
Spor -6- Ferit Alp DOĞAN (90+1)
GÜZEL, KÖTÜ ve ÇİRKİN
Belediye maçından 3 puanla ayrılamasaydık öncelikle yoğun yağmur altında tribünlerde müthiş bir destek veren taraftarımıza yazık olacaktı. Keza oyunun büyük kısmını 10 kişi oynamalarına karşılık sahada inanılmaz bir mücadele veren futbolcuların emeklerine ve etik kuruluna sevk edildi diye sahaya çıkması bile engellenmeye çalışılan Bülent Hoca'nın gayretlerine yazık olacaktı. Allah'tan hakeme rağmen bu zor maçı kazandık ve hafta sonumuz zehir olmadı.
Öncelikle güzelliklerden bahsedeyim. Mithat Körler' in söylediği gibi, büyük taraftarımız "Siyah kırmızı renklerimiz, ölümüne Es-Es'liyiz, yağmur çamur dinlemeyiz, biz her hafta tribünlerdeyiz." dedi ve tribünlerdeki yerini aldı. Bardaktan boşanırcasına yağan yoğun yağmur altında bile yerlerini terk etmeyerek takıma büyük destek verdiler. Her birine ayrı ayrı teşekkürler. Bir diğer güzellik futbolcularımızın mücadelesiydi.10 kişi kaldıktan sonra inanılmaz bir direnç gösterdiler. Aslında hiç de iyi oynamadık.Golü bulana kadar rakip 2 net pozisyonu değerlendiremedi.Ama Koray'ın kırmızısından sonra sahada verilen mücadele bizleri çok sevindirdi.Büyük baskı altında geçen ikinci yarı rakibe neredeyse tek bir gol pozisyonu bile vermedik ve zor da olsa maçı kazanmayı bildik.
Gelelim Bülent Hoca'ya. Bursa'da maçın ilk üççeyreğini önde kapatmışken o maçı kaybettiğimizi hatırladıkça yeni hocamızın saha kenarındaki inançlı duruşu bir başka güzellik olarak alkışı hak etti. Gerçi her hocanın görevidir ama o yağmur altında kulübeye girmeyip seyirci ve futbolcularla birlikte ıslanması güzel bir jest ve özveri gösterisi oldu. Seyirciye el sallamayı bile çok görenleri düşününce bu jestleri çok özlediğimizi fark ettim.
Stadımızı çok eleştirdik. Ama yapılan güzellikleri takdir etmeyi de bilmemiz gerek. Kısa sürede yıllardan beri elden geçirilmeyen sahanın drenajını yapıp süper lig'in en iyi zeminlerinden birini hazır hale getirenlerin tümü adına idari as başkan Ahmet Yalçın'a teşekkürler. Bu arada yeni skorbord'umuzun da yerine yakıştığını belirteyim.
Maçın kötüsü hakem Deniz Çoban'dı. Sayesinde Antep'in sahası kapatılmıştı. Ama bu hakemin yöneteceği her maçın saha kapatmaya aday olduğunu ifade edeyim. Biz zor yırttık. Eğer verdiği sayısız yanlış kararlardan biri neticesinde bir gol yeseydik çıkacak olayların tek sorumlusu Deniz Çoban olacaktı. Bir maç durduk yere nasıl çığırından çıkarılır bunu bize gayet iyi gösterdi.
Maçın çirkinleri ise yedek kulübesinin camını kıran Abdullah Avcı ile Eskişehir'e her geldiğinde olay yaratan yardımcısı Arif Erdem'di. Arif'in yaptığı çirkinliklerin hiç biri mi gözlemcilerin dikkati çekmez hayret. Bedava penaltıcı Arif'in futbolculuk ahlakından bahsetmeyeceğim ama şimdi sahada olsaydı o meşhur etik kurulunun en önemli müşterisi olurdu.
Bu hafta Karabük ile maçımız var. Karabük' de Emenike' den çok sahanın kötü zemini beni tedirgin ediyor. Karabük kendi sahasında sadece Beşiktaş'a kaybetti ama oynadığı futbolla lig'in dişli takımlarından birisi olduğunu gösterdi. Takım olarak her maç uzaktan çok sayıda şut atıyorlar. Duran toplarda ise defanstan getirdikleri oyuncularla oldukça üretkenler. Bülent Hoca'nın bu hususları göz önüne alacağını tahmin ediyorum. Buradan alınacak puan ya da puanların takıma güven, şehre yeni bir hava getireceği düşüncesiyle futbolcularımıza başarılar diliyorum.