
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Halil Ünal "Ben ortaya bir çıta koydum" diyor ya...
Eskişehirspor kulüp başkanı Halil Ünal'ın yapmış olduğu açıklamalar içinde dikkat çeken bir kısım var.
Diyor ki Halil Ünal;
-"Ben ortaya bir çıta koydum. Benim yerime talip olan bu çıtayı aşmak durumunda"
Sonra da devam ediyor;
-"Eğer Eskişehirspor'a başkan olacak kişi takımı Avrupa kupalarında oynatamazsa, en azından benim yaptığım transferleri yapamazsa, Kulüpler Birliğinde, Futbol Federasyonunda kimse kendisine selam vermezse. Dört büyüklere yenilip, futbol camiasında hiçbir ağırlığını hissettiremezse hem Eskişehirspor taraftarı hem de Eskişehir kamuoyu bunun hesabını sorar" diyor.
Tüm bunları söyledikten sonra da, adeta meydan okurcasına;
-"Etrafta böyle özellikleri olan ve ortaya koyduğumuz çıtayı daha da yukarıya taşıyabilecek bir kişi gerebiliyor musunuz?" diye de sözlerini tamamlıyor.
Halil Ünal'ın bu sözleri, biraz da kendisini övmek adına yaptığı son derece açık.
Ancak...
Halil Ünal'ın söyledikleri içinde doğruluk payı bulunan pek çok nokta da yok değil.
Eskişehirspor fana transfer yapmadı.
Eskişehirspor yıllar sonra Avrupa kupalarında oynadı.
Eskişehirspor kulüp başkanı Eskişehir tarihinde ilk kez kulüpler birliği vakfı Başkanı oldu.
Eskişehirspor, "büyük" tabir edilen takımlar karşısında son derece başarılı sonuçlar aldı.
Bunları düşündüğünüzde, çıta meselesini kabul etmek durumundasınız.
Kaldı ki...
Halil Ünal'ın "Benim yerime gelecekler, en azından bunları yapmak durumunda. Yapamazlarsa bu şehir hesap sorar" saptaması da doğru.
Ancak şu da bir gerçek ki, her şey yukarıda ki başarılardan ibaret değil.
Bunun yanı sıra, güven, şeffaflık ve adil yönetim unsurları da önemli.
İşte bu konularda da en çok vurguyu yapan taraf Mesut Hoşcan görünüyor.
Dolayısıyla...
Eskişehirspor kongresinde oy kullanacaklar "Halil mi? Mesut mu?"dan ziyade, başka bir tercih arasında gidip gelecek gibi.
Bir tarafta, iyi transferler yapmış, yıllar sonra takımı Avrupa'da oynatmış, büyük takımlar karşısında yenilgi görmemiş ve Eskişehir'de ilk kez Kulüpler birliği başkanı seçilmiş Halil Ünal mı?
Yoksa...
Güven, şeffaflık, kurumsallaşma ve adil yönetim vurguları ile nasıl bir yönetim anlayışında olacağını söyleyen Mesut Hoşcan mı?
Bakalım hangi düşünce tarzı galip gelecek?
.........
"Yaptık ya. Daha ne istiyorsunuz?" demezler inşallah...
Vilayet Alanı, Eskişehir'in vitrini sayılabilecek bir bölge.
Bu bölge içinde, cumhuriyet döneminde yapılan üç önemli bina var.
Özel taşlarla yapılmış olan bu binalardan birisi Vilayet Binası, diğerleri ise Bölge İdare mahkemesi ve Merkez Bankası binaları.
Söz konusu vilayet alanı, uzun yıllardır büyük bir bakımsızlık içinde.
Ne tabanı, ne çevre düzenlemesi Eskişehir'i yöneten bir binanın çevresine yakışır durumda değil.
Vali Koçdemir, bu alanın biraz daha güzelleşmesi adına bir proje hazırlatmış.
Proje ile hem alanın tabanı yenilenip renkleniyor, hem de alan üzerinde bulunan Atatürk Anıtı daha belirgin bir şekilde ortaya çıkartılıyor.
Yapılan ışıklandırmalarla hem alan, hem anıt hem de Vilayet binası daha da ortaya çıkar bir duruma getiriliyor.
Öte yandan.
Yine yapılacak çalışma ile vilayet alanı daha da genişleyip, yeşillendiriliyor.
Bu yeni düzenleme gündeme gelince bazıları çıkıp;
-"Böylece Eskişehir'in kent meydanı ihtiyacı da giderilmiş olunacak" yorumunda bulundu.
Öncelikle söyleyelim ki, burası bir Meydan değil, sadece bir tören alanı.
Dolayısı ile, buraya ne yaparsanız yapın bir Kent meydanı olma durumu yok.
Zaten.
Bu alana "Kent meydanı" diyerek işi dillendirmenin de pek bir anlamı yok.
Maazallah, Eskişehir'e kent meydanı yapma sözü verenler, ilerde mevcut stadyumu binalarla doldurup, "Hani meydan?" diye sorulduğunda da;
-"Vilayet önüne yaptık ya" der geçerler.
.......
Kimseye zararı yoktu Mustafa Mansız'ın...
Önceki gün büyükşehir Belediye Meclis toplantısına katılıyor Genel Sekreter Mustafa Mansız.
Geçtiğimiz yılın faaliyet raporu görüşülecek.
Görüşülüyor da nitekim tartışmalar arasında.
Meclis bitiyor, herkes ayrılıyor.
Dün sabah kalktığında bir rahatsızlık hissediyor.
Sırt ve bacak ağrısı yüzünden dayanamayıp, hastaneye gidiyor.
Her türlü testi yapıyorlar kendisine.
Hiçbir şey bulamıyorlar.
-"Hiç tadım yok" diyerek, telefon ediyor Belediyeye "Ben belki öğle sonrası gelirim" diye.
Gidiyor evine, uzanıyor ve o anda kalp krizi geçiriyor.
Alel acele yetiştiriyorlar hastaneye ama iş işten geçmiş.
Geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiriyor Mustafa Mansız.
Aslında önemli bir isim, önemli bir Belediyeciydi Mustafa Mansız.
Satın almadan Bakım Onarıma, Park Bahçelerden, Otobüs işletmesine kadar çalışmadığı birim kalmamıştı.
Selami Vardar'dan itibaren her gelen belediye Başkanı ile görev yaptı.
Müdürlük, Daire Başkanlığı, teftiş kurulu başkanlığı ve Genel Sekreter yardımcılığı görevlerinden sonra, memuriyetin en üst görevi olan Genel sekreterlik görevinde bulunuyordu.
Her ölenin arkasından "İyi insan" denir ama Mustafa Mansız gerçekten iyi bir insandı.
Dürüstü, hassastı, halk adamıydı, kimseye zararı olmayıp, herkese faydalı olmaya çalışan bir kişiydi.
En son görüşmemizde, hem Büyükşehir Belediyesine yapılan operasyon hem de hakkında yapılan dedikodudan ve bu dedikoduların yazılıp çizilmesinden yakınmış, her iki olayın da ruh halini bozduğunu söylemişti.
Ölüm onu, çok sevdiği Belediyecilikten de, Yakınları ve dostlarından da ayırdı.
Ruhu şad, mekanı cennet olsun...
........
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Karı-koca kahvaltı yaparken kadın bir anda elindeki tavayı kocasının kafasına geçirir. Ne olduğunu anlamayan kocası şaşkınlıkla durumu sorar
- ne oldu hayatım?
- dün pantolonunu yıkarken cebinden üstünde buse yazan bir kağıt çıktı.
- karıcım o, geçen gün üzerine bahis oynadığımız atın ismiydi.
Bu açıklamayı yeterli bulan kadın neşe içinde kahvaltısına devam eder.
Kadın, iki gün sonra yine kahvaltıda bu sefer daha büyük bir tava ile kocasının kafasına öyle bir vurur ki adamcağız masanın üstüne yığılır kalır. Birkaç dakika sonra adam ayılır ve karısına yine ne olduğunu sorar. Kadın cevap verir;
- dün senin at aradı