Türkiye Kupası grup maçlarına tatsız bir başlangıç yaptık. Kolay bir galibiyet beklerken sahadan hesapta olmayan bir yenilgi ile ayrıldık. Tabii ki beklentimiz yüksekti. Önceki turlarda iddialı takımlar elenince bizde kupa için umutlanmıştık. Ama daha ilk maçtan umudumuz suya düşünce eleştirilerin sesi yüksek perdeden çıkmaya başladı.
Taraftarımız transfer yapılmasını özellikle forvet hattına gol becerisi yüksek bir futbolcu alınmasını istiyor. Sonra Veysel'le, Tarık konusu var. Her iki futbolcunun da akıbetinin netleşmemesi, üstüne üstlük kulübe karşı takındıkları olumsuz tavır Eskişehirspor sevdalılarını hem üzdü, hem de gerdi. Sürecin uzaması, ulusal basında çıkan haberler ve gereksiz demeçler hoş olmadı. Bütün bunların temelinde maddi sıkıntı yatıyor. Yöneticilerimiz ve Ertuğrul Sağlam bu durumu sık sık dile getiriyorlar. Takımın güçlendirilmesini, yeni transferler yapılmasını kim istemez ki. Ama Ertuğrul Hoca transferden önce futbolcuların parasını ödeyin diyor. Yönetim için gerçekten zor bir durum... Bir tarafta taraftarın istekleri, diğer tarafta futbolcuların alacakları ve ödenmesi gereken dağ gibi borçlar. Eğer transfer yapılmazsa kaçan her gol, kaybedilen her puan başlarını ağrıtacak. Yapılırsa da diğer futbolcuların parasının ödenmediği bir ortamda bu transferden ne kadar verim sağlanacak. Aslında olması gereken biraz sabır, biraz da güven. Dürüst, çalışkan ve samimi bir yönetimimiz var. İyi niyetle ellerinden geleni yapıyorlar. Elbette hataları, yanlışları olacaktır. Ama bu zor süreçte onlara da anlayış göstermek gerekir.
Zaten önceki şoför arabayı yoldan çıkarmış, devirmiş, hatta pert etmiş. Şimdi o aracın direksiyonunda Mesut Hoşcan ve arkadaşları var. Eskişehirspor mali açıdan batmış durumda. Kulüp bu haldeyken yönetime talip olanlara bizde biraz olsun güvenelim. 100 milyon borç var. Gelirlerin bile temlikli olduğu ortamda bu kulüp nasıl yönetilir bilemiyorum. Bana göre bu yönetimin bu sezon her şeye hakkı var. O yüzden bırakalım enkaz edebiyatı yapsınlar, bırakalım Veysel'le Tarık konusunda istedikleri kararı alsınlar, bırakalım transfer konusunda yavaş hareket etsinler. Yeter ki teslim ettiğimiz arabayı biran önce doğru yola soksunlar. Günü kurtarmak yerine, kalıcı ve istikrarlı başarılar elde etmek için bu yönetime güvenmek ve destek olmak zorundayız.