1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Hala "Bu gençlerin amacı politik" diyorlar ya, ayar olmamak elde değil...

Hala "Bu öğrencilerin amacı politik" diyorlar ya...
Hala...
-"Bazı güçler bu gençleri kullanıyor. Onlar da bilerek kendini kullandırıyor" diye yorum yapıyorlar ya...
İnsan gerçekten ayar oluyor.
Toplum mühendisi olmalarını beklemiyoruz elbet ama, biraz da işin sosyolojik, psikolojik ve toplumsal boyutundan bakmaya kafalarını zorlasalar, gerçeği zor da olsa anlayacaklar.
Ama nerde?
Tutturmuşlar bir "Gençlerin amacı politik" lafını, sakız etmiş geziyorlar.
Sürecin başladığı günden bu yana o kadar çok gençle konuştuk ki, bir tanesiyle bile siyasi bir sohbet yapma imkânımız olmadı.
Çünkü...
İlgilenmiyorlar.
Umurlarında bile değil siyaset.
Dahası...
Siyaset yapanlara tepkililer.
Birçoğu "Onlar siyaseti gereği gibi yapmış olsaydı, insanı ön plana çıkartan politikalar üretmiş olsalardı, insan yaşamına müdahale etmemeyi içlerine sindirebilselerdi, bizim burada ne işimiz olurdu?" diyorlar.
Diyorlar demesine de, kime anlatacaksınız bunu?
Ya da nasıl anlayacaklar?
Bunu anlamak için zekanın devreye girmesi, beynin çalışması, kafadaki terazinin devreye girmesi lazım.
O kadar uzun iş ki bu. O yüzden kolayı var.
-"Gençlerin amacı politik" demek, hiçbir çaba v enerji harcamayı gerektirmiyor.
Şunu bile anlamıyorlar...
Bakıyorsunuz meydanlarda ki gençlere, hepsi 18-25 yaş arası çocuklar.
Ak Parti iktidarı bu ülkeyi 11 yıldır yönetiyor.
Yani...
Parti iktidara geldiğinde bu çocukların hepsi 8-10 yaşındaymış.
Akılları erdiğinde Ak parti iktidarı ile tanışmışlar.
Bu güne kadar o partinin iktidarı ile büyümüşler.
Neticede...
Ak parti iktidarı dönemi gençleri bunlar...
Ne 2002 öncesini bilirler, ne de 12 Eylül öncesini.
Eğer bu gençlerin amacı öyle birilerinin söylediği gibi siyasi ise, bu çocukların tümü Taksim yerine Yeşilköy'de olması gerekmez miydi?
.......

Dünden bugüne ne değişti?
Eskiden: Anne-baba çocuğuna "Aman ha karışma" derdi, şimdi "Niçin sen orada değilsin?" diyor
Eskiden: Birbirinden sigara ateşi istemeye çekinirdi gençler, şimdi omuz omuza sabahlar hale geldi.
Eskiden: Türkiye'yi kimlerin yönettiği umurlarında olmazdı gençlerin, şimdi "Türkiye'yi biz yöneteceğiz" demeye başladılar.
Eskiden: "Bu benim özel yaşantım" denirdi, şimdi "Bu bizim hayatımız" deniliyor.
Eskiden: Yaşama müdahale sineye çekilirdi, şimdi "Yeter ama artık" diyorlar.
Eskiden: Ormanlar satılır kimsenin gık'ı çıkmazdı, şimdi iki tane ağaç bile insanları sokağa dökebilir duruma geldi.
Eskiden: Apolitik, umursamazdı gençler, şimdi her biri aktivist oldu.
Eskiden: Yolda görse taşla sopayla kovalardı birbirini takım taraftarları, şimdi kol kola meşale yakıyorlar
Eskiden: Fanatik diye tanımlanırdı taraftar grupları, şimdi resmen Toplum sosyolojisi ve psikolojisi dersi veriyorlar.
Eskiden: Yüzü gülmeyen, donuk insanlardı Türkler, şimdi Dünyanın en mizah yaratıcılığına sahip milleti oldu.
Eskiden. Korku ile yaşanırdı, şimdi korkunun ecele faydasının olmadığı ortaya konuldu.
Eskiden: Muhalefet söyler halk bakardı, şimdi halk yapıyor muhalefet bakıyor.
Eskiden: "Başbakanımız ne yaparsa doğrusunu yapar" deniliyordu, şimdi ise "Başbakanımız orada yanlış yaptı" deniliyor.
Kısacası...
Eskiden bu güne çok şey değişti.
Hem de her şey şu 10 günde değişiverdi.
Gerçi, aynı süreçte değişmeyen şeyler de yok değil.
Zaten...
Tüm bu değişimin nedeni, değişmemekte direnenler olsa gerek...
.......

Dikkat edilmezse
Eskişehirspor kongresinin kazananı olmayacak...
Eskişehirspor'da kongre tarihi sonunda belli oldu.
22 Haziran günü yapılıyor kongre.
Süreç ilerledikçe sinirler de son derece gerilmeye başladı.
Karşılıklı suçlamaların dozu giderek artıyor.
Söylemlerde ithamlar ağırlaştıkça ağırlaşıyor.
Görünen o ki, şu ortamda tansiyonu düşürecek bir ortam sağlanması zor.
Ve yine görünen o ki, kongre yarışında yaşanan hararet kangre salonuna kadar da taşınacak.
İşte Eskişehirspor kongresi ile ilgili olarak kamuoyunda yaşanan en büyük endişe de bu.
Yani...
Kongre salonunda yaşanabilecek talihsiz olaylar.
Yani...
Sandalye ve masaların havalarda uçuşması.
Bu elbette hiç kimsenin tasvip ettiği bir durum değil. Daha doğrusu...
Hiç kimsenin istediği bir tablo değil bu.
Umarız da olmaz.
Temennimiz odur ki;
Eskişehirspor, karakolda biten bir kongre ile Türkiye Spor gündemine gelmez.
Bu nedenle...
Eskişehirspor'da başkanlık yarışı verecek kişiler de, bu yarışı verecek kişilerin etrafında oluşan gruplar da Eskişehirspor kongresini kazanmaktan çok, o kongrenin Eskişehirspor'a yakışır bir şekilde başlayıp tamamlanması için çaba harcamalı.
Hatta.
Bu çabaya şimdiden tansiyonu düşürmeye yönelik iddia ve isnatlara ara vererek başlamalı.
Aksi takdirde...
Eskişehirspor kongresi hoş olmayan olayların yaşandığı bir kongre olursa, bu kongrenin kazananı kesinlikle olmayacak.
Üstelik.
Kaybedeni Eskişehirspor olacak.

.......

BİRAZ DA
GÜLMEK LAZIM
Adamı, vergi dairesine çağırmışlar.. Yanında bütün defterlerini ve hesaplarını da getirmesini istemişler.. Adam korku içinde, mali danışmanına gitmiş.. Sormuş:
- Vergi dairesine giderken nasıl giyineyim?.
Ne tür bir izlenim bırakırsam, bana daha az vergi cezası keserler?
Mali danışman öğüt vermiş:
- En eski elbiselerini giy. Yoksul, muhtaç bir görüntü ver ki,sana az ceza kessinler..
Adam güvenemeyip, bir de avukatına danışmış.. Avukat, mali müşavirin tam tersi bir öğüt vermiş:
- En yeni, en pahalı elbiseni giy. Güvenli, kendinden emin bir görüntü ver ki, az ceza kessinler vergiciler..
Adamı bu öğütler tatmin etmemiş.. Aklına güvendiği, filozof bir arkadaşına aynı soruyu sormuş..
Bu akıllı arkadaş bir hikaye anlatmış.. Şöyle demiş:
- Bir gelin, zifaf gecesi ne giymesi gerektiğini bir arkadaşına sorar.. O da, gırtlağa kadar kapalı, koyu renk bir gecelik giymesini tavsiye eder..
Bir başka arkadaşı ise, dekolte, şeffaf bir gecelik giymesini söyler..Vergi dairesine giderken ne tür bir elbise giymesi için arkadaşından öğüt bekleyen adam, bu hikâyeyi dinledikten sonra, sorar:
- Zifaf gecesi ne giyeceğini bilemeyen gelinle, vergi dairesine giderken ne giyileceğini soran benim aramda ne gibi bir ortak yan var ki?
Adamın akıllı arkadaşı gülerek, izah eder:
- Ne giyersen giy, başına gelecek şey aynıdır..

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi