2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

HALA ANLAMADINIZ YA BU MİLLETİ!

Sürekli şikâyet ettiğimiz konu var.
Vatandaşın siyasete olan ilgisizliğine dair!
Toplumun pek çok kesiminin siyasete olan bitenlere uzak kalmasından yakınıyoruz.
Pek çok vatandaş için seçimlerin sadece seçim günü oy atılacak bir gün olduğunu söyleriz.
Oysa okuyan, araştıran, bilgi sahibi ve geleceği dair planları olan bir toplum isteriz.
+++
7 Haziran'da bir seçim daha var.
Manzaraya şöyle karşıdan bir bakış attığımızda şikâyet ettiğimiz konunun aynen devam ettiğini rahatlıkla görebiliyoruz.
Sanki 1,5 ay sonra bu ülkede seçim olmayacakmış gibi!
Kimsenin seçimi falan konuştuğu yok!
Kiminle konuşsak "Hele seçim günü gelsin, gider oyumuzu atarız!" diyor.
Bu türlü düşünenler için seçim bu kadar kolay bir şey yani!
++++
Aslında bahsettiğimiz bu boş vermişlik yeni bir şey!
Eskiden böyle miydi?
Neredeyse her köşe başı bir siyaset meydanıydı.
Mahallelerin sokaklarına kadar işlerdi siyaset.
Şimdi şehir merkezinde göremediğimiz bayrak ve flamalar mahallelerin berberlerinde, manavlarında, bakkallarında asılı olurdu.
Elektrik direkleri, tabelalar, hatta ağaçlar partilerin renkleri ile süslenirdi.
O mahalleye bir partinin temsilcisi gelip, seçimler üzerine bir şeyler anlatacağı akşam kahvehaneye insanlar sığmazdı.
Bahçelere kurulurdu konuşma stantları o yüzden.
İnsanla pür dikkat dinlerdi siyasetçileri...
Her mahalle bir miting meydanına dönerdi.
+++
Şu ana kadar anlattığımız iki farklı tablo arasında çok bir zaman dilimi yok!
Olsa olsa 20-25 yıldır.
Yani 20 yıl önce siyaset denilince birbirimizi yerken;
Şimdi ne oldu da siyaset lafı geçince kaçıyoruz?
Bu sorunun yanıtı çok önemli!
Her şey birden bire olmadı ya!
Bir şeyler değiştiği için seçmen de değişti!
Bu kadar vurdumduymaz ve siyasetçilere karşı bu kadar ilgisiz oldu.
+++
Aslında sorduğumuz sorunun yanıtı Ak Parti'nin ortaya çıkışında gizli!
Yakın geçmişe kadar siyasetin ortasında kalan insanları, o dönemin siyasetçiler o kadar çok bıktırmış ki;
Vatandaş artık siyasetten o derece soğumuş.
İçi boş vaatler, sürekli kandırılmalar, geri planda bırakılmalar, emek sömürüsü falan hepsi...
İşte onların sayesinde Ak Parti oluştu ve bugüne geldi.
Şimdi de o yılların siyasetçileri bu çıkmazı çözmeye çalışıyor.
Fakat vatandaş küsmüş bir kere.
Ne desen boş!
'Asgari ücreti 10 bin lira yapacağım!' desen dönüp bakan yok!
İnanmıyor çünkü kimse.
İnancı kırılmış insanların.
Ve bizde çıkıp bu ülkenin insanı neden siyaset yapmıyor, konuşmuyor diye hayıflanıyoruz...
+++++
Gelelim şimdi diğer tarafa...
Yani siyasetçi kesimine!
Ne yazık ki geçmişteki hastalıkları nüksediyor.
Hala vaatlerin içerisinde yüksek maaşlar, fazla fazla verileceği söylenen emekli aylıkları falan var!
Asgari ücret bilmem kaç lira olunca, milletin sıkıntılarının ortadan kalkacağını düşünüyorlar.
Ve ısrarla aynı şeyler üzerinde durmaya çalışıyorlar.
Dahası insanları üç beş kuruş fazla para vaadiyle kandıracaklarını sanıyorlar.
Ama onlar artık eskidendi.
Yukarıda bahsettiğimiz o yıllarda kaldı.
Şimdi bugün farklı bir toplum var!
İlgilenmiyormuş gibi yapan ama sanal dünyada her ayrıntısını dibine kadar okuyan bir toplum oluştu da biz fark etmiyoruz.
Ve o toplum siyaset kurumundan üç beş kuruş fazla para istemiyor.
Türk toplumu artık daha çok barış, daha çok özgürlük, daha çok demokrasi ve daha huzurlu bir yaşam bekliyor.
Ve siz hala çıkıp asgari ücret şu kadar olacak, emekli aylıkları bu kadar olacak diyorsunuz.
Yani siz halkı anlamamışsınız ki, halk size ilgi göstersin!
Sonra da seçim sonrası "niye böyle oldu?" diye hayıflanmayı sürdürür, kendi beceriksizliğinizin suçunu halka atmaya devam edersiniz...

Önceki ve Sonraki Yazılar
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY) Arşivi