1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Hadi bakalım Eskişehirli müteahhitler!

Eskişehirli müteahhitler risk almayı sevmez.
Garanti olmayan işlere de pek bulaşmaz.
Ekonomik gücü olmasına rağmen, büyük işlerden uzak durur.
Hal böyle olunca, dışarıdan gelen Müteahhitler Eskişehir'in büyük işlerini yapar.
O büyük işler yükseldikçe, bizim risk almayı sevmeyen, büyük işlerden uzak duran müteahhitlerimiz başlarlar hayıflanmaya.
-"biz dururken başkaları gelip iş alıyor. Para da Eskişehir dışına çıkıyor" derler.
Kabahati kendilerine aramazlar da, dışarıdan gelen müteahhide nasıl iş verildiğinin hesabını şehri yönetenlerden sorarlar.
Bu öteden beri böyle gelmiş, böyle gider.
Bakın şimdi:
Eskişehir'de, önümüzdeki süreçte hayata geçecek birçok proje var.
Afet Riskli Alanların dönüştürülmesinden tutun da, Kentsel Dönüşüm Projelerine, Küçük sanayi bölgesindeki dönüşümden Gündoğdu,Hamamyolu,Karapınar'a kadar bir dolu proje.
Bu projelerin hayata geçirilmesi müteahhit firmaları eliyle olacak.
Projenin sahibi olan belediyeler veya bakanlıklar, müteahhitlerle anlaşma yoluna gidecek.
Bu aşamada, büyük bir ihtimalle Eskişehirli müteahhit firmalarının olması istenecek.

Ancak...
Emin olun, her defasında olduğu gibi Eskişehirli müteahhitler gördükleri en küçük risk karşısında kenara çekilecek.
İşin çok büyük olmasından ürküp, yanından bile geçmeyecek.
Eskişehir ile alakası olmayan başka müteahhitler kilometrelerce uzaktan gelip, bu işleri alacaklar.
Parayı da onlar kazanacaklar.
Projeler yükseldikçe bizimkiler yine hayıflanacak.
Ne diyelim...

Gerçekten Eskişehir'in önündeki süreçte önemli projeleri var ve bu projeler hayata geçecek.

Umarız bu defa Eskişehirli müteahhitler üstlenir bu projelerin hayata geçirilmesini.

Umarız bu defa riski ya da işin büyüklüğünü bahane etmeyip, bir ilki gerçekleştirirler...
......

Bu günün kıymetini bilin.
Son günlerde sosyal medya üzerinde dolaşan çok güzel bir yazı var.
Ve çoğu kişi tarafından büyük ilgi görüyor bu yazı.
İsterseniz iç yorum yapmayalım ve okumanızı isteyelim.

Ve yorumu da size bırakalım...
-"Her sabah hesabınıza 86.400 TL yatıran bir banka düşünün. Gün boyu istediğiniz kadar parayı harcamakta veya harcamamakta serbestsiniz. Parayı istediğiniz şekilde kullanabilirsiniz. Oyunun sadece tek bir koşulu var: harcamayı başaramadığınız meblağ ertesi güne devretmez, akşam hesabınızdan geri çekilir ve bu paranın hiçbir bölümünü ne sebeble olursa olsun saklayamazsınız. Bir önceki günün tutarının tamamını harcamış veya hiçbir bölümünü harcamamış da olsanız ertesi sabah hesabınızda yine 86.400 TL bulacaksınız. Nasıl keyifli değil mi?
Farkında olsanız da olmasanız da aslında hepimizin böyle bir bankası var. Adı ''ZAMAN" Her sabah 86.400 SANiYE hesabınıza yatıyor ve o gün daha fazlasını asla harcayamıyorsunuz. Kullanamadığınız kısım ise akıp gidiyor ve hesabınızdan siliniyor, hiç devretmiyor. Her gün size yeni bir hesap açılıyor,her akşam günün bakiyesi siliniyor. Eğer günlük hesabınızı kullanmadıysanız, bu zarar sizindir, geriye dönüş yok, yarından avans çekmek yok..
Bugünü, bugünkü hesaptan yaşamalısınız.. Zaman hiç kimseyi beklemez.. Dün artık mazi oldu..Yarın ise muamma.. Bugün ise avuçlarımızın içinde bize sunulmuş bir armağandır."
......

Karıncalar grubu da
nedir yahu?

Cumhuriyet halk Partisi'nin her üyesinin tek amacı partisini iktidar yapmaktır.
Bunun için de, üyelikten doğan sorumluluk bilinciyle partisini iktidar yapmak için çalışmaktır.
Bu sırf CHP için değil, tüm partiler için de geçerlidir aynı zamanda.
Ancak...
Parti içinde "Karıncalar grubu" adı altında bir grup kurulmuş.
Daha doğrusu, bir araya gelen bazı partililer, böyle bir isim takmışlar kendilerine.
Son birkaç haftadır isimlerini duyuyorum.
Grup olarak ziyaretler falan yapıyorlar.
İçlerinde tanıdıklarım ve iyi partili olarak bildiğim isimler de var.
Belki iyi niyetliler.
Belki, bu sayede diğer üyelere de gaz vermeyi amaçlıyorlar.
Kim bilir?
Belki de "En iyi biz çalışıyoruz" falan demek istiyorlar.
Amaçları ne bilemiyoruz ama, bize kalırsa yanlış yapıyorlar.
İyi niyetle çıktıkları yolda, kötü algılamalara neden olabilecek bir konum yaratıyorlar.
Parti içinde bir grup olmaması gerektiğini düşünmüyorlar örneğin.
Kendilerine "karıncalar" diyerek, aynı parti içinde "Ağustos Böcekleri" grubunun da olabileceği düşüncesi yaratacaklarının farkına bile varmıyorlar.
"Demek ki CHP'lilik yetmiyor, bir de parti içinde bir gruba dahil olmak gerekiyor" algısı yaratılacağını hesaba dahi katmıyorlar.
Merak ediyoruz...
CHP üyeleri adı altında yapılamayan ne var ki bazı üyeler yapacaklarını böyle bir isim altında grup kurmakta bulmuş?
Yeniden söylüyoruz...
İyi niyetle çıkılmış bir yolda,kötü anlaşılacak bir durum sanki bu.
Yine de siz bilirsiniz tabii...

Bizden söylemesi...
......


BİRAZ DA
GÜLMEK LAZIM

Temel ve dursun yaz tatillerinde Antarktika'ya gitmeye karar vermişler. Uzun bir yolculuktan sonra buzlar diyarına varmışlar. Bir rehber bulamadıklarından kendileri gezmişler uzun buz ovalarını.
Ertesi sabah bir rehberle anlaşarak kıtanın en güzel yerlerini rehber eşliğinde gezip merak ettiklerini soruyorlarmış. Bir ara Temel rehbere seslenerek:
- " Pardon burada hiç beyaz kadın var mı ? " diye sormuş,
Rehber:
- "Tabiî ki var, buradaki kadınların yüzde doksanı beyazdır", demiş.
- "Peki siyah kadın var mi?"
- "Eh bir kaç tane var bu civarda"
- "Peki siyah beyaz kadın var mı"; rehber son derece şaşkın bir şekilde
- "Tabiî ki hayır ben hiçbir yerde rastlamadım böyle kadına".
Cevaptan hiç de hoşnut kalmayan Temel Dursun'a dönerek
- " Ula dursun yoksa dün akşamkiler penguen miydi?"

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi