
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Halbuki bu köşede CHP'nin Eskişehir'de ne muhteşem bir miting yaptığını yazacaktık...
Nedendir bilinmez, CHP lideri Kılıçdaroğlu ne zaman Eskişehir'e gelse, kaynağı aynı aynı yerden olan bir sıkıntı mutlaka ortaya çıkıyor.
Bu yüzden...
Kılıçdaroğlu ne zaman Eskişehir'e gelse, gelme nedeni ve burada söylediklerinden çok, gelişi sırasında ortaya çıkan sıkıntı konuşuluyor.
Bu gelenek, Kılıçdaroğlu'nun önceki gün yaptığı miting esnasında da bozulmamış.
Miting esnasında, gençlik kolları başkanı ile birlikte Odunpazarı Belediyesinin çalışanlarının da içinde bulunduğu bir grup, il yönetim kurulu üyesi Murat Türkyaman feci şekilde darp edilmiş.
Genel başkan Kılıçdaroğlu'nun konuşma yaptığı platform yanındaki alana "girersin-giremezsin" tartışması yüzünden darp edilen il yönetim kurulu üyesi Murat Türkyaman, darp raporu alıp kendisini darp eden CHP'lilerden davacı olmuş.
Kılıçdaroğlu'nun korumaları ve genel merkez yöneticileri, şahit oldukları kavga ile ilgili olarak rapor tutup, Tekin Bingöl'e göndermiş.
Parti yönetimi ve adaylar, miting akşamı olağanüstü toplanıp, olayı değerlendirmiş.
Anlayacağınız...
Yukarıda da söylediğimiz gibi Kılıçdaroğlu'nun Eskişehir'e her gelişinde mutlaka, gelişini gölgede bırakan bir olay meydana geliyor...
Ve bu olaylar nedeniyle hem CHP'nin Eskişehir'de yaptığı muhteşem miting, hem de genel başkan Kılıçdaroğlu'nun göstermiş olduğu performansa düşebildiğince gölge düşüyor.
İşin ilginç tarafı...
Artık kronikleşme halini alan bu olaylara engel olabilecek insanlar, nedense ve her defasında olaylara da olayların aktörlerine karşı da kayıtsız kalıyor.
*****************************
Mesut Hoşcan şimdi başkan oldu...
Eskişehirspor'un kongresinin olduğu gün bu köşede yazdık.
-"Herkes Mesut Hoşcan'ın gitmesini istiyor belki ama herkes Halil Ünal'ın gelmesini istemiyor" dedik.
Bunun anlamı aslında şuydu:
"Gelecek isim Mesut Hoşcan'dan daha iyi bir isim olmalı. Bu isim de Halil Ünal değil"
Nitekim...
Bunun böyle olmadığı yapılan seçim sonrasında açıkça ortaya çıktı.
Mesut Hoşcan'ın listesi, Halil Ünal'ın listesi karşısında tarihi bir fark attı ve yeniden kulüp yönetimini kazandı.
Peki...
Yapılan kongreyle birlikte neler ortaya çıktı?
1-yıllardır 'listelerde yoklar ama perde gerisinden kongreleri yönetiyorlar' denilen isimler, ilk kez listelere girmiş ve kaybetmiş oldu.
2-Bu isimlerin, kongre delegasyonu üzerinde hiçbir etkileri olmadığı da ortaya çıktı.
3-Mesut Hoşcan, 'safra' olarak gördüğü isimlerden kurtulmuş oldu.
4-Halil Ünal efsanesi en azından 3-5 yıl bitmiş oldu.
5-Halil Ünal'ın listesinde ki kurullarda bulunan isimlerin her birinin 4 delegeyi bile etkileyemediği ortaya çıktı.
6-Aidat yatırmadıkları için oy kullanamayan ve polemik konusu yapılan 120 civarında kongre üyesinin tümünün Ünal lehine oy kullanmış olsa dahi, kongre sonucunu değiştirmeyeceği belli oldu.
7-kongre sonucunun Mesut Hoşcan'ı rahatlatmadığı, aksine sorumluluğunu daha da arttırdığı ortaya çıktı.
8-"Benim sözümden çıkmayacak 20-30 kongre üyesi var" diye hava atanların, kendi oylarından başka bir numarasının olmadığı açıkça görüldü.
9-Mesut Hoşcan'ın yanında olup, Mesut Hoşcan'a giderek bayrak açanların, yine son dakikada Halil Ünal'a nasıl kazık attığına şahit olundu.
10- Sadece hitabetin kongre kazanmaya yetmediği bir kez daha ortaya çıkmış oldu.
11-İsmi aday olarak geçen, kendileri de her yerde aday olacağını söyleyen bazı isimlerin bu konuda ne kadar da tutarsız davrandığı ve bunu da alışkanlık haline getirdikleri iyice anlaşıldı.
Sonuç olarak:
Mesut Hoşcan sadece kongreyi kazanmadı.
Yanında bulunan ve kendisine bayrak açan isimlerden kurtulma ve yeniden umut olma adına bir çok avantaj elde etti.
Yani...
Geçen 2 seneyi bir tarafa bırakın, Mesut Hoşcan asıl geçtiğimiz Pazar günü Eskişehirspor'a gerçekten başkan oldu.
***********************************
Mitingde ağlayınca...
CHP nin Sıhhiye meydanında yapmış olduğu miting, aynı partinin bu güne kadar yaptığı mitinglerin en kalabalığıydı.
Yine...
Bu güne kadar yapılan mitinglerin de en coşkulusuydu.
Bu miting sırasında milletvekili adaylarından Cemal Okan Yüksel bir ara ağlamaya başlamış.
Tüm adayların Kılıçdaroğlu ile birlikte kürsüde yan yana gelmeleriyle, bir anda karşısındaki kalabalıktan olsa gerek, gözyaşlarını tutamamış.
Dün konuştuk kendisiyle...
-"miting sırasında niye ağladın?" diye sorduk...
-"Sen galiba beni duygusuz zannediyorsun?" dedi önce...
Ardından da...
-"Oraya çıkıp, karşında o kalabalığı ve coşkuyu görsen sen de ağlarsın" diyerek tamamladı sözlerini.