsuzluk getirmesin. Hele bu futbolla...
***
Ligde gençlik ateşiyle bu yıl çok canlar yakacağa benzeyen dişli bir Eskişehirspor vardı Kadıköy'de. Belki temposu düşük ama mücadele gücü yüksek, oyundan bir an bile kopmayan. İlk 10 dakikalık süreci atlattıktan sonra, dengenin lehimize işlediğini gördük. Akaminko'nun yine sağlam müdahaleleri ile Erkan Zengin farkıyla rakip alanda yarattığımız boş alanları görünce, Ertuğrul Sağlam'ın taşları yine yerine oturttuğunu düşündüm.
***
Rakibin en hızlı adamı Emenike'nin olası bir kaçağına karşılık, bütün kapılar kapatılmıştı. Eskişehirspor defansının böylesine sağlam bir kademe anlayışına büründüğünü görmek gelecek maçlar adına olumlu bir ışık. Diego ve Veysel'de ki denge, Akaminko'nun sağlam duruşu, rakibi elden ayaktan düşüren gerçeklerin sebebiydi. Tarık Çamdal'ın biraz gençliğin verdiği tecrübesizliği, biraz da ters bekte oynamasından kaynaklanan hatasıyla gelen golün dışında, maç boyunca rakibe net bir pozisyon dahi verilmedi.
N'Diaye ve Aytaç orta alanda mücadele anlamında güzellikler sergilerken, Erkan Zengin Fenerbahçe'nin sağ kanadını yedi bitirdi. Tek eksiği bu kez tabelaya etki edemedi.
Takım ruhu yine ayaktaydı da sonuca gitmeye yetmedi.
***
Eskişehirspor, ikinci yarıya da iyi başladı. Saha içindeki siyah kırmızılı ayakların ritmine uyuyordu futbol topu. Bienvenu'nün gidişleri iyiydi ama son vuruşu yapamadı bu kez. Erkan Zengin'in örgütlediği pozisyonlarda, rakip ceza alanı önünde kendimize düğümlenip kaldık. Ve galiba Kırmızı Şimşeklerin tek eksiği buydu.
Yenilen golden sonra da bozulmayan Eskişehirspor resmine dikkat çekmek lazım. Nitekim hakemin hatalı kararıyla da olsa penaltıda geldi.
Necati'yi bu noktada hedef tahtasına koymak büyük yanlış olur. Ancak penaltı bir kenara, ceza alanı ön çizgisinde kaçırdığı pozisyon penaltıdan daha netti ve son vuruşu onun klasına yakışmadı. Her şeye rağmen Eskişehirsporluların şunu bilmesi gerekiyor ki; iyi bir Necati bu takıma her zaman lazım.
***
Golden sonra biraz kıpırdanabilen Fenerbahçe karşısında maçın her dakikasında sahadaydı Eskişehirspor. Rakibinden daha çok koştu, daha çok topa sahip oldu, daha çok şut çekti ve her anlamda Fenerbahçe'den daha iyiydi. Beraberliği değil, galibiyeti isteyen bir takım vardı sahada.
Ama bu kez oyuncu değişiklikleri oyunun kaderine etki edemedi.
Ve talih kuşu da, Fenerbahçe'nin başına kondu...
Talih Kadıköy'de bize gülmeyi unuttu zaten. Fenerbahçe karşısında hele ki iki sezondur iyi oynamasına rağmen kazanamamak canını sıkıyor insanın.
***
Eskişehirspor her anlamda farklı görüntüsü ve gençlik ateşiyle güzel bir savaş verdi...
Onur savaşı.
Maçı kaybetti ama savaşı kazandı.
Cumartesi gecesi alınan bu sonuç, hiçbir şeyin sonu değil, gerçekçi bir hikayenin başlangıcıdır.
O yüzden bu yenilgiye galibiyet muamelesi yapmakta sakınca görmüyorum. Bu görüntüsüyle Eskişehirspor'un ligde farklılık yaratacağına inancım tam.
***
Son olarak Ersun Yanal'ın Eskişehirspor'a zararını şimdi daha iyi anlamak ve görmek gerekir. Aytaç, Erkut, Özgür Çek ve Tarık Çamdal geçen sezon yeteri kadar şans bulabilseler, şuanda çok farklı bir noktada olabilirlerdi. Bu çocuklar geçen senede aynıydı ama o formayı verecek yürek yoktu. Ertuğrul Sağlam'ın işte bu yüzden Eskişehirspor'da ki kredisi büyüktür. Çünkü sadece günü kurtarmak için uğraşmıyor.
***
Ersun Yanal aldığı galibiyetle klasik şekilde yine günü kurtararak dört ayak üzerine düşmüş olabilir...
Ama şu bir gerçek ki;
Sportif anlamda başarılı olamayınca tutunacak dalı kalmayan Halil Ünal'ın başkanlığı kaybetmesinde ki en büyük etken Yanal'dır.
Aziz Yıldırım'da Fenerbahçe'de ki başkanlık koltuğunu aynı şekilde kaybederse hiç şaşırmam.
Çünkü biliyoruz ki; bu ülkede günü kurtaranların ömrü uzun olmuyor...