Tam da beklediğim gibi geçti Trabzon maçı. Top bizim ayağımızdaydı devamlı. Paslarla, çalımlarla nakış işler gibi işledik Trabzonspor yarı sahasını. Biz oynuyor, onlar seyrediyordu. Sonra, hiç hesapta olmayan bir gol, bu güzel oyunun keyfini kaçırdı, emeklerimizi boşa çıkardı. Üç puanı gol atana veriyorlar, güzel oynayana değil, maalesef...
Sorun aynı. Golcü, maçı çeviren adam eksikliği... Yenildiğimiz hatta çok kötü oynadığımız maçlarda bile bir sürü gol pozisyonuna giriyoruz ama atamıyoruz. Ligin en iyi pas yapan, topu rakip sahaya taşıyan takımlarından biriyiz. Ama bulduğumuz pozisyonları gole çevirme yüzdemiz çok düşük. Fenerbahçe maçının tekrarı gibiydi. O maçta Mert kahraman olmuştu, bu maçta ise Onur. Umarım bu hafta sonu Karabük kalecisi Waterman'ı milli yapmayız. Karabük maçı da aynı geçecek. Top bizde olacak. Rakip kendi sahasına çekilip kapanacak. Kaptıkları her topu kontra atağa çevirip gol bulmayı hedefleyecekler. İşin ilginci bu oyun düşüncesine çok uygun futbolcu kadrosuna sahip olmaları. Akhisar'ı da bu oyun tarzıyla yendiler. Geçen sene de kontra atak takımıydılar, bu sene üzerine birde Tolunay Kafkas faktörünü eklemişler. Tolunay Kafkas, kazanmak için her şey mubah anlayışını ligimizde en iyi uygulatan hocalardan birisi. Vakit geçirme, zaman çalma konusunda üstüne adam tanımam. Kazara öne geçerlerse, Karabüklü futbolcuların yerden kalkmayacaklarını tahmin etmek zor olmasa gerek. Bizim gibi ligin az gol atan, buna karşılık zor gol yiyen takımlarından birisi oynayacağız. Hava şartları sahadaki mücadeleyi daha da güçleştirecektir. Ağır zeminde, direnen rakibe karşı dikkatli olmalıyız. İşin özü sabır...
Bize gelirsek, Ertuğrul Sağlam'ın pasa dayalı oyun sistemi iyice oturdu. Elinde hareketli, vuruş becerisi yüksek bir golcü olsa işi daha kolay olurdu. Olmadığı için oyunun süratini arttırmanın, tempoyu yükseltmenin bir yolunu bulmalıdır. Kendi sahamızda oynadığımız maçlarda en büyük kozumuz taraftarımız. Taraftar bu takımın ateşleyicisi... Zorlandığımızda, motivasyon kaybolduğunda, ihtiyaç duyulduğu her dakikada, hep onlar devreye girdi. Bu maçta da taraftarımıza çok fazla ihtiyacımız olacak.